ISlLAK SAYFALAR

BÖLÜM 12

Babamın doğum günüydü ama..ya eğer o kim olduğunu bilmediğim adam .dediğini yapar,babama da zarar verirse...Ohh hayır ben buna katlanamam

amaa

-Lisa babamın doğum günü için bişeyler planlayalım..ben çok heycanlıyım aslında.babam için yarın doğum günü sürprizi yapcaz ya ondan..

-ıı Teresa ben..bilmiyorum..yani yapmasak olmaz mı

-Yaa neden ama ..hem annemin ölümünden sonra bize de iyi gelmez mi hıı.nolur yaa..lütfen

tabi sen bişey bilmiyosun Teresa hanım..ya o adam bişey yaparsa..ama tabi bi yandan da Teresa da haklı.moral olur ama zamanı değil ki yaa off..Tersa nın benden cevap bekler gibi bi hali vardı.Hemen düşüncelerimden sıyrılıp

-Iıııı ,tamam peki küçük bişiy yaparız

-ahhh Lisa sen harikasın

diyip kemiklerimi kırarcasına sarıldı..tamam anlıyorum sevindi de bu kadar da sıkılmaz ki..tüm gücümü toplayıp teresanın kollarından tuttuğum gibi yere ittirdim..ellerimle acıyan kollarımı ovalarken teresanın yere yapıştığını görünce gülmeye başladım..benim gülmeme sinirlenmiş olcak ki ..:

-yaa lisa yaaa...ne gülüyon..

-ama napıyım yere yapıstin bi an ya o uzden....gel de kaldıriyim....seni şapşal Teresa....

Teresanin elinden tutup kaldirdim..Beni de kolumdan çekip koltuğa oturrtu...

-Bak lisa ..var yaa...çok güzel ocak yaa...ben şimdiden herşeyi planladım.ben simdi pastayı aşağıki sokaktaki Marry teyzenin pastanesinden alırım.Pastalarına babam bayılıyo.sonra süsler falan alırım....sen de babamı oyalarsın olurmu Lisa...

Offff Teresa herşeyi planladı da umarım o sapık kötü şeyler yapmaz.....

-tamam teresa....olur

Diyip biraz isteksiz olsam da Teresa için kabul ettim...Teresanın yanından kalkıp gök mavi dolaplarıyla insanın içini ferahlatan  amerikan mutfağa doğru yöneldim...Yemek yapsam iyi olcaktı .Babam birazdan gelirdi...aslında yemek yapmayı sevmem ..bi makarna yapsam yeterdi bize...pembe renkteki tencereye makarnanın suyunu koyup taylorun Blank Space  şarkısını söylemeye başladım...buzdolabından mayonezi çıkartıp bide rus salatası yapcaktım..dolaptan gerekli malzemeleri alıp tezgaha koydum ve havuçları doğramaya başladım( rus salatasında havuç kullanılır..bilmeyen okurlarıma) Blank Space söyleyerek salata yapmak salata işini daha da eğlenceli hale getiriyodu...Bi ara kendimi kaybedip yüksek sesle şarkı söylemiş olucam ki kafama Teresa cadısı tarafından atılan turkuaz renkli kenarları püsküllu yastı k geldi.Acıtmamısti ama korkmuştum.
Bıçağı bıraktığım gibi Teresanın boğazına yapıştım ...gerçekten korkmuştum..dalmış gitmişken kafasına püsküllü bi yastık atılan herkes korkardı galiba..Ama kapının çalmasıyla ben de Teresayı koltuğa ittirip kapıya koştum..Biliyorum teresa kizıyodu arkamdan mal ,öküz diye..ama ben umursamıyom tabi...Babam gelmiştir diye kapını deliğine bakmadım bile...Annem bize öğretmişti küçükken...kimseye delikten bakmadan kapıyı açmayın diye...ama artık büyüdüm ben...kapıyı açtiğimda karşimda babamı gormeyince biraz saşırdım aslında ama karşımda duran kargo görevlisine çaktırmadim

-buyrun,kime bakmıştınız?

-iyi günler..Lisa Blow adına bi kargo vardı...evde mi acaba?

-buyrun benim...kargo mu dediniz..alıyım ben onu...kimden geldiği ile ilgili bir bilgi varmı acaba .?

-hayır sadece kutunun üstünde 'prensese' diye bir yazı var...şuraya imza atabilirmisiniz acaba...?

Prenses..prenses...
Ahhhh tabi ya yine ondan .....kargo görevlisinin beni dürtmesiyle kendime geldim...hiç uzatmadan imzayı atıp kapıyı kapattım..mesajları yetmiyomuş gibi bide kargoya başvuruyo yaa.....

-Lisa kimmiş gelen?

-Kkimse ...kapıcı ...çöpleri almaya gelmiş te .....

-haa iyi o zaman tamam...bu arada makarnayı ben hallettim .

-OK saol yaaa...bben bi odama gidiyim.bi işim var da....gelirim...

Teresanın cevabıni beklemeden odama gidip kapıyı kapattım..pudra pembesi 'paris'baskılı yatak örtüsünün üstüne kutuyu koyup iki tarafından da mor bir kurdeleyle bağlı yerlerini açmaya başladım..hayatımda ilk defa bir kutuy açarken ölürmüşcesine heyecanlanıyodum...tabi aslında heyecanlanmam normal...ne de olsa bunu ''o sapık şey,yada akıl sağlığı yerinde olmayan şey'göndermişti..kutuyu açıp kapağını kaldırınca korkuyla karışık şaşkın bi ifadeyle kutuya bakıyodum..
İçinden kötü bişey çıkçağını sanimstim. Ama kutunun ağzına kadar doldurulmuş doğum günü süslerini görünce şaşırdım doğrusu..birsürü...renk renk..çeşit çeşi...balinlar,fenerler,simli süsler ve iki tane de konfeti...haa bide bi not...( her hikayede olduğu gibi) notta anlam veremediğim harfler ve sayılar vardı.anlamsizca..

-Prenses'in babası iyi ki doğmuş..Benim de doğum gününe bi katkım olsun dimi ama...haaa yarını bekle...bak neler olucak...kendini hazırla..kriz falan geçir öliyim deme...senle daha işim bitmedi

        ABKS X0# 1-2-14-22
Bunu unutma...
 

          -Oylarınızı eksik etmeyin canlarrım..

          -Bide yorumlarınızı tabi...

          Sizi ç♥♥♥k  seviyorum....