bero, berat ayberk özdemir

0.8

Beren: bero

Beren: bewim bero

Beren: jok aeviom senu

Berat: berom

Berat: iyi misin sen

Ekranda gördüğüm "Beren" yazısı ile gülümseyip telefonu açtım.

"Efendim?"

"Seni çok seviyorum, biliyor musun?"

Sesi o kadar heyecanlı çıkıyordu ki gülmeden edemedim.

"Sarhoşsun galiba?"

"Sana-"

"Bero, sence ben nasıl biriyim?"

Şimdi ise ağzından laf alma sırasıydı.

"Naz yanımda olsa bu soruya sarhoşken cevap vermemi istemezdi."

"Ama Naz orada değil?"

"O yüzden söylüyorum, çok yakışıklısın."

"Bunu biliyorum, başka?"

"Bazen çok ısırmak istiyorum seni, yani o kadar tatlısın ki! Dur, sen tatlı değilsin."

"Değil miyim?"

"Değilsin, sen çok karizmatiksin."

"Öyle miyim?"

"Buraya gelsen sabaha kadar öperdim seni."

"Yapma."

Derin bir nefes sesi geldi, ağlamaklı bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Seni çok özledim."

"Hay sikeyim, Bero yapma!"

Ağlamaya başlamıştı, yanında olamadığım için kendime daha çok kızmıştım.

"Lütfen buraya gel, Berat lütfen beni burada tek bırakma."

Gözlerim dolmuştu.

"Yanında olamamak bana çok koyuyor zaten kızım, yapma canım acıyor."

"Ayberk ben dayanamıyorum, bu kadar güçlü değilmişim."

"Seni çok seviyorum."

"Lütfen buraya gel."

"En kısa sürede geleceğim yavrum, daha fazla üzülme olur mu?"

"Bero, sen her zaman benim Bero'm olacak mısın?"

"Olacağım, her zaman senin Bero'n olacağım. Şimdi uyku vakti!"

Uzunca bir esnedi, sonunda ağlaması durmuştu.

Nefesini düzenli şekilde almaya başladığında uyuduğunu anladım, sesimin ona gitmemesi için sesimi kapattım. Nefes alıp vermesini dinleyip sabaha kadar burada olmamasına içip ağladım.

∆∆∆

agliyom hungur hungur