4. Bölüm

19 6 4
                                    

( Medyada Yeşim.)

BARAN'DAN:

  "Gel " diye seslendim . Gelenin kim olduğuna bakmama gerek falan yoktu asistanımdı .

" Benim işim bitti Baran bey herhangi bir isteğiniz yoksa çıkabilir miyim?" Ah o kadar zaman gecmişmiydi nasıl fark etmemiştim . Gerçi yoğun bir gündü .

Pelinin cevap beklediğini hatırlayınca başımı kaldırmadan " Çıkabilirsin " dedim .

   Yeşim çıkmış mıdır acaba ?
Başımı kaldırdığımda Pelin çıkmak üzereydi " Pelin ." Diye seslendim . Oda hemen bana döndü .

" Buyrun Baran bey "

" Yeşim çıktımı?" Sorumla .
" Hayır Baran bey , aslında çıkacaktı ama bir beyfendi geldi . " Dedi . Kim gelmişti ki ilk günüydü daha üstelik tüm gün şirketteydi .

Hala olduğu yerde dikilen Peline çıkması için işaret ederken hızlıca  bilgisayarımı kapatıp önümdeki dosyaları çekemeceme yerleştirip kalktım .

  Seri adımlarla odamdan çıkarken Yeşim'in odasına ilerleyecektim koridoru geçerken asansöre binen Emrullah ağayı gördüm ama ona kafa yoracak halim yoktu . Adımlarımı dahada hızlandırdım.
Diğer koridora girdim . İki adımda kapısına vardım hemen açıp içeri girdim .

Girmemle Yeşim'in başını kaldırması bir oldu . " Ne bu şiddet , bu celal . " Diye sordu eğildiği masadan belini tamamen dikleştirirken .

  Kapıyı kapatıp direk kendisine ilerledim  ."  Misafirin kimdi ?" Diye sordum hiç uzatmadan .

  Çünkü iki günde öğrendiklerim ve öğrenemediklerim tak etmişti canıma hiç bir şey saklamak istemiyordum . Hala onu deliler gibi sevdiğimi , aklımın fikrimin sadece o olduğunu, canımın ne kadar yandığını saklamayacaktım. Bu mavi gözlerin beni nasıl yuttuğunu bazen boğduğunu bilmeliydi .

  Ben cevap beklerken çattığı kaşını indirip başını yine masasına çevirdi madadaki çiçekleri aldı .' Hah adam birde çiçek getirmiş . '

" Önemli biri değildi . " Dedi kısık bir sesle . Bende elindeki çiçeği çekip aldım hemen odasındaki lavaboya ilerleyip çöp kutusuna attım . O kadar hızlı bir şekilde yapmıştım ki Yeşim hala şoktan çıkmamıştı .

" Ne yaptığını sanıyorsun ? Ortada seni ilgilendiren bir şey olduğunu düşünmüyorum . " Dedi öfkeli olduğunu beli eden sert ses tonuyla .

  Ona bir iki adım attım " Önemli biri olmadığına göre onlarında bir önemi ve anlamı yoktur diye düşünüyorum . " Dedim onun taklit ederken .

  Mavileri öfkeden laciverte çalmıştı . Bu haliyle bile ayrı güzeldi öfkeli olmasam bu haliyle eğlenirdim . Birden lacivertleri söndü berrak bir maviye büründü hiç anlamadığım bir duygu geçti sanki yeni bir duygu gibi .

  Ardından hiç bakmamış gibi bakışlarını benden çekip hızla odandan çıktı .
  Öfke yine beni ele geçirirken elimi saçlarımdan sertçe geçirdim . Önemsiz biri dedi. Şimdi tavır yapıyor.

  'Kim lan o adam söyleyeceksin ' diye söylenip hızla arkasından ilerledim . Koridoru geçtikten sonra hızla ilerleyip asansörü durdurdum içeriye girip kapıyı kapattım . Arkamda duran Yeşim'e dönüp " kimdi o adam ?" Dedim öfkemi hiç gizlemeden . Oda yakınlığımdan rahatsız olmuş olacakki iki adım geri gitti ve sırtını aynaya yasladı .

" Önemli biri değil dedim ya ? " Dedi aynı şeyi tekrarlarken . Bu şekilde cevap vermeyeceğini anladığımdan asansörü durdurup olduğu katta kitledim .

Urfa'nın KraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin