Felix patronunun oğluna aşık olmuştu. Fakat kendisinin birkaç özelliği yüzünden patronun oğlu kendisinden nefret ediyordu. Felixin aşkı nefrete dönüşmeden Hyunjin durmalıydı...
Angst yazmıyorum. Yan shipler changmin , chanın, minsung.
Umarım her zaman yaptığım hatayı yapıp olayları hızlı hızlı geçmem biraz sabırsız birisiyim de... 💅💋❤️🌈🥺
Bölüm 2
Ben Felix. Lee Felix. Ve bu sefer aşkımı kaybettim. Tüm o çocuksu ruhumu kaybettim ve su an , tam şu an sokaklarda sürtüyorum.
___
Karşıma çıkan ilk markete girip bir çakı bir kaç şişe de içki almıştım. Bunları asla içmedim. İlk deneyimim olacak. Fakat babamdan bilirim. Morali bozulduysa içki içer ve bu içki bir şekilde onu değiştirirdi.
Sokakta ayaklarımı yere sürterek yürümeye başladım. Karşıma çıkan ilk parka da girdim ve oturdum. Cam şişeleri masaya koyup açtım. Bir yudum aldım fakat tadı gerçekten berbattı. Yine de içmek istiyordum.
Çakıyla çillerimin olduğu kısma uzun süre kanayacak bir çizik attım. Kendi kanımı görmeyi çok severdim. (Felix sakin knk) bir şişe içkiyi tamamen kafama diktim. Bileklerime de küçük çizikler atmaya başladım. Bir tanesini gerçekten acıyacak şekilde çizdim. Biraz daha içki içmeye karar vermiştim ki...
Gerçekten donduğumu fark ettim. Parmaklarımın uçları mosmor olmuştu. Her tarafımı kan kaplamıştı. Yine de ağlayarak içmeye devam ettim.
___
"Efendim sarhoş olmuş."
"Yaralarına pansuman yapın."
"Hyunjin ahh!"
"Felix! Dur düzgün yatsana"
"Hyunjin nerdeyiz?"
"Evimdeyiz güzelim korkma ben burdayım."
"Hyunjin"
"Söyle bebeğim."
"Umut verme bana."
"N-ne?"
"Bana umut veriyorsun sen bana her dokunduğunda gerçek olmayacak umutlar veriyorsun."
"Felix b-ben.."
"Hwang oğlum onu getirdin mı?"
"E-evet baba."
"Güzel."
"Baba dur dokunma. O şu an sarhoş."
"Anlıyorum."
"Napıyorsun baba!?"
"Aptal yaralarını neden sardın?!"
"Baba söz verdin!"
"Bak oğlum şimdi onu götürüyorum iyice düşün dediklerimi."
"Baba ama-"
"Kes sesini Hwang!"
___
Kafamın patlayacak derecede ağrısı ile gözlerimi açtım. Her tarafım ağrıyordu. Basım çatlayacak gibiydi. En son Hyunjin'e dediklerim aklıma geldi.
Tanrım ona aşık olduğumu söylemiştim. Fakat bir sorun vardı. Beni buraya o getirmişti. Peki şimdi ne olacaktı?
Biraz tepindikten sonra kapı açıldı ve Bay Hwang ile Hyunjin içeri girdiler.
"Lee uyanmışsın."
"Neden buradayım ben?"
"Eğlenmek için."
"N-ne!?"
"Ama sen değil Lee oğlum ve ben eğleneceğiz."
"Hyunjin bir şey söyle!"
"Lee, Hyunjin senden nefret ediyor yüzüne bakmayı bile istemiyor."
"Hyunjin senden nefret ediyorum!"
Gözlerini kocaman açıp suratıma bakmaya başladı. Böyle bakacak ne var anlamıyordum. Beni kaçırıp buraya getirdi ve şimdi bana kim bilir neler yapacaklar!?
"Eğlence başlıyor Lee. Hwang bağla şunun ağzını hadi oğlum."
"Baba t-tamam."
Kafasını kaldırmadan bir ip getirdi.
"Hyunjin dur"
"Hm?"
"Son bir şey söyleyebilir miyim?"
"Hmhm"
"Senden nefret ediyorum bunu sakın unutma. Bir gün eğer burdan çıkarsam seni görmemek için her şeyi yapacağım."
"Felix ama-"
"Hwang hadi"
Ağzımı bantlayıp ayağa kalktı ve karşımdaki koltuğa oturdu. Beni izlemeye başladı. Yoksa... Gözlerimi dolmuştu onun?
Bay Hwang gömleğinin kollarını sıvayıp yanıma doğru yürümeye başladı. Yüzünde sinsi bir gülümseme vardı.
"Hwang Hyunjin, eğlencemiz başlasın."
___
Bitti hiç içime sinmiyor ama yazıyorum yine de kafayı yiycem ztn ofoffff neyse by aşkolar 💅💋❤️🌈🥺
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
