baler ♡

1 ₍ ᐢ.ˬ.ᐢ₎

Merhaba, ilk defa little space yazıyorum. Mantıksız, saçma bulduğunuz yer varsa lütfen bölüm sonunda belirtin :3

Oy verip bol bol yorum atmayı unutmayın ponçik aşklarım ᵔᴥᵔ

-

"Şuna bak, çok tatlı oldu... Of yicem!"

"Biraz sakin ol bebeğim, onu uyandırmayalım. Zaten ağlamaktan bitap düştü minik civciv."

Minik Baler, kulağına gelen buğulu seslerle yüzünü buruşturarak gözlerini açtı. Uzun kirpikleri karıştığı için etrafı net göremezken ellerini hareket ettirmeye çalıştı fakat kafası dahil hiçbir yerini oynatamıyordu. Karışan kirpikleri onu rahatsız ederken düzeltememek sinirini bozmuştu. Saniyeler dolan boncuk gözlerin ve titreyen dudakların ardından bir ağlayış kopuvermişti. 

Odayı saran tiz ağlama sesi ile iki genç adam ilk önce neler olduğunu anlayamamıştı. Ardından aralarından biri kollarını beşiğe uzatmış ve minik Baler'i kucaklamıştı. Kafasını omzuna düzgünce yerleştirirken bir yandan da sakinleşmesi için sırtını hafifçe okşuyordu. 

"Şşş, bebeğim. Ağlama aşkım, yok bir şey." Baler yavaş yavaş sakinleşirken bu sefer de göz yaşları gözlerini rahatsız etmişti. Sinir bozucuydu ama ağlamak istemiyordu. 

Hala neler olduğunu anlayamazken bu sefer başka birinin kucağına geçmişti. Buğulu gözlerinin ardında bir yüz vardı ama göremiyordu. Ilgar, baş parmağıyla minik bebeğinin ıslanmış gözlerini sildi. Kendisine garip garip bakan Baler'e hafifçe gülümsemiş ardından yüzünün ona yaklaştırarak yanaklarına öpücük kondurmuştu. 

Minik Baler, karşısında gördüğü adamla ne yapacağına bilemezken yanaklarına temas eden dudaklarla daha da şaşırmıştı. Bu adamda kimdi? Burası da neresiydi? O kadar garip hissediyordu ki ağlayası bile gelmiyordu.

"Günaydın benim aşkıma," diyerek bir öpücükte saçlarına bıraktı Ilgar. Ardından yatakta yattığı için karışıp kabaran bukleleri eliyle düzeltti. 

Feza'da sevgilisine yaklaşıp bir eliyle bebeğinin yanağını okşadı. O kadar yumuşaktı ki, ısırası geliyordu.

Baler ise... Baler o kadar garip bir andaydı ki, ne yapacağını kestiremiyordu.  Başında ona gülümseyerek bakan adamları tanımaya çalışıyordu ama hiçbir şekilde tanımıyordu. Yoksa onu kaçırmışlar mıydı? Belki de ona zarar vereceklerdi.

Aklına getirdikleri ile yüzü buruşup tekrar ağlayacakken dudakları arasına konan emzikle susup yumuşak dokuyu emmeye başladı.

İkili bebeklerinin bu halini gülerek izlerken Ilgar, hafifçe minik Baler'i salladı. Bugün hastaneye onu almak için gitmişlerdi. Baler, bir sürü kontrolden geçerken çok fazla korkmuş ve ağlamıştı. Bugün onun için çok yorucuydu. Arabada gelirken uyuklamıştı. Eve geleli 1 saat olmuştu belki de. Feza ve Ilgar, çabucak bebeklerini uyandırmadan üstünü değiştirmişlerdi. Fakat biraz ses çıkarmış olmalıydılar ki minik Baler uyanmıştı. Şimdi ise sonradan huysuz olmasın diye uyuması gerekiyordu.

Ilgar kolları arasındaki bebeğin kapanan gözleri ile fazla sarsmadan beşiğine geri yatırmıştı. Beyaz tülü de örttükten sonra Feza'nın elini tutup sessiz adımlarla odadan çıktılar.

Merdivenden inerken, "Sence bize alışır mı hayatım?" dedi Feza. "Onun bizden korkup rahatsız olmasını istemiyorum."

Ilgar, bir koluyla onu omzundan tutup kendine doğru çekti. Omzunu sıvazlarken, "Şu an kesin bir cevap veremeyiz bebeğim ama biz elimizden geleni yapacağız," dedi.

-

"Baler'im, kalkma vaktin geldi." Feza,, minik Baler ayılmaya çalışırken onu beşiğinden alıp kucağına yerleştirdi. Kafası omzuna yaslanmış, uyuklamaya devam ederken seri adımlarla odadan çıkmış ve aşağı inmişti.

Aradan geçen birkaç saatte akşam olmuştu ve yemek vaktiydi. İkili, Baler'in acıkmış olabileceğini düşünerek onu uyandırmışlardı. Zaten fazla uyumuştu minik beden. 

Ilgar, mutfağa gelen sevgilisine yaklaşıp hafifçe dudağından öptü. Baler'in de yumuşak yanağını öptü. Daha sonrasında cezveye koyup ısıttığı sütü tavşanlı biberona döküp tekrar sevgilisinin yanına geldi. "Miniğimizin maması hazır!" 

O sırada az da olsa ayılmış olan Baler, kısık gözlerle etrafa bakıyordu. Çok uykusu vardı ve biraz yorgun hissediyordu. Bu adamlar onu neden kaldırmışlardı? Burnuna gelen sıcak kokuyla acıktığını hissetti. Şu an o sıcak yemeği istiyordu.

Ilgar biberonun ucunu Baler'in dudaklarına götürüp bastırdığında minik dudaklar birkaç saniye sonra aralanmıştı. Yavaş yavaş içiyordu Baler. Ne kadar acıktığını şimdi fark ediyordu. 

Ilgar minik bebeği doyururken Feza'da hem kendisi yemek yiyor hem de sevgilisine yemek yediriyordu. Kısa sürede üçü de karnını doyurunca şişen karınları ile bir müddet daha masada oturdular. Bu sırada Baler anlamsız bir şekilde etrafa bakıyordu. Hâlâ uykusu vardı ama yok gibiydi de.

"Bebeğim," diyerek Feza onu kucağına aldığında başını göğsüne yaslamıştı. Çok güzel bir koku alıyordu ve bu rahatlamasını sağlıyordu.

"Bugün biraz tatsız bir şekilde tanıştık. Ve şimdi sana yeniden merhaba diyoruz. Ailemize hoş geldin bebeğim." Sonra ikisi de ayrı ayrı yanaklarından öpüp geri çekildiler. "Biz senin babacıklarınız. Ne zaman neye ihtiyacın varsa bize söylemelisin. Tabi şu an konuşamıyorsun ya da tam hareket edemiyorsun ama doktor bunun yakın zamanda geçeceğini söyledi." Biraz susup Baler'den bir tek beklediler ama bebekleri onlara hâlâ anlamsız bakıyordu.

"Biz seni çok seviyoruz bebeğim. Umarım sende bize alışır ve bizi seversin. Seninle bir aile olmak istiyoruz."

Baler bir şeyleri anlamıştı ama anlamadığı şeyler de vardı. Tamam bu adamlar onun babalarıydı. Ama Baler büyük bir insan değil miydi? Bu genç insanlar nasıl onun babaları olabiliyordu?

"Belki hala bazı şeyler sana anlamsız geliyor olabilir ama biz akışına bırakmaya karar verdik bebeğim."

"Ihmm." Baler'in dudakları arasından dökülen anlamsız mırıltıyla ikili daha çok gülerken bebeklerinden sonunda bir tepki alabildikleri için mutluydular. Baler ise... Baler'in sormak istediği o kadar çok şey vardı ki, ama ilk önce konuşması gerekiyordu. Ve belli ki bu da biraz uzun sürecekti. Bu sürede bu adamlara güvenmekten başka çaresi yoktu. Hem belki, onların da dediği gibi bir aile olabilirlerdi. 

"Seni çok seviyoruz bebeğim." Feza kolları arasında ki bedeni sıkı sıkı göğsüne bastırırken Ilgar'da sevgilisini kucakladı. Üçü bir olmuştu şimdi. Baler ise burnuna gelen mis kokuyla rahat ediyordu. Bu kokuyu her an koklasa bıkmazdı.

-

İlk bölüm bitti. Bölüm pek içime sinmedi ama çokta hızlı başlamak istemedim. Genel olarak hikaye tanıtım bölümü gibi düşünebilirsiniz.

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin :3

Sizleri çok seviyorum .=^.^=

260522♡

ilyada.