Cansu'nun beni dürtmesiyle uyandım. Sinirli gözüküyordu.
C: Sesleniyorum yarım saattir niye uyanmıyosun! Ne uykucu bir köpeksin sen!
B: Özür dilerim efendim.
C: Neyse bugün güzel bir gün. Sana bir sürprizim var.
Meraklı gözlerle Cansu'ya bakıyordum. Dün verdiği hediyelerden sonra başka ne sürpriz olabilirdi ki?
C: Hadi beni takip et.
Cansu odadan çıktı. Ben de arkasından gittim. Bir de ne göreyim. Salonda koltukta oturan annesiyle göz göze gelmiştik. Ben çok korktum ve ne yapacağımı bilemedim. Annesi de beni görünce çok şaşırmıştı.
A: Bu ne kızım nerden buldun bu çocuğu?
C: Yeni köpeğim anne. Çok güzel eğittim hiç sözümden çıkmıyor. Nasıl?
A: Güzel de ailesi falan yok mu nerden buldun başımız belaya girmesin.
C: Hiçbir şey olmaz anne biz keyfimize bakalım.
Cansu annesinin yanına oturdu ve önündeki alçak masaya ayaklarını uzattı.
C: Buffyy gel de annem görsün hünerlerini.
Dört ayak şeklinde Cansu'nun yanına gittim. Masadaki ayaklarını koklamaya başladım. Koklama işini kısa keserek parmak uçlarını yalamaya başladım. Parmaklarını ve aralarını iyice temizledikten sonra tabanlarını yaladım.
A: Vaay sen iyi eğitmişsin bu köpeği. Aferin kızıma.
C: Tabiki anne. Hadi köpek sıra annemde.
Annesi de ayaklarını masaya uzattı. Pembe ojeleri vardı. Ayakları Cansu kadar güzel değildi ama kokusu daha güzeldi. Onun da ilk önce tabanlarından başladım. İyice yaladıktan sonra parmaklarını yaladım. Tek tek özenle yaladım. Diğer ayağını da iyice yaladıktan sonra annesi bir köpekmişim gibi başımı okşadı.
A: Aferin akıllı köpek. Yeni evimizde sana da yer ayırırız artık. dedi. Sanırım yakında taşınacaktık. Annesi bana çok fazla tepki göstermemişti hatta sanki bu anı bekliyordu. Ailecek sahibe ruhları vardı galiba. Cansu'nun babası yok sanırım. Ne lafı geçti ne kendisine dair bir şey gördüm. Daha iyi diye geçirdim içimden. Bugün pazar olduğu için annesi bütün gün evde olacaktı. Kahvaltıya oturdular. Ben de Cansu'nun ayak ucuna gittim.
A: Bu ne yiyecek?
C: Biz ne verirsek onu yiyecek.
Cansu elindeki fıstık ezmeli sandviçe tükürdü ve yere attı. Ben de hemen alıp yemeye başladım.
A: Sen bu işi çözmüşsün kızım. Kahvaltıdan sonra köpeğinle biraz baş başa oynayabilir miyim? Ben de sevdim bunu.
C: İstediğini yap annecim. Artık senin de köpeğin.
Kahvaltı bittikten sonra tuvalete gitmek için izin aldım.
C: Gittikten sonra annemin yatak odasına git seni bekliyor. dedi. Tuvalete gittim. İşimi hallettim ve çıkmadan önce biraz düşündüm. Acaba annesi ne yapacaktı? Tuvaletten çıktım ve yatak odasına gittim. Kimse yoktu. Saniyeler sonra kapı açıldı ve annesi geldi. Başka bir odadaydı muhtemelen. Kapıyı kilitledi ve anahtarı cebine koydu. Beni baştan aşağı süzdükten sonra soyun dedi. Ben ikiletmeden soyunmaya başladım. Ben soyunurken o da konuşmaya başladı.
A: Evlenene kadar çok sahibelik yaptım biliyor musun? Kızım da bana çekmiş demekki. Çok para kazandım. Çok erkek bana itaat etti. Her şeyi deneyimledim. Ama uzun süredir bu zevki yaşamadım. 15-20 sene olmuştur. Madem artık bizim köpeğimizsin. Seninle o duyguları tazeleyeyim değil mi? Merak ettiğim çok şey var ama seninle sohbet etmek için çağırmadım buraya. Olması gereken neyse öyle olacak.
Bu konuşmadan etkilenmiştim. Annesi Cansu'dan çok daha dominant ve ürkütücü gözüküyordu. Vücudu da çok güzeldi, yapılıydı. Kavga etsek beni öldürürdü heralde. Ben tamamen soyunduktan sonra annesi dolabının alt kısmındaki bir kutudan iki tane kelepçe çıkardı. Yatağının ayak ucunda demirler vardı. Beni kollarımdan oraya kelepçeledi. Sonra sağ ayağını ağzıma doğru yaklaştırdı.
A: Açabildiğin kadar aç ağzını. dedi.
Açtım ve ayağını ağzıma soktu. Ben dilimle tadını hissetmeye çalışırken o daha da ittiriyordu. Ağzım yırtılacakmış gibi hissediyordum. Parmakları neredeyse boğazımdaydı ve öğürüyordum. Rahat rahat nefes alamıyordum. Sonra ayağını çıkardı. Tamamen tükürük olmuştu. Ben de rahat bir nefes aldım. 30 saniye dayanamadın güçsüz köpek dedi ve çıkardığı ayağıyla tokat attı. Canım acımıştı. Çok güçlü bir kadındı. Sonra sol ayağını kaldırdı. Ağzımı açtım. Onu da aynı şekilde soktu. Bu sefer dayanmaya çalışıyordum. Ama parmakları boğazıma kadar geldiğinde istemsiz öğürüyordum. Ağzım çok acıyordu. Neredeyse 1 dakika olduktan sonra çıkardı. Bir şey demeden kelepçeleri çözdü. Yere uzan dedi. Uzandım. Ayağını dudaklarıma koydu. Ağırlık vermiyordu. Ayak parmakları tam dudaklarımdaydı. Kokusu çok hafif geliyordu. Ben ayağına bakarken bir anda tükürdü. Tükürüğü parmak aralarından ağzıma girdi. Yut dedi. Yuttum. Sonra tekrar tükürdü. Onu da yuttum. Parmaklarında kalan tükürükleri de yalattı. Sonra ayağını çekti ve karnıma oturdu. Ağır gelmişti ama dayanmalıydım. Bir ayağını ağzıma getirdi. Güzel yala dedi. Tabanlarını yavaş yavaş yalamaya başladım. Bir anda meme uçlarımı sertçe sıkmaya başladı. Canım yanıyordu. Güzel yala dedim köpek dedi. Hızlı bir şekilde yalamaya başladım. Hâlâ meme uçlarımı bırakmıyordu. Nereye düşmüştüm ben. Tabanları tamamen ıslak hale geldiğinde parmaklarına doğru gittim. Parmaklarını ve aralarını yalamaya başladım. Bir şey demiyordu. Ayağı tamamen ıslanana kadar yaladım. Artık yalayacak yer kalmamıştı ayağın tadını bile alamıyordum. Acaba bıraksam mı diye düşündüm. Bıraktım ve tam konuşacakken hafif uzun tırnaklarıyla mememden aşağı doğru gövdemi çizdi. Ben ahh diye ses çıkardım. Canım acımıştı. Sonra aynı şekilde omzumdan çizmeye başladığı yere kadar da tırnaklarıyla çizdi. Yüzüme sağlam bir tokat attı ve burnumu sıkarak konuşmaya başladı.
A: Ben sana bırak dedim mi salak köpek. Sen benim sözlerimi dinlemiyor musun? Şimdi göreceksin sen dedi.
Her yerim çok acıyordu. Burnum da sızlıyordu. Ama o hiç beklemeden vajinası ağzıma gelecek şekilde göğüs-boyun hizama oturdu. Sonra dizleri üstüne geldi ve vajinası ağzımda olacak şekilde durmaya başladı. Bir eliyle yine burnumu sıktı. Biraz ağırlık verdi ve yala dedi. Ben yalamaya başladım ama zar zor nefes alıyordum. Biraz yaladıktan sonra ağzımın içine işemeye başladı. Ağzıma çiş doluyordu ve taşanlarda sıcak sıcak çenemden ve boynumdan süzülüyordu. Yutmak istemiyordum ama bazılarını zorla yutuyordum. Bırakma yala dedi. Yalamaya devam ettim ama vakit geçtikçe nefes almam daha da zorlaşıyordu. Artık alabildiğim azcık nefes yetersiz geliyordu. O da bunu fark etmiş olacak ki kalktı.
A: Bugünlük bu kadar yeter. Gitmeden önce ayaklarımı ve vajinamı öpüp öyle gideceksin. Eğer unutursan ağzına tekmeyi yersin dedi.
İki ayağına ve vajinasına öpücük kondurduktan sonra çıktım ve Cansu'nun odasına gittim. Beni görünce güldü.
C: Oo Buffy hoş geldin. Ben de sana ayaklarımı yalatacaktım ama şu halini görünce acıdım hahaha. Sonra yalarsın artık dedi.
Cevap vermeden tuvalete gitmek için izin aldım. Ağzımı ve çiş olan yerleri yıkadım. Sonra Cansu bana kıyafet verdi. Giyindim. O gün içinde başka bir olay olmadı. Ama artık annesi de beni öğrendiğine göre daha yorucu günler beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Bir Fetiş Hikayesi
SachbücherSonu olmayan eğlenceli bir fetiş hikayesi. Bitip bitmemesi oylarınıza bağlı.