Beyaz...
Beyaz beden bir kere olsun temiz durmuyordu?
Neden onu sürekli kirletiyorlardı kırmızıyla veyahut siyahla?
Bir kez olsun temiz bıraksalar olmuyor muydu?
___________________________________________
Devam etmektedir.
Fantastik ve bilimkurg...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________________________________________
"Merhaba efendim ben Jarvis. Hoşgeldiniz, kendinizi tanıtın lütfen."
Ah... Anlaşılan annesi cidden Tony Stark'la kafayı bozmuştu.
"Yekta Asena. Tony Stark hayranı olan Aşkın'ın kızıyım"
dedi hafif alaylı bir sesle. ___________________________________________
"Tekrardan merhaba Efendim. Kimlik onaylandı. Anneniz beni bulacağınızdan emindi. Size siz uyurken neler olduğunu anlatacağım. Lütfen sakin olun ve koltuğa oturun. Zamanımız kısıtlı."
Jarvis'i onaylayıp oyma tahtalı koltuğa kuruldum.
"Seni dinliyorum Jarvis."
"Sizin ara ara uyanmalarınız benim yüzümden oldu efendim. Burdan ancak o kadar müdahale edebiliyordum. Umarım bazı şeylerin farkına varabilmişsizdir. Bulut Bey'i görmüş olmanız lazım değil mi?"
Bulut Bey dediği eğer tilki bakışlıysa evet? "Mavi gözlü, yaşlı adam mı?" Diye sordum teyyit etmek için.
"Evet efendim. Doğru tahmin onu görebilmenize sevindim. Her şeyi anlatabilmem için önce o adamı görmeniz lazımdı. Umarım bakışlarını görmüşsünüzdür."
Ah. Evet sinsi tilki!
"Anne ve babanız yaklaşık bir yıl önce vefat ettiler. Sizin özel olduğunuzun farkındaydılar. Siz ve Aras Bey'in. Aslında anne ve babanız başka bir boyuttan geliyorlar. Anlatması biraz karışık o yüzden similasyonla anlatacağım."
Birden başka bir yere gittim sanki. Işınlanma gibi çok garip.
"Gördüğünüz üzere burası Samanyolu Galaksisi. Bu dünya galaksinin Avcı kolundaki güneş sisteminde. Bu dünyada insan ve hayvan formları var. Anne ve babanızın geldiği dünya ise Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde yer alan süper kütleli bir kara delide ama o aslında bir solucan deliğidir. Uzay-zaman bükülerek kısa seyahat imkanı sunar. Solucan deliğinden geçtikten sonra o dünyayı hissedeceksiniz. Biliyorum. Çok karmaşık ama zamanla daha iyi anlayacaksınız. Teknoloji çok gelişti sizi her an bulabilirler. Ayrıca Samanyolu galaksisinin neresine kaçarsak kaçalım bizi bulma ihtimalleri çok yüksek. O yüzden başka bir boyuta geçmemiz gerekiyor. Maskeleri takın lütfen daha fazla açıklama yapacak zaman yok. Çekmecedeki diğer malzemeleri de alın lütfen."
Kafam patlayacak gibi. Bukadar bilgiyi bir arada almak... Sesler yaklaşıyor zindana vardılar bile. En fazla 10 dakikamız var. "Çocuklar kalkın, kalkın. Mola zamanı bitti gidiyoruz."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Maskeleri hemen yüzlerine geçirdim. Aras sersem bir biçimde "Neler oluyor?"
"Yolda anlatırım. Ayrıca Stark bana dik dik bakma endişelenmeden dinlenmenizi istedim. Acele edin ve ayılın. Hey Jarvis, nereden?"
"Efendim üçlü koltuğun altındaki kapıdan geçerseniz ailenizin hazırladığı mekiğe ulaşırsınız. Belleği unutmayın lütfen mekiği çalıştırmak için gerekli."
Tamam, tamam. Daha anlatacakları bitmedi ve bizi burdan sağlam çıkarmam lazım. Ayrıca Jarvis konusunda anneme güvenmeliyim. Koltuğu duvara doğru ittirdim. Mekanizma sayesinde kendiliğinden hareket etti. Kapıdan geçmeden önce koltuğu çekmeliyim. Mekanizma sayesinde eskisi gibi yerine oturur. Yerdeki küçük tahta boşluğa elimi soktum ve kaldırdım. İşte merdivenler.
"Çabuk aşağı inin. Hemen arkanızda olacağım. Arkanıza bakmadan sadece ilerleyin. Jarvis, Arasla git. Ben gelene kadar açıkla onlara. Zaman kalmadı."
Jarvis'i, Aras'a verdim. Beni kafalarıyla onaylayıp merdivenlere yöneldiler. Kanıtları yok etmeliyim. Burda olduğumuzu bilmemeliler. Burası gizli kalmalı. Ne kadar gizli olacaksa artık. O kadar hızlı düşünüyordum ki sanki her şey yavaşlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Tablo)
Tablonun arkasındaki yarıktan geçip açtığım kapakları kapattım. İçeri geri dönüp hızla kanlı çarşafları söktüm. Tabloyu yerine taktım. Dolapların kapaklarını kapattım. Yerdeki kilimi düzettim. Muştaya benzeyen iki metal parçasını ve belleği kontrol ettim. Artık gitme vaktiydi. Neredeyse gelmişlerdi. Kanlı çarşaflarla birlikte birkaç basamak merdiven indikten sonra koltuğu çektim. Yuvasına oturur oturmaz Stark'ın kokusunu takip ederek kolidorlardan hızla geçtim.
Tam o sırada işkence odasına girdiler. Tam zamanında ayrıldık. İyiki onları önden yolladım. Stark benim hızıma ayak uydurabilsede bu Aras için imkansız olurdu. Sonunda onları gördüm.
Ama... ama, bu oda boş? __________________________________________
Bir bölümün daha sonuna geldik. Fikirlerinizi belirtin lütfen!
