bugün okulun ilk günüydü. saçımın ön kısmını maşa yaptım. geri kalan kısmını topuz yaptım ve kırtasiyeden aldığım yeşil renk simin hepsini başıma döktüm.
en sevdiğim fosforlu mavi hummelimi giydim.çok güzel olmuştum. ben zaten hep güzeldim. öyle olmasa iso benle neden çıksın ki.
Dışarı çıktığım an ıslık sesi duydum. birden karşıma iso çıktı.
''oy oy eminem nedir bu güzellikler parmağında yüzükler kolunda bilerzikler...'' diye şarkı söylemeye başladı.
ondan birkez daha etkilenmiştim. çok romantik sevgiliye sahiptim.
iso elimi sıkıca tuttu ve okula beraber girdik. herkesin gözü bizim üzerimizdeydi
kızlar yanımdaki ateşli cevheri görünce kıskançlıktan kuduruyorlardı.
ama o benimdi...
isonun gözü benden başasını görmüyordu.
sınıfa girdik ben Düriyenin yanına isoda arkamdaki Bekonun yanına oturdu. birden sınıftan içeri giren hacı şakiri gördüm. arkasından geçen seneden beri sevmediğim Binnaz içeri girdi.
Binnaz direk isoya bakınca benim gözler yerinden fırladı. sonra Binnaz bana baktı.yüzünde sahte gülümsemeyle yerine oturdu.
Biyoloji hocası derse koşarak girdi ve müfredattan geri kalıyoruz diye ışık hızıyla derse başladı.
konumuz sperm ve yumurtalıkların yapısıydı. bu konu çok dikkatimi çekiyordu. çünkü ilerde isoyla yapacağımız ateşli çalışmaların bir parçasıydı.bu konuda daha çok bilgi sahibi olmam gerekiyordu.zil çaldı. Binnazın tuvalete doğru yol aldığını gördüm. hemen arkasından gittim. saçından tuttuğum gibi duvara yapıştırdım.
''sen benim olana nasıl bakarsın savaş mı istıyorsun camon'' dedim ve o an gülmek geldi ortamdaki ciddiyeti bozmamalıydım. çünkü ona çok sinirliydım.
sibel hoca birden içeri girince ne yapacağımı şaşırdım. binnaz ağlamaya başladı. hoca bizi sinirle müdürün odasına yolladı.
müdür bize sinirli sinirli baktı ve ''okulda hummel giymek yasak'' dedi ve hummelimi aldı. üstümde sadece kırmızı tişörtüm kaldı.
kendimi çıplak hissediyordum. ağlayarak sınıfa giderlen hacı şakiri gördüm. koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı.
''noldu?'' diye sordu
bende olayları anlattım ,yüzüme baktı ve gitti.
geldiğinde elimde mavi hummelim vardı. ona koşarak sarıldım. tam bir spaydırmendi...