Gece'nin Siyahı // Zayn Malik

Gece'nin Siyahı -5

Israrla çalan telefonum sayesinde uyumam mümkün değildi, sanırım yine okula geç kalmıştım ve Meral beni uyandırmaya çalışıyordu. Sabah dersleri hiç bir zaman haz ettiğim bir şey değildi, zaten sabah insanıda değildim. Oflayarak yatağımın yanındaki masadan telefonu aldım ve gözlerim kapalı halimle cevap vermeye çalıştım.

''Tamam Meral, kalktım.'' diye söylendim.

''Yanlış tahmin.'' deyip güldü. Arayan Malik'di ve ben bunu yeni fark ediyordum. Gözlerim sonuna kadar açıldı ve yatakta oturur hale geçtim.

''Bir şey mi oldu?'' Neden arıyordu?

'' Sadece günaydın demek istemiştim.'' dediğinde rahatladım.

''Sanada günaydın, Malik.'' dedim ve güldüm. Onunla konuşmam gerektiğinide araması sayesinde hatırlamıştım. Şu Ayvalık olayını bir de ondan dinlemem gerekiyordu. Bir şey olsa Meral'e anlatırdım diye düşünmeme rağmen kafamda soru işareti bırakmak istemiyordum.

''Bende seni arayacaktım. Bugün dört dersim var. Eğer işin yoksa saat bir gibi okula gelebilir misin? Tabi gelebilirsen?'' diye sordum. Okulun ilerisindeki çay bahçelerinden birinde oturabilirdik, her zamanki sıcaklığı üstündeydi İzmir'in...

''Olur tabi, bir sorun mu var?'' dedi benim gibi. Sesi tedirgin geliyordu. Bir yandan onunla konuşurken hazırlanmaya başlamıştım.

Henüz nasıl sormam gerektiğini bilmiyordum. ''Yüz yüze konuşursak daha iyi olur.''

''Peki görüşürüz o zaman, ben gelene kadar kendine dikkat et.'' dedi. Suratında oluşan sinir bozucu gülümsemesini tahmin ediyordum. Lafı bende de aynı etkiyi yaratmıştı.

''Olur ederim, görüşürüz.''

*******

#Malik'den.

''Olmuş mu?'' dedim ve aynaya bakmayı kesip Can'a döndüm. Öyle şiddetli kahkahalar atıyordu ki bir an bayılacağını düşünmüştüm.

''Oğlum bu ne hal lan?'' dedi ve gülmeyi sürdürdü. Sinirleniyordum.

''Bende seni zaten gül diye çağırmıştım Can.'' dedim imalı bir şekilde. Gülmesini durdurmak için çabaladığını görebiliyordum. Aynanın yanına sıkıştırdığım fotoğrafı kafamın yanına koyup sorar gözlerle baktım.

''Yeni idoller edinmişsin bakıyorum ama senin bu adama benzeme imkanın yok.'' dedi, gülmemek için bana bakmıyordu. Elimi saçlarıma sokup sinirle çekiştirdim.

''Gece yatıp kalktıp Timberlake dinliyormuş ve ilk defa beni çağırdığı için özeneyim dedim. Herif bir kere sarışın, nasıl benzeyeyim zaten!'' Kendi kendime söylenmeye başladığımda Can'dan bir kahkaha daha yükseldi. Beni arkadaş katili edecekti.

''Demek Gece içindi...''

''Senin için olacak değil ya hıyar ağası tabiki Gece içindi!'' diye bağırıp odadan çıktım.

*****

#Gece'den devam

Son dersin bitmesine son dakikalar kalmıştı ama profesör inatla bir kaç soru daha çözme peşindeydi. Üniversite öğretmenleri birbirinden cins insanlardı, anlamaya çalışmaya gerek bile yoktu. Aslında almam gereken derslerim sözel olmasına rağmen bu sene haftada iki saat matematik görmek zorunda kalmıştım, yoksa alttan dersim kalıyordu.

'' Evet, eğer böyle bir soru görürseniz ne yaparsınız?'' diye sordu kalabalığa.

'' Öylece bakışırız hocam.'' diye atladı Furkan. Hepimiz ona gülmeye başladığımızda zilde çalmıştı. Çantamı taktım ve cebimden telefonumu çıkararak çıkışa doğru yürümeye başladım. Malik'den geldiğini belirten bir mesaj vardı. Cevap vermek için elimi ekrana götürecektim ki kafamı kaldırdığımda karşımda bana el salladığını fark ettim. Yanına ilerledim.

''Selam.''

''Selam.'' Aynı anda aynı şeyi söylememize güldük. Bugün sanki biraz farklıymış gibi duruyordu, önemsemedim.

''Beni çağırmanı gerektiren şeyi gerçekten merak ettim.'' dedi. İşte başlıyorduk.

''Neden söylemedin?'' dedim. Birden ciddileşmiştik.

''Neyi?'' Bir de bilmiyormuş gibi davranıyordu. Belkide hiç iyi anlaşamamıştık bu yüzden söylemek istemiyordu.

''Daha önceden tanıştığımızı.'' Durup ona baktım. Bunu beklemiyormuş gibi duruyordu.

''Ben.. Bilmiyorum Gece. Serkan, doktorunun seni zorlamamızı söylediğini anlatınca bende sustum.'' Ne bahaneydi ama..

''Her şeyi anlatmanı istiyorum.'' dedim. Sanırım Meral'e anlattığımdan fazlası vardı. Belkide beni sinir etmişti ve kafasında tabak kırmıştım. Kendimi biliyorsam, yapmış olabilirdim.

''Bir kaç gece üst üste topluca vakit geçirdik. Zaten öyle tanışmıştık.'' Gözlerimin içine baktı. Bir tepki bekliyordu. Devam etmesi için başımı salladım.

''Sizin döneceğiniz akşam..'' dedi ve sustu. Her şeyi tek seferde anlatamıyordu sanırım.

''Ne oldu Malik, döneceğimiz akşam ne oldu?'' diye sordum. Bana biraz yaklaştı. Elini yanağıma koydu ve ne yaptığını anlamadan dudaklarını dudaklarıma kapattı. Bir kaç saniye sonra elimi göğüsüne koydum ve ittim.

''Ne yapıyorsun sen be?!'' diye bağırdım. Durduk yere öpmekte ne oluyordu? Daha tanışalı ne kadar olmuştu? Sinirden köpürüyordum.

''İşte bu oldu.. O akşam.'' dedi ve başını önüne eğdi. Gerçekten verdiğim tepkiye falan mı alınmıştı? Birden bire ortaya çıkıp bana iki sene önceki hatırlamadığım bir öpücükten bahsediyordu. Doğru söylediğine nasıl emin olabilirdim? Ona daha fazla bağırmamak için bir kaç kere derin derin nefes aldım.

''Ben gitsem iyi olacak Malik.'' dediğimde anca kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

''Bıraksaydım en azından?'' dedi. Bu sefer korkuyordu. Terslememden ya da verebileceğim her hangi bir tepkiden korkuyordu.

''İzin verirsen yalnız kalmak istiyorum.'' diye söylenip taksi durağına doğru ilerlemeye başladım.