10.Bölüm ~Hastane~

225 12 6
                                    

Canım okuyucularım biliyorum çok uzun bir ara verdim gerçekten yazmak için bir neden aradım kendime ve buldum bie kişi dahi olsa okuyor dedim ve yazmaya devam ettim uzun tutmayacağım bu konuşma kısmını, sizden çok özür diliyorum canlarım iyi okumalar :* :*

Dediklerine inanamıyordum. Benimle ne ilgisi olabilirdi ki. Çok rahatsız olmuştum bu dediklerinden dolayı. Onu kâbus görürken bir kez daha görmek istemiyordum ama onun yanında durmam kadar saçma bir şey olamazdı. Ne yani ben yanında olunca sanki kâbuslarını engelleyebilecek miydim? Tabi bunu Doğu'ya anlatmak vardı. Kalbini kırmadan nasıl söyleyecektim yanında durmak istemediğimi. Söyleyemezdim çünkü... Ben yalan söylemeyi beceremezdim. Şuan yanında olmak isterdim. Yardım etmeyi... Ama bu yanlıştı. Düşündüklerim yanlıştı. Hissettiklerim yanlıştı. Ne hissediyordum ki? Neydi bu? Aşk falan olamayacağından çok emindim. Belki acımadır diyerek, düşünmeyi kestim. Ve tüm soğukkanlılığımla

"Saçmalama Doğu bir kez oldu diye devam etmez kabuslar. Güzel şeyler düşünmeye çalış ve uyu."

"Şey haklısın galiba kusura bakma seni de rahatsız ettim." Dedi kırgınca. Böyle deyince içimde oluşan pişmanlığı tarif edemezdim.

"Rahatsız etmedin Doğu." Dedim nedenini bilmediğim bir sinirle. "Başka bir şeyler ister misin? En azından başka bir şekilde yardım etsem olmaz mı?" dedim pişmanlığımı azaltmak için.

"Gerek yok." Dedi.

"Tamam o zaman, hadi yat bekliyorum." Dedim kapısının önüne gelmiş ve elimi ışığı kapatmak için hazırlamış bir şekilde.

Kafasını yastığa koyarken 'ah' diye bir ses duydum. Bir şey oldu diye endişelenmiştim.

"Ne oldu?" dedim yanına giderken.

"Boynum."

"Of Doğu bir kerede sözümü dinlesen keşke." Dedim. "Bekle beni. Sakın uyuma bak." Diyerek kapıdan çıktım.

Benim odamın yanında duran çamaşır makinesinin, ütü masasının falan bulunduğu küçük odaya girdim. Acaba Doğu mu yapıyordu ütüyü? 'Her neyse' dedim içimden ve ütüyü bulup fişe taktım o ısınırken banyodan bir havlu aldım. Ütü masasını bilerek ses çıkartarak açtım. Doğu'nun uyuya kalmasını istemiyordum. Havluyu masanın üstüne koydum ve ütülemeye başladım. Havluyu alıp Doğu'nun odasına girdiğimde oturarak uyuyan bir Doğu görmeyi beklemiyordum. Hafifçe onu dürttüm ama uyanmadı. Bağırarak seslendiğimde birden doğruldu ama kafasını aniden kıpırdattığı için boynu acımıştı. Hemen ısıttığım havluyu boynuna koydum ve başını yavaşça yastığa koydum. Henüz uyku sersemi olduğu için hiç konuşmamıştı. Üstüne de battaniyesini örttüm ve odama geçtim. Neredeyse sabah olmuştu. Yatağıma uzandım ve uyumaya çalıştım.

...

Sabah telefon sesiyle uyandım. İki, üç saat uyku çekmeme rağmen normalinden daha dinç uyanmıştım. Çalan Doğu'nun cep telefonuydu. Ama ses odasından değil salondan geliyordu. Salona gittiğimde onu orada göremeyince hala uyduğunu anladım. Telefon ısrarla çaldığı için merakıma yenik düşüp kimin aradığına baktım. 'Semih' diye biri arıyordu. Telefon hala çalıyordu ki sonradan kapandı. Fakat hemen sonra bir mesaj geldi.

" Söylemem gereken acil şeyler var. Olaylar karıştı. Ara beni."

Neler döndüğünü çok merak ediyordum. Doğu'ya haber vermem gerektiğini biliyordum ama ona haber verdiğimde beni yine bu konulardan muaf tutacak ve ben istediğimi alamayacaktım. Ama henüz aklıma söylemekten başka fikir gelmiyordu. Çünkü gerçekten ciddi bir iş çeviriyorlardı ve bence her ayrıntısını düşünüyorlardı. Daha fazla vakit kaybetmeden Doğu'yu uyandırmaya gittim. Odasına gittiğimde yatakta ters dönmüş koca bir adam görmek bir hayli tuhaf oluyor. Yanına yaklaşıp yatağın kenarına oturdum. Ellerimi saçlarının arasından geçirerek saçını okşadım. Sonra yanağına dokundum en ufak bir tepki bile vermemişti. Uyanmayacağını düşünerekten dudaklarına elim gitti. Kendime engel olamadım. Onu izlemeyi seviyordum. Nedenini bilmiyorum ama bana huzur veriyor. Bana bir iyi bir kötü davranan bu adam bana huzur veriyordu. İşe benim hayatım; tam anlamıyla ironikti. Ellerim dudaklarına gittiğinde düzenli nefes alış verişi hızlanmaya başladı. Uyanmak üzere olduğunu anlayıp elimi çektim. Hafifçe Doğu diye seslendim ve gözlerini azıcık araladı.

NEFESİM OLDUĞUN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin