vadeler ve vedalar | texting

geçmiş.

vade: havalar ısınmaya başlamış,

vade: öyle söylüyor.

vade: onunla konuşmuyorum,

vade: merak etme.

vade: sadece o benimle konuşuyor, özür dilerim.

vade: onu dinlemek uykumu getiriyor,

vade: yani seni.

vade: geceleri değil, artık gündüzleri de varsın.

vade: beni uyutuyor.

vade: dün gece tırnaklarım çok battı avuç içlerime,

vade: tutmuş,

vade: o söylemedi ama ben gördüm, izler vardı.

vade: elimi tuttuğu için ona kırgınım.

vade: birde unutmadan, başını yastığıma koymuş,

vade: o söylemedi ama ben hissettim,

vade: onun gibi kokuyor yastığım.

vade: kızgınım,

vade: ona çok kızgınım.

vade: bugün kaburgalarım sızlıyor.

vade: o gömleği gün geçtikçe daha çok sıkıyor çünkü.

vade: kaburgalarımın üzerinden düğümlüyor artık onu.

vade: ona canım acıyor demiyorum,

vade: demiştim ya dilsiz taklidi yapıyorum diye.

vade: biliyor, konuştuğumu yani.

vade: ama anlamıyor beni,

vade: canım acıyor bunu biliyor ama yine de sıkıyor gömleği.

vade: konuşmamı bekliyormuş,

vade: konuşana kadar, sesimi duyana kadar açamayacakmış kollarımı.

vade: ona kızıyorum, ona çok kızıyorum.

aynı gün, gece yarısı.

vade: bugün ellerimi çözük unuttu.

vade: ya da bilerek çözdü bilmiyorum.

vade: demiştim sana, biliyorum yastığımda uyuyor diye.

vade: uyandığımda farkettim,

vade: göğsümde yatıyordu,

vade: ittim ama kollarıyla sıkı sıkı sardı beni, doktor b biraz çocuğa benziyor uyurken.

vade: ama merak etme kurtuluyorum ellerinden.

vade: geliyorum şimdi,

vade: son kez doktor b'ye dönüyorum.

vade: neden bilmiyorum ama onu öpesim geliyor.

vade: göz altları kararmış, biraz yorgun sanırım,

vade: saçlarını öpüyorum.

vade: bilmiyorum,

vade: belki de beni uyuttuğu için bunlar.

vade: uyumasam gelmezsin çünkü, uyutuyor beni.

vade: neden bilmiyorum ama kokusu seni hatırlatıyor bana.

vade: üzülme, geliyorum.

vade: yanına yani.

vade: son kez doktor b'ye bakıyorum.

vade: ağlıyor, sahi neden ağlıyor?

vade: uyandı, bana deli kızım diyor.

vade: kızıyorum, ona çok kızıyorum.

vade: gitme, güzel mimoza diyor.

vade: bana bunları yalnızca sen söyleyebilirsin, kızıyorum.

vade: gidiyorum,

vade: ağlıyor,

vade: ağlıyor ama engel olmuyor bana.

¬

"Sızlar en çok da kaburgalarım."

¬