Bölüm - 3 ANTİKA ODA
_______________________________________1. kapak...
2. kapak...
3. kapak... e hadi ama...
4. kapak...
5. kapak... off...
6. kapak...
7. kapak...
8. ka- bir anda pençem içeri doğru battı. Evet yine haklı ben, yine aksiyon arayan ben.Hızla orda bir kapı açtım. Beyaz ama parlak bir ışık yayıldı.O sırada "Hey çocuk napıyorsun orada gel de Aras'ı sandalyeye oturtmama yardım etsene... Kime diyorum ben?!"
Parlak ama nasıl parlak birkaç saniye gözlerimi kısıp ışığa alışmalarını bekledim. "Stark bi dur oğlum Tanrı aşkına aksiyon peşindeyim burda gizemli gizli bir geçit buld- Vay be!"
_______________________________________Koca bir 'VAY BE!' hemde. 'Ben antikayım!' diye bağıran kocaman bir oda beklediğim son şeydi. Karşıda kocaman bir yatak, sağında aynalı bir makyaj masası, hemen yanında bir dolap, sol tarafta iki kapı ve yatağa yakın tarafta geniş üstü dolu bir çalışma masası olan kocaman bir odaydı.
İçeri girdim arkamı döndüğümde duvara asılmış bir tabloyu parçalamış olduğumu gördüm. Demek ki odaya olan geçit tablo ile kapalıymış. Oda gibi bu saklama işi de eski usûl. Yatak 4 kişilik gibi görünüyor kardeşimi buraya taşırsam daha rahat eder, hem oda da temiz. Geniş yatakta güzel bir uyku çekmiş olur.
Tabloyu çıkarıp kenara koydum. açtığım kapıyı daha da genişlettim. Artık kardeşimi daha rahat geçirebilirim. Yatağın üzerindeki geniş örtüyü alıp içeri yöneldim ve tüm bunlar sadece bir kaç saniye içinde olmuştu...
Stark'ın homurdanmalarını ve kardeşimin acı dolu seslerini duyabiliyordum.
Kardeşim hala yerde yatıyordu.
''Çocuk? nerden buldun onu?'' dedi şaşkınlık içinde Stark. Örtüyü kardeşimin yanına yere sererip yüzüstü şekilde örtüye yatırmaya çalışıyordum bir yandan da Stark'a açıklama yapıyordum.''Sen bana seslenirken dolabın arkasına açılan bir boşluk buldum. Bil bakalım nereye açılıyor? Tabi ki antika eþya kaynayan bir odaya!'' Kardeşimi örtünün ortasına yatırdıktan sonra örtünün iki başından tutup çekmeye başladım.
''Orda nerdeyse 4 kişilik bir yatak var. Aras'ı oraya götürüyorum. O yatakta dinlenip uyuyabilir.''
Aras'ı yatağa kadar sürükledim. Az öncekine göre taşıma işinde daha başarılıyım, bu sefer tek başıma zorlanmadan çekebildim. İlginç.
Aras'ı yatağa yatırınca rahatladığını anladım. Stark da yatağa çıkıp kıvrıldı ve üzgün gözlerle izlemeye başladı Aras'ı.Sağ kanadı değişik açıyla kıvrılmış bir şekilde duruyordu, sanırım kırılmış. Kürek kemiklerinde daha derin kesikler vardı. Ellerimi yavaş yavaş sırtında gezdirdim. Gözlerim tekrar dolmuş kalbim daha da sıkışmıştı bu görüntüyü gördüğümde.
O an, o an sadece onun iyileşmesini diledim tüm içtenliğimle. İyileşip bir an önce ona doyasıya sarılmayı diledim. Havada küçük titreşimler oldu, ellerimden mavimsi ip gibi ince bir sürü iplik çıktı ve Aras'ın tüm bedenini sarıp sarmaladı. Etrafı ferah, hoş bir koku kapladı.
Gözümün önünde tüm yaralar kapanmaya kardeşimin bedeni yenilenmeye başladı. Yarım dakika sonra bedeni yepyeni ve pürüzsüz bir biçimde önümde serili duruyordu. Kulaklarım uğuldamaya başlamıştı.''Abla...'' bu merak ve heyecan dolu fısıltı Aras'tan geldiğinde bir iki adım geri gittim.
Bunu benim yapmış olduğuma inanamıyorum. Ya... ya bunlar halüsinasyon ise?! Sonuçta kapsüldeyken bir sürü hayal kurup zihnimde tasarlamıştım uyandığımda gerçekleştirmek için. Ya bunlar zihnimdeki tasarılarımdan biri ise? Ve dinlediğim fantastik kitaplarla hayal gücüm harmanlanıp bu görüntüyü zihnim bana sunduysa? Ya yine bilincimi kapsülde hissedersem?
Bacaklarımdaki acı ile düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Sımsıkı yumduğum gözlerimi araladım.Bacağımın içinde sıralı keskin dişler hissettim muhtemelen Stark beni ısırmıştı bundan emindim.
Pençelerim beni korumak istercesine uzayıp keskinleşmiş ve bedenim kaskatı kesilmişti. Kollarımı tutan iri güçlü eller vardı. Sesler netleşip kafamı kaldırdığımda önümdeki parlak yeşil gözlerde canlılık, mutluluk ve endişe akıyordu.'' Hey... hey... Asena, Abla kendine gel... Beni duyabiliyormusun?... Kardeşim...'' Stark'ın ve Aras'ın sesleri...
TÜM BUNLAR GERÇEKTİ!
Onları duyuyor, görüyor, hissedebiliyor ve odadaki kan kokusunu alabiliyordum. Dileğimdeki gibi tüm acıları dinmiş ve dinç bir şekilde karşımda dikiliyordu!
Aniden kendime geldim. Pençelerimi aniden içeri çektim -bu âni çekişim odada metalik bir ses oluşturmuştu- hızla kardeşimin üzerine atlıyıp ne kadar sıkı sarılabilirsem o kadar sıkı sarıldım.617 kelimelik bölüm.
Yazarınız: Ve, evet... Sizi unutmadım. 😎
Okurular:😑😒 Yaw he.he...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA ELF
خيال (فانتازيا)Beyaz... Beyaz beden bir kere olsun temiz durmuyordu? Neden onu sürekli kirletiyorlardı kırmızıyla veyahut siyahla? Bir kez olsun temiz bıraksalar olmuyor muydu? ___________________________________________ Devam etmektedir. Fantastik ve bilimkurg...