Bu bölüm Elif Naz ve Duyguya ithafen....
yüzümü yıkamayalı tam 3 gün olmuştu. İsomun öpücüğünü hala hissedebiliyordum. adeta faça gibi derinlemesine işlemişti.
aynaya baktığımda onu görebiliyordum. tam aynayı öpecektim ki kapı açıldı ve birden içeri annem girdi.
''kalk kız çamaşırları topla yağmur yağıyor'' dedi.
balkona çıkıp çamaşırları topluyordum ki birden yüzüme yağmur damlaları çarptı. İsonun öpücüğünden artık bir iz kalmamıştı. öpücüğünün kalmaması üzerine eve gidip arsız bela açıp dost sütümü kafama diktim.
bardağı masaya sert bir şekilde çarptım. birde baktım bardak kırılmıştı.
Şimdi napıcaktım paşabahçe takımımız bozulmuştu.
oysaki annem asi komşulara bununla hava atıyordu.
bardak kırılınca yine aklıma iso gelmişti.
oda benim kalbimi bu bardaklar gibi paramparça etmişti.
halbuki benim kalbim paşabahçe kadar değerliydi.
onsuz hayat bana haramdı. ya onunum ya kara toprağın. kendimi atacaktım.
baya bi yüksekten atlamalıydım ki sakat kalmayım. evet bulmuştum burası çok uygundu.
ve yatağın üzerine çıktım.
burdan atlasam kesin ölürdüm
sakat kalma ihtimalim İsoya fosforlu yeşilin yakışmaması kadar imkansızdı
artık atlamamın zamanı gelmişti.İçimden 3e kadar saydım ve atladım.
sanki ölmüştüm çünkü karşımda İso yoktu. cennette olsaydım kesin İsoyu görmüştüm ve benim cehenneme gitme gibi durumum olmadığına göre kesin ölmüştüm.
kafam ağrıyordu. kıçıma gelen terlik eşliğinde annemin sesi duyuldu. o an ölüm korkusundan çıkmıştım.
Fosforlu yarimi tekrardan nasıl öpebilirim diye düşünmeye başladım. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı.
Dışarı çıktım karşıma İso çıktı. Yine karşımda o bol kot yırtık pantolonu ve üzerinde kırmızı adidos tşörtü vardı.
yine en sevdiğim renklerin uyumuydu. İso bana seslendi.
''turuncu saçlarına gurban sevdicek''dedi.
İso bana doğru yaklaştı. Gözümün üzerinden geçen perçemi gözümün üstünden aldı ve o asi bakışlarıyla gözümün içine baktı.
birkez daha etkilenmiştim.
Aşkilotom benim yaa bir bakışıyla bütün içimdeki nefreti söndürdü.
bana ''yollar gidişime kızlar gülüşüme hasta fakat benim gözüm bir tek sende''diyip beni mesh etmişti ve o sırada Binnaz geldi.
Binnazı görür görmez onu fukara sümüğü gibi duvara yapıştırasım geldi.
Binnaza bir bakış attım. o enbesil o bakışımın altında yatan anlamı anlayamazdı.
o sırda İso binnaza attığım bakışı anlayıp fosforlarını bana doğru yaktı ve
''Emine, senin yaptığın gider benim hoşuma gider''dedi..
