Döneceksen eğer bir gün ; ruhumun derinliklerinde bekliyor olacağım ...
Türkiye'den gezi amaçlı Polonya/ Varşova'ya giden 5 kişilik arkadaş grubunun Avrupa'daki maceralarını bulacaksınız bu kitapta. Tabi buna bir de aşk eklenirse farklı bir serüven...
Ben : ( Atakanın kulağına yaklaşarak) bunda bir şeyler var sevgili mi buldu Polonya'da acaba sürekli cilalama operasyonu Atakan : Var var bir şeyler var ( kısık sesle )
Kültür ve Bilim sarayının güneyinde N31 restoranı vardı . Yemekleri de şahaneydi. Bir kere gelmiştik. Tekrar oraya gidip açlığımızı giderdik.
17:33
Ege : Beyler bayanlar ben burdan kaçayım dün bir Türk arkadaşla tanıştım yakınlardaymış ona bi bakayım .söz verdim çocuğa Ben : Kim lan o Ege : Türk bir arkadaş Yusuf diye birisi Azra : Ben de çok yoruldum eve geçeyim Selin : Benim çarşıdan alacağım birkaç şey var onları alıp ben de geçerim artık eve Atakan : Tamam kankalar dağılalım Ben : E hadi o zaman. Unuttuğunuz bir şey olmasın cebinize neyinize iyi bakın .
Bulunduğumuz yerden ayrıldık ben de eve gitmek için otobüs durağına geçtim.
18:11
Eve vardım . Hızlıca üzerimi değişip laptop ı açtım ve şöyle bir haberlere baktım . Göze çarpan bir şey yoktu . Mutfağa doğru yöneldim ve çay suyu koydum altını yaktım. O sırada salona doğru geçtim ve gözüme bir şey takıldı . Yağmur sonrası evin penceresinden içeriye sular damlamıştı . Pencereyi tam kapatamamışım anlaşılan. Lavabodaki kuru birkaç bez ile ıslaklığı giderdim.
Çayım kaynıyordu üzerine çay ekleyip demlenmesini bekledim. O demlenirken bir anda aklıma Türkiye'deki ailem ve arkadaşlarım geldi . Yaklaşık bir ay falan olmuştu Polonya ya geleli.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biz 5 arkadaş geziye çok meraklıydık. Üniversite yıllarımızda da öyleydi. Benle Atakan Boğaziçi üniversitesi psikoloji bölümü öğrencisiydik. Aynı sınıftaydık. Selin , Azra ve Ege de yine aynı üniversite fakat farklı bölümlerdeydi. Selin ve Azra güzel sanatlar bölümünde , Ege ise yönetim ve bilişim sistemlerindeydi. Üniversite nin 3. sınıfında tanıdım onları. Kafalarımız çok iyi uyuşuyordu. Hepsi birbirinden güzel arkadaştı. Selin çok iyi resim yapardı. Yağlı tablo ve karakalem çalışmalarında oldukça başarılıydı. Bir keresinde arkadaşlarla dolaşıyorduk fakülte çevresinde . Gezinirken tesadüfen Selin'i gördüm siyah beyaz renginde bir kediyi önüne koymuş . Bilenler bilir Boğaziçi üniversitesi kedileriyle meşhurdur . Sürekli etrafta kediler dolaşır. Selin'e doğru yaklaştım ve dikkatlice baktım . Elinde kalemi . A4 kağıdına kediyi çiziyordu. Yanına gittim ve selam verdim. Ben : Kendini mi çiziyorsun ( gülerek) Selin : Yaa ne demezsin Ben: Gayet başarılı Selin: Sallıyorsun Ben: Ciddiyim harbiden çok iyi olmuş Selin : ımmm thank you o zaman ( gülerek ) Ben : başka ne gibi şeyler karalıyorsun Selin Selin : insan portresi , manzara filan Ben : bak sen Selin : niye şaşırdın o kadar karşında asil bir ressam duruyor bebeğim Ben : vayy o zaman benim portremi de çiz bakalım Selin : şimdi mi Ben : evet neden olmasın Selin : ( çantasından temiz bir A3 kağıdı çıkardı . Birçok resim kalemini de ortaya saçtı ve bana dönerek) Poyraz şöyle şu tarafa geç ve kımıldamadan dur . Ben : Ne kadar sürer kanka Selin : bekle işte 10-15 dk ammada sabırsız çıktın Ben : tamam be hadi başla başla ( gülerek ) 17 dk sonra ... Selin : Bitti artık kımıldayabilirsin Ben: Oh be amk heykel oldum Selin: Kapa gözlerini 3 deyince aç Ben: hadi hadi uğraştırma ( kapadım gözlerimi ) Selin : 1-2-3 Gözlerime inanamamıştım. Selin dar bir zamanda nasıl oldu da portremi detaylı bir şekilde bu kadar güzel çizmişti. Gerçekten profesyonel çizim gibiydi. Bu kızda cevher vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşte o gün öyleydi Selin'in de böyle yetenekleri vardı. Düşünürken bir anda telefonum çaldı. Arayan annemdi : Ben : Alo Annem : Oğluşum nasılsın ( neşeli bir ses tonuyla ) Ben : İyim annem sen ? Özledin mi oğluşunu ( gülerek ) Annem : Özlemez miyim . Ben : ben de sizi özledim valla hele o yemeklerini Annem : Ayyy yavrum benim ne yapıyorsunuz yeme içme durumunuz nasıl Ben : Çok iyi annem bir sıkıntı yok çok şükür Polonya yemekleri de fena değil Annem : aman iyi oralarda aç kalmayın da.
Yarım saate yakın konuştuktan sonra biraz kestirdim .