2 - KİRLİ BEYAZ

13 4 1
                                    

Bölüm-2 Kirli Beyaz
_______________________________________

Bölüm-2 Kirli Beyaz_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nereye gittiğimi bilmiyorum
Seçilmişim
Asla kırılmayacağım...
Ben şampiyonum
Titanların çarpışması
Devlerin savaşı
Bir anlık sessizlik...
Ben şampiyonum...
_______________________________________

Bir anlık sessizlik...
Oda boş. Boş, oda boş. Boş... Kardeşim yok. Yok... nerde? Hani nerde... nerde?! Nerde lan benim kardeşim?! HA?!

Odada duvara montelenmiş açık kelepçeler var. Bir de az ilerde çeşitli aletlerle dolu bir masa var. Aletler kanla kaplı. Yerde beyaz renkli kopartılmış, yanmış, kan bulaşmış tüyler var.

Beyazı kirletmişler. Beyazı kana bulamışlar. Ama... ama bu tüylerin kardeşimle ne alakası olabilir?
Kardeşim burda olmalıydı. Burda...

Stark'a döndüm dehşet ve sonsuz bir korkuyla doluydu siyah gözleri. Açtığım kapının ardından içeri bakarken kendinden geçmiş gibi sayıklıyordu. "Hayır... olamaz... öğrenmişler... öğrenmişler, biliyorlar... onlar biliyor... saklayamadı... gizleyemedi... onu almışlar... biliyorlar... bu olmamalıydı..."

Öfkeyle sorularımı sıraladım.
"Stark kardeşim nerde? Nerde o? Hani burdaydı? Nerde Stark? Bu tüyler de ne? Neyi biliyorlar? Kim neyi gizleyemedi?"

Ben ona sorularımı yöneltirken o transtaymış gibi aynı şeyleri tekrarlıyordu. Bu da beni sinir etmekten başka bi boka yaramıyordu. Adeta kükreyerek "STARK CEVAP VER BANA?! KARDEŞİM NERDE DEDİM?!"

Bağırmamla birlikte aniden irkilip bana baktı o korku dolu ve çaresiz gözlerle. O an nefret ettim korkudan. O an nefret ettim çaresiz bakışlardan. O siyah yenilmez gözlerde gördüğüm hüzünden nefret ettim. Onun her zamanki asker adımlarıyla dimdik yürümesi, o gece gibi gözlerin cesurca ve korkusuzlukla parlaması gerekiyordu. Oysa şimdi ayakları birbirine dolanmış vücudu elektirik verilmiş gibi delice titrerken, gözlerinden buram buram korku ve çaresizlik akıyordu.

Bana bakıp
"O-oo-onu götürmüşler. Yıllardır s-sa-sakladığı sırrını ö-öğrenmişler. B-bu-bu tüyler ona ait."

Onu götürmüşler lafından sonrasına kulaklarım uğuldamaya başladı . Sanki kafamın içinde güçlü bir fırtına kopuyordu.

Öfkeyle odaya girip elime ne geçerse sağa sola fırlatmaya başladım. İçim yanıyordu, vücudum ellerim karıncalanıyordu, kalbim sıkışıyordu.

Duvara fırlattığım aletlerden biri "tınk" diye bir ses çıkardı. Bir düğmeye basılmışcasına aniden durdum.

Ben durunca Stark dikkatle bana baktı ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir hali vardı. "tınk" sesi çıkaran tarafa doğru gittim. Oraya fırlattığım makas gibi görünen ama ucu küt olan aleti aldım. Stark kala bana bakıyordu.

KARA ELFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin