[1]

3.7K 131 351
                                    

[merhaba doktor]

31  Ağustos

Sabah 06.23

"Y/n uyan, Y/n~~~"

Derin bir uykudaydın, kocanın seni uyandırmaya çalıştığını farketmedin. Onu umursamamana daha fazla dayanamadı ve yüzüne bir bardak suyu boşalttı.

"Ran sen- NEDEN?" O kahkaha attı.

"Kendine bir bak, önemli bir görüşmeyi kaçırmaya çalışıyor gibisin."

Uyandın ve saate baktın, sabah 07.00'da 'Santa Rosa akıl hastanesi' ile bir görüşmen vardı. Hala zamanın vardı ama Santa Rosa yaşadığın yere biraz uzaktı. Aceleyle kalktın ve hazırlandın.

"Neden beni daha erken uyandırmadın?"

"Çünkü 8 dakika önce uyandım. Hızlı olsan iyi edersin bebeğim."

İkiniz 15 yaşındayken tanışmıştınız ve 18 gibi genç bir yaşta evlenmiştiniz. Şimdi ikinizde 24 yaşındaydınız ve finansal problemlerle mücadele ediyordunuz. İkinizinde ailesi çok genç olduğunuzdan bu evliliği onaylamamıştı ama bunu avantaja çevirip evden kaçtınız. Böylece L/n ve Haitani aileleri sizi evlatlıktan reddetti.

O mükemmel bir kocanın sahip olması gereken her şeye sahipti. Sen daha uyanmadan kahvaltını hazırlamıştı. Pankeklerden yanık kokusu geliyordu, mutfak tam bir karmaşa halindeydi ve yerler kaygandı çünkü o büyük bir miktar suyu yere dökmüştü. Ama asla şikayet etmedin. Seni etkilemek için sıkı çalışıyordu bu nedenle sen de onu hayal kırıklığına uğratmamak için tüm bu karmaşayı kabullendin.

Pankekler yanmış ve oldukça kötü olmalarına rağmen yedin çünkü yeni bir tanesini yapmak için yeterli zamanın yoktu.

"Bebeğim ben gidiyorum!!"

"Hayııır bana bir öpücük ver hemen." Paspasın yanından koşarak geçip yanına geldi, ona vereceğin basit bir öpücük için yerleri temizliyordu.

"Görüşürüz tatlım, işe zamanında yetiştiğine emin ol!"

Otobüsü kaçırmamak için aceleyle çıktın ama şans bugün yanında değildi. Bu kadar aptal olduğun için kendine kızıyordun. Bu iş hem senin için hem de kocan için önemliydi. Seninle görüşmeyi kabul eden tek akıl hastanesi buydu. Saat 06.51 olmuştu ve akıl hastanesi yürüyerek 20 dakika uzaklıktaydı.

Birisine seni bırakması için sormaktan başka seçeneğin yoktu ama bunun için biraz fazla utangaçtın. Kolunu kaldırmıştın ve sonunda bir adam motosikleti ile beraber senin yanında durmuştu.

"Yardıma mı ihtiyacın var küçük hanım?"

"Uhm.. evet var, bir yere gitmem gerek."

"Nereye?"

"Santa Rosa akıl-"

"Tamamm anladım, atla sana şimdiye kadarki en iyi sürüşü vereceğim~"

Arkasına bindin. Her şeye rağmen içinde bir yerde biraz olsun korkuyordun. Hızla giden adamın beline tutundun.

"Adın ne?"

"Haitani...Y/n.."

"Haitani!? Onlarla ilişkin mi var? Kız kardeşleri ya da kuzenleri misin? Lütfen bana kız kardeşleriyim de." dedi ama son kısmı fısıldayarak söylemişti.

"H-hayır, Ran ile evliyim, onu ve kardeşini tanıyor musun?"

"Lanet olsun. Uhh evet. Önceden arkadaştık."

365 DAYS | izanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin