6.Salıncak

37 5 3
                                    

Keyifli Okumalar! ❄️

Şarkılar:İkilem,Bu Saatten Sonra

📌
"Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek."

-Cesare Pavese-

"Kızım sen nesin böyle? Üstüme döktün, ahh bacağım!" Theo sandalyesini arkaya doğru ittirdi ve ayağa kalktı, kahve onun da üstüne dökülmüştü. Bense duvara boş boş bakıyordum. Ellerim çok fazla titriyordu, sanki dünya dönüyor ve yer ayağımın altından çekiliyordu. Biri beni ittirdiğinde sandalyeyle birlikte yere yığıldım.

"Theo!" Lois ona bağırdı ve onu ittirip yanıma geldi. Bense vücudum titrediği için kalksam da geri yalpalayıp yere düştüm." Lavin titriyorsun gel bana tuttun." Kafamı iki yana salladım. Elimle masadan destek aldım ve zor da olsa kalktım.

"Sorun yok iyiyim. Sadece bir an kahve elime dökülünce.."Theo odadan sinirle çıktı ve Buse ile Elena da ardından çıktı.

"Elini uzat. "Harry yanıma küçük bir çantayla geldi. Ona elimi uzatmayınca elimi kendine çekti. "Merak etme, el fantezim yok. Sadece elin çok kötü yandı, merhem sürmem gerek."

"Ben gerek yok lütfen, SANA GEREK YOK! "Ona karşı ani bir tepki vermiştim ama belki de yaşadıklarımdan o görüntü aklıma geldikçe.." Şey özür dilerim ben aniden dokununca rahatsız oldum, lütfen yanlış anlama. "

"Sorun değil. "deyip çantayı masaya bırakıp gitti. Onun ardından öylece baktım. Bir süre aklıma geldi yine görüntüler. Daha çocuktum, bizler daha çocuktuk bunlar için ve dahası için..

"Alışacaklar, merak etme."

"Lois sence ben normal biri miyim? Yani saçma bir soru oldu ama çevremdeki insanlar bu hareketlerimi garip bulurdu, kabuslarımdan bıkan erkek arkadaşlarım bir sabah baktım gitmiş olurdu, şimdi de Harry sence ben normal biri miyim?"

"Lavin Vanessa sen gayet normal birisin. Sadece yaşadıkların sende yara bırakmış, bu yaralar tabi acıyacak, var olmak da zorlanacaksın ama ben buradayım, sana yardımcı olacağım, ben burada olacağım." Aramızda bir süre sessizlik hâkim oldu.

"Bana neden yardım ediyorsun kimse beni istemezken burada, neden?" Yüzüme birkaç saniye bakıp cebinden sigara paketini çıkardı, içinde son kalan sigarayı çıkarıp çakmağı ile yaktı, boş kutuyu ve çakmağı masanın üzerine bıraktı. Ve verandaya çıktı. Sigarasını dudaklarının arasından çekip dumanı üfledi." Neden? "Bana bakmadan verandanın merdivenlerinden inip bahçede yürümeye başladı. "Sana diyorum Lois Henderson!"

"Güvenmeyi öğrenmelisin, senden birşey istemiyoruz. Sadece annenin katilini bulacağız, bunu istiyoruz anladın mı?"

Ormanın derinliklerine doğru ilerledi, ardından ben de ilerdim. Göğe kafamı çevirdim ve yukarıda uçuşan kuşlara baktım gülümsedim. Ara sıra ormanın içinden uluma sesleri gelse de umursamadım, arkasından ilerledim. Bir anda durdu. Kırık bir salıncağın önüne gelmiştik. İki ağacın arasında en güneş alan yere kurulmuştu ama o salıncağa baktığımda sanki her ne kadar güneş alsa da sıcak değil gibiydi, orası soğuktu. Yalnızlık vardı orada.

"Lavin bu salıncağı hatırlıyor musun?" Kafamı hayır anlamında salladım. "Bu salıncak 23 Mayıs 2007'de kırıldı. Bunu biz kırdık. Hâlâ hatırlamıyorsun galiba. 23 Mayıs 2007'de baban senin için büyük bir doğum günü partisi vermişti. Her yerde balonlar pembe pembe süsler vardı. Baban senin için prensler, palyaçolar getirtmişti. Bizim yurt müdürümüz Bayan Rachel da davetliydi, o gün sabah hızla bizim odaya girdi. "Gülümsedi." Beni yataktan bir kaldırışı vardı görmen lazım; yangın var sanmıştım, kadın öyle bir telaşlıydı ki davetiyeyi o gün dosyaların arasında bulmuş, ben de çok zeki olduğum için yani övünmek gibi olmasın. "Boğazını temizledi, koluna yumruk vurdum." Acımadı hahaha neyse, babandan burs alabilirim belki diye beni de götürdü. Üstüme yeni aldığı kıyafetleri giydirdi, o benim ilk hediyemdi. Senin doğum günü davetiyenle oldu. Eve geldiğimizde sen bahçede kenarda oturmuş, ellerini çenene koymuş somurtuyordun. Üstünde mor ince zarif kuyruklu kuyruğunda simler olan bir elbiseyleydin, etrafında insanlar dönüp dolaşıyordu ama sen umursamadan kaşlarını çatıp oturuyordun. Bayan Rachel beni orada bırakıp babana bakmaya gitti. Bense kenara geçtim ve koşuşturan çocukları izledim. Bir çocuk yere düşmüştü, annesi endişeyle yanına koşmuştu. Sen bunu görüp bu geldiğimiz yoldan koşarak gittin. Sadece arkandan ben geldim, diğerleri umursamadı bile. Senin yanına geldiğimde şu karşında gördüğün salıncakta ağlıyordun. "

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin