Onun omzunda, göğsünde huzur vardı sanki. Her geçen dakikada kendini yavaş yavaş ve emin adımlarla bana alıştırıyordu. Bu kötü birşey değildi ama ilk gün için fazla değilmiydi ? 2 kardeş beni çok severek en çok vakit geçirdikleri ve büyük bir anılarının olduğu yere götürüyolardı. Merakla bekliyordum Ayaz'ın göğsünde...
Yağmur
-Çok yakışıyorsunuz. Bir süredir sizi izliyorum. Size imrendim acıkcası...
Abisinin yanında bunları söylemesi biraz tuhaf olsada sevgiye ihtiyacı olduğu her halinden belliydi. Ankara'da yaşarken bende metroda,otobüste, gezerken bir çift gördüğümde imrenirdim ve su anda ben imreniliyordum. Hem de yeni tanıştığım biriyle...
Başımı yavaşca kaldırarak arkaya döndüm ve gülümsedim. Ayaz sessiz kalmayı tercih etmişti. Ondan birşeyler bekliyordum. Ama yüzü buruktu sessizce arabayı sürmeye devam etti.
Gideceğimiz yere yaklaşınca Yağmur çığlık atmaya başladı. Yüzümde büyük bir gülücük oluşmuştu. Yağmur deli dolu bir kızdı ve bu kadar onu sevindiren şey neydi çok merak ediyordum. Ayazın da ilgi alanına giren bir yer ,daha da çok meraklanmama sebep oluyordu. Ayaz'ın yüzündeki kocaman gülümsemenin sebebini az çok anlayabiliyordum. Kardeşinin mutluluğu,onu da mutlu ediyordu.Yağmur
-Yaşasın ! Sonunda geldik. Diyerek kahalar atıyor,kollarını havaya açıyordu.
Ayaz
-Dikkatli ol ! Ayağa kalkma hızlı gidiyorum. Diye uyarıyordu kardeşini. Gerçektende onun incinmesini istemiyordu. Ona çok değer veriyordu. Ama bu kadar sevgiye rağmen Yağmur'un beni aralarına kabul etmesi tuhaf değil miydi ? Benim böyle bir abim olsa ben onu başka bir kızla paylaşırken deli gibi düşünür kıskanır ve kızı araştırırdım. Oysa ki Yağmur tam tersine bana aşırı derece samimi ve içten davranıyordu. Aklıma böyle kötü düşüncelerin gelmesiyle kendimi suçlu gibi hissetmeye başladım ve yüzüm asılmıştı.
Ayaz bana bakarak;-Neyin var ? Bir sorun mu var yoksa ? Diyerek çeneme dokundu.
-Hayır. Şey ... vardığımızda ablamı arasam iyi olacak beni merak etmiştir. Diyerek konuyu değiştirdim.
-Bunun için mi yüzünü astın. Diyerek gülümsedi ve hafifce gülümseyerek karşılık verdim.
Ve sonunda gelmiştik. Büyük bir park yeri vardı. Ayaz arabayı park etmek için gitmişti. Geldiğimiz yer bir luna parktı. İki kardeşi sevindiren yer bir luna parkmış. Gerçekten bu güzel ve tuhaf bir şeydi. Ama onlara belli etmemeye çalıştım tuhaf olan kısmını. Onlarla gülerek güzel bir yer olduğunu dile getirdim fakat gerçektende güzeldi. Hiç böyle bir luna park görmemiştim. Kocamandı ve çok hareketli bir ortamı vardı.
Yağmurla yavaş yavaş adımlar atarak ilerlerken. Yağmur birden sertçe kolumu tuttu. Bir anda yüzümü Yağmur'a çevirerek;
- Ne oldu Yağmur ?
- Bu abimle son görüşmen olacak ! Yoksa canını yakarım ! Demesiyle büyük bir şok yaşamıştım. O tatlı ,şirin kız bir anda canavara dönüşmüştü... Neye uğradığımı şaşırarak;
-Nasıl yani ? Neden ? Diyebildim sadece... Şokum etkisindeydim.
-Sizin gibi kızlar abimin peşinde gezdiği sürece buna izin vermiyceğim. Parası,arabası bir de yakışıklı olması seni çok etkilemiş olsa gerek ama tahmin ettiğin bir aşk hikayesi yaşanmayacak ! Bunu aklına soksan iyi olur... dedi ve kolumu sertçe bırakıp yürümeye başladı. Ayaklarım olduğu yere kitlenmişti. Tahmin ettiğim şeyler oluyordu ama kendimi suçlu hissettiğimi hatırladığımda moralim daha da çok bozulmuştu. Arkasından bağırdım.