"Benden nefret etme"

102 14 2
                                    


"Her neyse, gitsem iyi olur."

"Kalsaydın bu gece bende?"

"Michi'nin azarını işitmek istemiyorum, kusura bakma."

İkinizde gülüştünüz. Ayağa kalkıp arabanın önüne kadar geldiniz, tamaki ile vedalaşıp yola koyuldun.

Yine isimsiz kişiden gelen mesajı düşünüyordun, ne kadar düşünmemek için uğraşsanda zihnin düşünmen için emir veriyordu sanki.

"her yer sis olmuş, Farları açsam iyi olur."

Farları açıp sessiz yolda sadece arabanın sesiyle ilerlemeye devam ettin, hava seni fazlasıyla geriyor ve terletiyordu. Telefonuna gelen bildirim sesiyle irkildin ve çantandan telefonu çıkardın. Ekrana istemsizce korkarak baktın, naoto'dan mesaj vardı. İstemesende ellerin titreyerek gelen mesajı açtın.

Naoto
Yolda mısın?

Gördüğün mesajla içine su serpilmiş gibi derin bir iç çektin. Gözlerini bir süre kapayıp açtığında naoto'ya mesaj yazdın

Ben
Evet, geliyorum.
Bide sürekli ani Mesajlar atıp durma korktum

Naoto
Neden korktun şimdi?

Sen
Başınıza bir şey geldi sandım

Naoto
Başımıza ne gelebilir ki?
Saçma sapan konuşmada hızlı gelmeye bak.
(Görüldü)

Telefonu kapattın ve geri yerine koydun. Ne kadar naoto böyle cümleler kursada endişelerin gitmiyordu. Elini yumruk yapıp ağzına getirdiğinde içindeki kötü hissin daha çok büyüdüğünü anlamıştın.

başlarına bir şey gelmemesi için tanrıya yalvarıyordun. 10 dakikanın ardından eve geldiğinde arabadan indin, mahalle çok sessiz ve sakindi. Bu sessizlik seni korkutmaya yetiyordu.

Yavaş adımlarını eve çevirdiğinde sessizlik bir silah sesiyle kesilmişti. Silah sesini duyduğun an yerinden kıpırdayamadın. Bacaklarının titremesi şiddetlenirken gözlerinden istemsizce yaşlar geliyordu, bir an kendini unutup koşmaya başladın. Eve girip hızla salona geçtiğinde michi ve naoto'yu gördün

"Ha? Heyy hoşgeldin rina!"
(Michi)

Şaşırmış ve anlamsızca ikisine bakarken onlarda aynı şekilde sana bakıyorlardı

"Ne oldu? Yüzün bembeyaz olmuş."
(Naoto)

"Silah.. silah sesi geldi."

"Ah, sesi fazla açmışız kusura bakma. Michi'nin oyun sevgisi yüzünden."
(Naoto)

Elini kalbine getirip bedenini yavaşça saldın, titreyen bacaklarına karşı koyamayıp dizlerinin üstüne çöktün. Michi ve naoto koşarak yanına gelip kolundan seni tutup kaldırmışlardı

"Ne oldu rina! İyi misin?"

"Rina, rina! Bir şey söyle!!"

Gözlerin yavaşça kapanırken içinden geçirdiğin cümleleri dışa aktaramamıştın. Zayıf bedenini ikisinin kollarına bırakmıştın.

____

Gözlerini açtığında karanlık bir odada olduğunu fark ettin. Başının ağrısı yüzünden elini başına getirip yatakta yavaşça doğruldun. Etrafına göz gezdirdiğinde buranın senin odan olmadığını fark etmiştin. İçini aniden telaş kaplarken kapının önünden ayakkabı sesleri geldiğini duydun. Refleks olarak tekrar yatıp gözlerini hemen kapattın.

Freedom//Takemichi and her friend-bontenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin