Döneceksen eğer bir gün ; ruhumun derinliklerinde bekliyor olacağım ...
Türkiye'den gezi amaçlı Polonya/ Varşova'ya giden 5 kişilik arkadaş grubunun Avrupa'daki maceralarını bulacaksınız bu kitapta. Tabi buna bir de aşk eklenirse farklı bir serüven...
Güzel bir uyku sonrası esneyerek yataktan kalktım. Pencere önüne doğru yönelip şöyle bir dışarıya baktım. Bugün hava çok güzeldi. Tam bir bahar havası vardı. Lavabo ihtiyacı sonrası yüzümü yıkayıp balkona doğru adım attım.Bulunduğum ev küçük yapılı bir balkona sahipti. Küçük bir masa ile sandalye attım oraya ve kahvaltımı hazırlamaya başladım. Müzik eşliğinde kendime bir şeyler hazırlarken bir yandan da mesajlara bakıyordum . Bugün kızlar beraber takılacakmış. Ege ile Atakan da kafalarına göre bir şeyler yapacaklarmış. İyi bari ben de bir şeyler tıkınıp çıkarım dışarıya .
8:52
Üzerime Beşiktaş logolu bir tişört aldım. Altımda da kapri . Beyaz bir spor ayakkabı ile Varşova sokaklarına akmaya hazırlanmıştım. Bugün otobüse binmeyecektim. Otostop çektim ve yaklaşık 30 yaşında bir bayan beni kabul etti. Kısaca kendimi tanıtıp niçin geldiğimi vs anlattım. Sohbet ede ede beni Warszawa Środmieście kavşağında bıraktım. " Thank you by " dedikten sonra oradan telefonumdaki konuma bakarak Szcesliwicki Parkının güneyinde Dance Akademy binasına gitmeye karar verdim. Uzun zamandır dansa ilgim vardı. Merak ediyordum gerek yerel gerekse küresel çapta bilinen dansları .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
9:45
Nihayet uzun bir yürüyüş sonrası Dans Akademisi binasının önündeydim. Zannettiğimden daha büyüktü. Etrafta bir hayli genç arkadaşlar vardı. Bina içine doğru ilerledim. İçeride bilgi alabileceğim bir danışma masası vardı. Gidip bir şeyler öğrenmek istedim. Ben : Hello . Can I help me please ? ( merhaba. Bana yardım edebilir misiniz ? ) Girişiyle bilgilendirme yapacak kişiyi çağırdım. Sonra 35 yaşlarında gözlüklü, sarışın bir bayan yanıma yaklaştı ve benimle ilgilendi. İsmi Anna idi. Ona bir takım sorular sordum. Dans ile ilgilendiğimi , hangi tür dansların yapıldığı , ne kadar zamanda öğrenildiği ve zorluk aşamaları gibi aklıma takılan tüm şeyleri sordum . Çok güzel ilgilendi bayan Anna benimle. Sonra bana bilgilendirici bir katalog tarzı kitapçık verdi. Sonra ayrıldım oradan. Çıkışta binanın köşesinde dondurmacı gördüm. Gidip tadına bakayım dedim. Bayağı lezzetli duruyordu. Karışık bir şeyler koy dedim ve külahıma 4 top dondurma koydu. 5 Polonya Zlotisi dedi. ( Zlotisi , Polonya nın para birimiydi . Euro ve Dolar da kabul ediyorlardı ) Dondurmamı hüpletirken telefonum çaldı arayan Atakandı. Ben : Alo Atakan : Kanka ne yaptın Ben : Hacı sana dün özelden yazmıştım ya dans okulu vs Atakan: Aynen kanka ... Ben : Az önce oradan çıktım. Bir şeyler öğrendim bakalım durumlar müsait olursa belki gelirim . Tabi kalırsak Polonya'da . 1 hafta içinde Almanya ya gitme ihtimalimiz de var. Atakan : Poyraz sktir et ya dediğin gibi Almanya'da daha güzel bir yer bulursun orada gidersin . Zaman yok kanka Ben : Haklısın hacı bakalım en azından ne kadar bilgi toplayabilirsem kârdır . Bu arada kızlar nasıl ? Atakan : Onlar bara gitmiş . Ben : Bar mı , hangi bara ? Atakan : The Spot Bar hacı Ben : Ege nerdeymiş Atakan : Onu bilmiyorum Poyraz aradım telefonu kapalıydı. Ben : Tamam kanka haberleşiriz
