вαчıl ístєrsєn

178 16 4
                                    

"Kalk kız şuradan!" Annemin de beni kovmasıyla artık evde kalacak bir yerimin olmadığını farkettim.

"Şu evde bir ben fazlayım zaten!"

Sinirle dış kapıya yürüyüp evin anahtarlarını aldım.

Dışarıya çıkmak için hazırlanırken kardeşimin baygın gözlerle bana gelişini izledim göz devirerek.

"Çık çık sende biraz çık dışarı, yemin ediyorum depresif olmandan gına geldi!"

Babam yanımıza elinde ki gazetesiyle gelip bizim sohbetimize katılmıştı.

"Okul tatil farkındasın değil mi kızım?"

Başımı salladım, babam sonrası kardeşim Çınar konuştu.

"Ve ben depresif değilim salak!"

Odasına doğru giderken arkasından bağıracaktım ama uğraşamam düşüncesi daha baskındı.

Dışarıya çıktığımda hâlen daha kendi kendime mırıldanıyordum.

***

"Geçen seni çıkartan kız kimdi?" Üstümde ki şala daha sıkı sarıldım.

"Bir arkadaş ya" geçiştirmeme inanmış mı bilmiyordum ama tek demem gereken bu gibiydi.

"Öyle olsun" tekrar çayından bir yudum aldığında önümde ki manzaraya odaklıydım.

"Dora"

"Hı?"

"Güneş" cümlesi biter bitmez ona döndüm.

"Ne varmış?"

"O günden sonra geceleri kâbus görüyor"

"Ne yapmamı bekliyorsun Doğan?!"

"İlgilenebilirsin, en azından uyurken yanında uyusun"

Sustum.

Dakikalar sonra Doğan derin bir ofla ayağa kalkıp içeri girdi.

Ben ise o güneşin altında tek başıma kalmıştım.

***

"Kızım buralarda ev olduğuna emin misin?"

"Yahu biliyorum be amca!"

Kaç kez daha bu cümleleri kurdum bilmiyorum ama taksici amca öz kızıymışım gibi sorup soruşturuyordu.

"Başına bir iş gelir diye korkuyorum be kızım, anla işte"

Yüzümde sıcak bir gülümseme oluştuğunda çoktan gelmiştik.

Elimi omzuna atıp iki kez vurdum hafifçe.

"Merak etmeyin ben bakarım başımın çaresine" taksi parasını ödeyip indim.

Koskoca bir arazide yapılan çiftlik, güzel manzara, mis kokulu çiçekler...

Her şey muazzam gözükürken tek bir kötü noktası vardı.

Evin içinde ne bi huzur ne bi mutluluk vardı.

"Hayrola dalmışsın uzaklara"

Elinde ki çayını ortada ki sehpaya bıraktı ve arkasına yaslandı.

"Mecburen"

"Bu evi sattığın tablodan almışsın"

"Ev değil, çiftlik"

"Her neyse, düzeltmek zorunda mısın?!"

Kısa bir sessizlikten sonra o konuştu.

"Neden geldin ve nerden buldun? Sapık mısın sen?"

"Ben bulurum işim bu."

"Neden bana yazdın?"

"Seviyorum çünkü"

Göz devirirken ayağa kalktı.

Arkasına bile bakmadan dönüp gittiğinde arkasından bağırdım.

"Ben Larin, Larin Saraçoğlu. Ve sen Dora, Dora Aldinç bir gün bana karşı hislerin oluşacak ve buna engel olamayacaksın!"



👩‍❤️‍👩

En hoşuma giden bölüm oldu desem özellikle sonu eozneozjenzj

ʙᴇᴅᴇɴᴅᴇ ᴋɪ ʀᴇɴᴋʟᴇʀ •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin