Ran kolundan tutup seni diğerlerinin yanına götürdü, hepsi de sana alaycı bir şekilde bakıyorlardı ve sen bu durumdan rahatsız olmuştun"Şimdi.. bu küçük kaçağı ne yapsak ki?"
(Mikey)İlk defa sesini gerçek ve net bir şekilde duymuştun adamın. Gözlerinin altı simsiyah olmuş, bakışlarında ise karanlık bir boşluk vardı sadece. O boşluğa senide çekmek istiyor gibiydi bakışları.
"Bakın öldürücekseniz şimdi öldürün ama tek ricam parçalara ayırmadan öldürün."
Gülümseyerek adamlara baktın. Onlar ise birbirlerine bakıp güldüler.
"Böyle güzel bir kızı parçalara ayırıp tanınmıycak hale getirmek istemem doğrusu."
(Rin)Sen adama hissiz gözlerinle bakarken göz devirdin
"Hadi ya öldürün artık da bitsin bu iş ammada durdunuz."
"Hakkımızda çok şey öğrenmek istiyorsun, değil mi?"
(Mikey)Sen kafanı adama çevirip şaşkınlıkla bakarken o elindeki silahla dibine kadar gelmişti. Diğerleri Manjiro yakınlaştığı için uzağa gitmişlerdi. adam silahı alnına dayamış ve gözlerine bakmanı sağlamıştı
Siyah gözleri her geçen saniye daha ürkütücü bir hal alıyordu, onun gözleri sanki hayatını anında zindana çevirebilicek bir güçteymiş gibiydi. Ya da gerçek amacı buydu? Belki de değildi. O kadar karmaşık hisler yaşıyordun ki kendin bile böyle bir duruma düştüğüne inanmak istemedin.
"Gözlerime baksana.. yorgun gözüküyor mu sence?"
(Mikey)Kekeleyerek konuştun
"Ne?"
"Gözlerime bak. Yorgun gözüküyor, değil mi?"
Evet dersen ölebilirdin. Ama yalan söyleyip hayır dersende ölebilirdin. Ne diyebilicektin? İçindeki his evet demeni istiyordu, sende öyle yaptın
"Evet.. ama neden?"
"Neden mi? Çünkü bu gözler görmek istemiyceği o kadar şey gördü ki yorgunluktan bıktı. Şimdi de bir dedektif gelmiş benimle uğraşıyor Bak. Şimdilik seni serbest bırakıcağım. Ama eğer birine bu durumu anlatır, söylersen ve bu benim kulağıma gelirse, seni öldürürüm. Anlaştık mı?"
Diğer adamlar uzaktan oflayıp pufluyorlardı, manjiro sinirlenerek onlara bağırdı
"Kesin sesinizi!"
Herkes anında sustu. Sana dönüp gözlerinin içine baktığında az önceki halinden eser kalmamıştı. Gözleri bir çocuk gibi parlıyordu şimdi de, o kadar güzel parlıyordu ki sanki huzuru bulmuş gibiydi.
"Bakışların bana Emma'yı hatırlatıyor.."
Emma kim onu bile bilmiyordun, yine de işin içinden çıkmak için titreyerek konuştun
"Teşekkürler."
Adam bir süre daha Gözlerine baktıktan sonra senden ayrılıp arabasına doğru ilerledi. Son kez arkasını dönüp sana baktığında senin duyamıycağın şekilde mırıldandı
"Senide öldürmek istemiyorum.."
Tekrar önüne döndü ve arabasına bindi. Diğerleri de binip oradan uzaklaştıklarında derin bir nefes aldın ve kendi kendine söylendin
"Az kalsın ölücektim.. gözlerim şu emma denen kızı hatırlatmasaydı belki ölmüştüm. Amaan banane. Bekle, TAMAKİ'YE HABER VERMEDİM."
Tedirgin bir şekilde cebinden telefonu aldın ve tamaki'yi aradın. Açtığında beklediğin gibi tamaki'nin küfürleri ile mücadele ettin. En sonunda sakince konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freedom//Takemichi and her friend-bonten
Fanfiction"Hep benim yanımda kal rina." "Hep seninle kalıcağım michi"