Kendinden başka olman gereken çok acil bir şey yok aslında.
Çoğu insana verilen isimlerle özdeşmiş hayaller var.
Her insan için farklı bir isim, her isimin üzerine kurulu farklı bir hayat var.Bazen insanları değil de sadece isimlerini sahiplenebiliyoruz. Nasıl oluyor bilmiyorum ama bunu yapabiliyoruz. Zor olanı yapmak her zaman daha cazip gelir ya belkide ondan yapabiliyoruz.
Çok fazla hayal kuruyoruz, gerçekleri unutmak demek hayaller. Gerçekler unutulunca da acı duymaya başlıyoruz.
Gerçeklere inanmak istemiyoruz.Her seferinde dışardaki herkes mutlu görünüyor.
Her insanın acısı olabileceğini unutuyoruz.
Farklı bir gezegende yaşamıyorlar sonuçta onlarda dünyadalar ve onlarda birer insan. Senin yaşadıklarını yaşama ihtimalleri yok belki ama senin gibi acı çekmeleri çok muhtemel.Acıya önemsiz bir anlam katmayı sevmek var, birde bilerek acı çekmek.
Anlam içinde kaybolmak ve anlamlara boğulmak var.
Iki cümle de aynı yere çıkıyorken farklı düşünmek var.
Sonuç aramak ama bulamamak.
Sonuç bulamadığımız için farklı geliyor yada anlamsız. Ne çıkar ki üç beş kişi seni anlamsız kılsa,
sen seninle olanı bildikten sonra.
Boşvermeyi denesek ya bugün.
Herkese akıl verip uygulayamamak var.
Mutlu olmayı bilmek var yada kendin için başkasını mutlu etmek,
başkalaşmak var.Söylemek istediklerimiz birikiyorken sen benim için,
"kendin olamadığın kadar mutlu olsana bugün."