6 ₍ ᐢ.ˬ.ᐢ₎

1.2K 95 23
                                    

merhabalarrrr

bayram nasıl geçti gençler, benimki bok gibiydi, ehe

bol bol yorum atıp oy vermeyi unutmayın :3

-

"Benim minik aşkıma artık sürpriz verme vakti geldi, değil mi babası?" Feza imalı bakışlarla koltukta oturan eşine bakıp tekrar Baler'e döndü. 

Baler ise günler sonra duyduğu sürpriz kelimesi ile aydınlanmış hissetti. Babacıkları ona günler önce sürprizden bahsetmişlerdi ve şimdi sürprizi vereceklerdi. Acaba ne olabilirdi? Yeni bir oyuncak? Belki de yeni bir emzik, Baler emzik emmeyi çok seviyordu. Aklına türlü türlü ihtimaller gelirken Feza babasına kendince sesler çıkartıp cevap verdi.

"O zaman sürprizimizi almaya gidiyoruz." Feza bebeğini kucağına alıp giydirmek için odasına ilerledi. Baler'i bez değiştirme masasına yatırdıktan sonra hızlı hareketlerle dolabından bebeği için aldığı buz mavisi tulumu çıkardı. Altına giydirmek için de beyaz tişört alıp tekrar bebeğinin yanına geldi.

İlk önce bezini değiştirdi. Baler utandığı için kıpırdanıp mızırdansa da bir şekilde temiz bezi popişine takmıştı. Ardından çıkardığı kıyafetleri giydirmeye başladı. Baler ise emziğini emerken babasına zorluk çıkarmadan onu giydirmesini bekliyordu. Sürprize gideceklerdi. O kadar çok merak ediyordu ki durmadan kendi kendine mırıldanıp sesler çıkarıyor, arada kıpırdanıyordu.

Feza ise bebeğinin bu hallerini gülümseyerek izledi. Doktor Yıldırım, iğne vurulduktan sonra yavaş yavaş Baler'in hareketleneceğini söylemişti.   

Sonunda giyinme işi bittiğinde Baler'in kıvırcık saçlarını eli ile düzeltip yüzüne çilekli nemlendirici sürdü. Baler'in eline peluş ahtapot oyuncağını verip ona bir bebek çantası hazırladı. Ardından bebeğini kucağına alıp bu sefer kendi odalarına ilerledi. Ilgar bu esnada dolaba bakıp üzerine ne giyeceğini düşünüyordu.

Baler, Ilgar babasının çıplak üstünü gördüğünde elleri ile yüzünü kapatmaya çalışıp başını Feza babasının boynuna gömdü. Babacıkları onun bu hareketine gülerken Baler, birkaç saniye sonra kendini yumuşak yatağında üzerinde yatarken bulmuştu. 

Babaları üzerlerini giyinirken Baler zar zor elinde tuttuğu emziği garip bakışlarla inceleyip sonra tekrar ağzına koyuyordu. Kendi kendine bunu bir oyuna dönüştürmüştü.

Ilgar ve Feza'da üzerlerine rahat bir şeyler giydikten sonra Baler'i ve bebek çantasını alıp evden ayrıldılar. Ilgar arabayı sürerken Baler arkada bebek koltuğunda oturuyordu ve yanında Feza babacığı vardı. Onunla konuşup, şarkılar söylüyordu. Baler ne kadar şarkı sözlerini anlamasa da babasına gülüp kendince sesler çıkartıyordu.

"My baby, my baby." Baler'in kıvırcık saçlarından bir tutamını parmağına dolayıp şarkıya devam etti Feza. "You're my baby, say it to me." Saçından parmağını çekip bu sefer yanağını parmağıyla okşamaya başladı. "Baby, my baby, tell your baby that I'm your baby." 

Babası bunu birkaç kere daha söylese de Baler anlamsızca bakıp sadece gülümsüyordu. Feza bebeğinin bu haline gülüp, "Bal bebeğim benim," dedi ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Baler öpücüğün baskısı ile geriye doğru giderken o da ellerini babasının sakallı yanaklarına koydu. Minik dikenler ellerine batıyordu ama Baler umursamıyordu. 

Ilgar gözlerini yolda ayırmasa da ikilinin sesleri kulaklarına geliyordu. Dikiz aynasından onların anlık bakıp tekrar yola döndü. 5-10 dakika sonra arabayı bir petshop mağazasının önünde durdurdu. Arabadan inip Baler'in tarafına geldi. Kapıyı açtığında bebek koltuğunda şaşkın şaşkın etrafa bakan bebeğini gördü. Sessizce gülümseyip kemeri çözdü ve bebeğini kucağına aldı. Kapıyı kapatırken elinde bebek çantası ile Feza'da yanlarına geldi.

Ailecek dükkanın kapısından girerken çıkan zil sesi ile Baler etrafa baktı. O seste nereden gelmişti? Bu  sırada görevlilerden biri yanlarına gelmişti.

"Merhaba, dükkanımıza hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Biz su kaplumbağası bakacaktık da.."

"Tabi, kaplumbağalar şu tarafta." Görevli eli ile yolu gösterip önden ilerlerken Baler etrafta gördüğü canlılara şaşkınlıkla bakıyordu. Bir sürü hayvan vardı burada. Babaları yoksa ona kaplumbağa mı alacaktı?

Kaplumbağaların olduğu kısma geldiklerinde Ilgar kucağındaki Baler'i küçük kaplumbağalara yaklaştırıp, "Bebeğim, kaplumbağa besleyelim mi? İster misin?" dedi. Baler ise sessizce önündeki kaplumbağalara bakıyordu. Yavaş yavaş oradan oraya gidiyorlardı, kimisi de uyuyordu. 

Sessiz kalıp kafasını yan tarafa çevirdi. Kaplumbağa istemiyordu, çok yavaşlardı bir kere onlar. Baler'le oynamazlardı ki. Gözleri bu sefer başka bir yere takıldığında kaşlarını çattı. Küçük, beyaz tüylü bir hayvan vardı. Oradan oraya gidip duruyordu. Ona bakmak istiyordu. Babasının kucağında kıpırdanırken, "Hıığ," diye sesler çıkardı.

"N'oldu bebeğim? Ne gördün?" Ilgar kafasını Baler'in baktığı yöne çevirdiğinde hamsterları gördü. Baler'i bu sefer hamsterların yanına götürüp, "Hamster mı istiyorsun aşkım?" dedi.

Baler ise sonunda yakından gördüğü hayvana bakıp güldü. Elini cama dayayıp bakarken kendince bir şeyler mırıldanıyordu. 

Feza ise uzaktan bebeğinin hamsterı sevdiğini görünce görevliye dönüp, "Biz hasmter beslemek istiyoruz," dedi. Görevli ise gülümseyip Baler'lerin yanına geldi ve cam bölmeyi üstten açtı. İçinden beyaz hamsterı çıkarıp Baler'in ellerine uzattı.

"Al bakalım ufaklık. Bu minik artık senin arkadaşın."

Baler önündeki hamsterı elleriyle tutmaya çalışırken Ilgar ona yardımcı olup ona destek verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baler önündeki hamsterı elleriyle tutmaya çalışırken Ilgar ona yardımcı olup ona destek verdi. Ne kadar yumuşaktı? Ve çok tatlı gözüküyordu. Artık onun bir arkadaşı vardı.

-

bende hamster istiom :(

bende hamster istiom :(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

130722♡

ilyada.

baler ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin