***
Elimi çeneme koymuş ve sessizliğin huzuruyla camdan dışarıdaki manzarayı izliyordum. Gece her yer daha hoş gözüküyordu. Gecenin asilliği ne kadar beni etkilese de bilinmezliği de o kadar korkutuyordu. Bu geceyi sorguluyordum. Yaşadıklarım ve yaptıklarım hiç mantıklı değildi.
*Flashback*
Garip bir şekilde kapıdan geçtiğimizde kendimizi aracımızın önünde bulmuştuk. Herkes şaşkınca etrafına bakarken bende farklı bir halde değildim. Bana kendini Jungkook olarak tanıtan kişi ise hiç şaşırmış gibi görünmüyor aksine heyecanlı bir şekilde arabaya doğru yürüyordu. Oldukça garip bir insandı. Büyücü olduğunu düşünüyordum ama hiç öyle bir havası da yoktu. Soğuk ve itaatkar bir tipe benziyordu.
Arabanın önüne geldiğinde ön kapısını birkaç kez açmaya çalışıp açamayınca hızla bize bağırdı.
"Hadi ne dikiliyorsunuz orada! Üşümediniz mi?"
Herkes bu soğuk kanlılığına şaşırmış ve cevap arar gibi bana bakıyordu. Sonuçta onu tek tanıyan bendim, daha doğrusu öyle sanıyorlardı.
Omzumu silktim. Şüphe çekmemeliydik ama çok şüpheci hareketler yapıyordu.
"O hep soğukkanlı biri olmuştur. Fazla sorgulamayın. Hadi binelim şu arabaya çok soğuk burası"
Sözlerimin inandırıcılığı atsın diye ellerimle kollarımı ovuşturdum.
Taehyung onaylarcasına başını salladı ve cebinden çıkardığı anahtarın açma düğmesine bastı. Arabanın farları yanıp söndü. Jungkook anında kapıyı açıp içeri girdi. Lisa gözlerini kıstı.
"O neden bizle geliyor? Köpeği kaçmamış mıydı?"
O anki stresle öksürdüm. Yine söylediğim yalanın altında kalmıştım.
"Köpeğini kaçarken birisi bulmuş. Az önce aradı bulan kişi. Onun için bizle geliyor. Hem bayadır görüşemiyoruz, onun için evime gelmesini teklif ettim, o da kabul etti"
Jennie araya atladı
"Bu kapı bizi buraya nasıl getirdi? Bu adamla bir alakası var mı?"
Başımı sağa sola salladım.
"Hayır. Lanet gerçekmiş, eve girenler orman dışına atılırmış. Yani biz de orman dışına atıldık."
Söylediğim yalanlara ben bile inanmazken onların inanmasını beklemiyordum ama söyleyebildiklerim anca bunlardı. Söylediklerimi irdelemesinler diye tanrıya yalvarıyordum.
Garip bakışmalardan sonra Jennie omuz silkip arabaya doğru yürümeye başladı.
"Pekala o zaman"
Derin bir nefes verip bende arkasından gitmeye başladım. Ardından herkes gelmeye başladı.
Taehyung şoför koltuğuna binmişti. Bizde kızlarla arkaya geçmiştik. Jimin ve Jin bagaja binmiş Yoongi ise Jungkook'un yanına oturmuştu. (Bagaj büyük bu arada merak etmeyin kmjnhbgvfc)
*Flashback Son*
Kimseden ses soluk çıkmaması beni daha da ürkütüyordu. Sadece arabanın yolda giderken çıkardığı sesler vardı. Açıkçası kimsenin bu kadar olaydan sonra sesini çıkartacağını da düşünmüyordum. Hepimiz dağılmıştık.
Uzaklara dalmışken kolumdaki dürtüyle beraber yan tarafıma döndüm. Lisa gözleriyle bir şeyler anlatmak ister gibiydi.
"N'oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in den Tod verliebt sein, rsk
Mystery / ThrillerAşk nasıl bir yoldu ki bizi hep aynı yerde buluşturuyordu? Farklı bir alemden ve farklı bir varlık dahası bir ölüm meleği... İnsanların canını alıyordu ve belki benimkini de alacaktı. Ama aşk acımasızdı, o vazgeçilmez biriydi ve ben ondan vaz geçeme...