Rebirth of Draco Malfoy (Yarım bırakıldı)

(1).3

Bölüm Adı: Hogwarts'a Geliş

Üstlerini giydikten sonra trenden inen Draco, kızıl saçlı çocuğun öfkeli bakışlarını umursamadan etrafına bakındı.

Bir süre bakınmanın ardından sonunda Draco, Neville kurbağasını bulmuştu. "Demek buradaymış." Diye sessizce söylenerek kurbağayı eline nazikçe aldı.

Sarışın gözlerini kapatarak 'Normal de Hogwarts koridorunda bulunması gerekiyordu. Bu başka bir kelebek etkisi mi?' Diyerek düşündü.

Sonunda gürültülü kalabalığın orada etrafına bakınan Neville doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.

Kızıl saçlı çocuk, gözlüklü çocuğa kendisi hakkında söylenen kötü sözlere karşılık yaklaştı. 

Draco "Aileme göre yargılayacaksan senin o dedikodularda duyduğun 'Ailem'den farkın kalmaz." Dediği anda cansız, soğuk gözlerini Ron'a doğrultarak çekip gitti.

Harry, giden sarışına "DRACO!" Diye seslendi. Ama sarışın onun yüzüne bile bakmadan uzaklaştı.

Neville doğru yaklaşan sarışın, nazikçe onun omuzuna dokundu. Neville telaşla arkasına döndüğünde beyazımsı sarı saçları ve cam gibi gri gözleri olan Draco'yla karşılaştı.

Neville kızarmış yüzüyle Draco'ya bakarken, sarışın nazikçe gülümsedi ve "Bu senin kurbağan mı?" Diyerek sordu.

Nazik sesiyle sorduğu sorudan dolayı telaşlanan Neville, sarışının elinde ki kurbağaya hızlıca baktı sonrasında heyecanla "Trevor!!" Diye ağlamaya başladı.

Draco'nun elindeki kurbağayı hızlıca alıp sarılan Neville, gülümseyerek "Teşekkürler." Dedi. Sarışın buna karşılık sadece gülümsedi ve ona bakan Harry ile Ron'u umursamadan uzaklaştı.

En sonunda Hagrid yüksek ve gür sesiyle "Hadi birinci sınıflar beni takip edin!" Diye bağırdı.

Ardından tüm birinci sınıfla telaşla Hagrid'i takip etmeye başladılar. Tekneye dörder gruplar halinde binen çocuklar heyecanla gözüken Hogwarts binasına doğru baktılar.

'Orijinalinde ki gibi Harry, Ron, Hermione ve Neville yan yanalardı. Peki neden ben...Farklıyım.' Düşüncesiyle sorgulayarak yanında ki kişilere baktı.

Sarışının yanındakiler Blaise, Pansy ve Susan'dı. 

Draco sessiz bir şekilde iç çekerek sudaki yansımasına bakıp gülümsedi. 'Gerçekten de Draco ile ben aynı görünüme sahipmişiz.' Düşündü sarışın, bir süre geçen zamanda onun hakkında konuşmaya devam ettiğini fark etti.

'Bu söylediklerimden sonra hala benim hakkımda mı konuşuyor!?' Draco başıyla kızılın söylediklerini onaylamayarak iç çekti.

'Gerçekten de ön yargılı bir çocukmuş.' Bu düşünceleriyle boğuşurken ona doğru bakan Harry'i fark etti.

Draco, yeşil gözlerle karşılaştığı anda hemen yalandan öfkesiyle kafasını diğer tarafa çevirdi. Sarışın aslında dedikoduları umursamıyordu, sadece altın üçlünün ön yargılarını kırmalarını ve onun söylediklerinden sonra kendisinden uzak durmasını istiyordu.

'Bu plan başından ümitsizdi anlaşılan.' Draco gözlerini doğrultarak bunları düşündü.

Harry, sarışının söylenilen sözler yüzünden kızgın olduğunu sandığından dolayı öfkeli yüzüyle "Ron senin yüzünden bana da öfkeli!" Diyerek bağırdı.

Ron, gözlüklü çocuğun bağrışına karşılık şok olmuş bir ifadeyle bakakaldı. Ardından Hermione, Harry'i sakinleştirerek "Merak etme Harry. Draco'yla bu yanlış anlama için özür dileyeceğiz." Dedi ve bakışlarını kızıl kafaya yöneltti.

Ron öfkeyle mırıldanırken, Neville kurbağasını sıkıca tutarak "Doğru! O baya nazik biri gibi duruyor hemen affedeceğinden eminim." Diyerek gülümsedi.

Sözleri duyan Draco 'Şimdi ne yapacağım?' Diye düşünmeye başladı.

⁎⁎⁎