hєpímíz єşíttík

116 6 0
                                    

"Ne yapıyorsun bu saatte burada?"

"Ağlıyordum, lütfen git ve devam edeyim."

Yanıma oturdu ve bir sigara yaktı.

"Gidemem."

"Niye?"

"Keyfim böyle istiyor Larin hanım, size mi sorsaydım?"

"Aman be!" Geriye doğru hareket ettim, evet şu an tam da kaldırımda uzanıyordum.

Ceketini kıvırıp bana uzattı. Yüzüne anlamsız bakarken gözleriyle başımı işaret ediyordu.

"Hâlbuki bunlar çok değerliydi, şimdi ne oldu da kaldırımlara serecek oldun?"

"O da seni ilgilendirmez."

Susup bir süre gökyüzüne odaklandım.

"Neden ben seni ağlarken hiç görmedim?"

Evet işe bak ki gidip bu soruyu kime sordum..

"Sen içtin mi?" Şaşkın ifadesi benim sırıtmamdan öteye gitmeme izin vermiyordu.

"Zamanında hiçbir şey bilmiyorken sadece bu çıktı karşıma ilk başta itiraz ettim ama zamanla tek çarem buydu."

Sigarasını atıp tamamen bana döndü.

"Eğer yaşamak istiyorsan vicdanını yok edeceksin Larin, duygu denen hiçbir şey kalmayacak ve en önemlisi de dünya tersine dönse öleceğini bilsende geri adım atmayacaksın!"

"Çok saçma insanız insansın her duyguyu yaşaman gerekiyor."

Cevap vermeyince devam ettim.

"Ya içten içe korkuyorsan ne olucak?"

Sustu.

"İşte bu yüzden bizi ayırdılar ya zaten, hâlbuki hepimiz aynı eşit duygulara sahiptik."

Ayağa kalkınca elimden tutup kaldırdı. Ceketini silkeleyip uzattığımda eliyle geri itekledi.

Ne bu şimdi?

"İstemez, yarın yıkayıp geri getirirsin."

Ukala tavrı sinirimi bozsa da göz devirmekle yetinebilirdim.

ʙᴇᴅᴇɴᴅᴇ ᴋɪ ʀᴇɴᴋʟᴇʀ •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin