Nazlı ailesini aramış yengesi açmıştı
Ferda: Nazlıııı napıyorsun kuzum nasılsın?
Nazlı: İyiyim yengecim siz nasılsınız?
Ferda: Biz iyiyiz boşver bizi siz nasıl oldunuz barışmışsınız eee vuslat gerçekleşti mi? Dedi imayla
Nazlı: Yenge yaa
Ferda: Konuş kız noldu 1 haftadır sesin çıkmıyor kimse yok merak etme Gülin yanımda sadece
Gülin: Nazlııı anlat yoksa darlarım seni biliyorsun
Nazlı:(her şeyi anlatır kızara kızara) Ya işte bugün bitti
Ferda: Hmmm. İyi dayanmışsınız söyledin mi bari Ali'ye
Nazlı: hıhı
Gülin: hahaha o zaman bugün yangın var sizin evde alevler yükselecek Yani Oh iyi bana bak sakın çekinip kendini geri tutma
Nazlı: Bilmiyorum ki...
Ferda: Kendini ana bırak her şey kendiliğinden gelecek ama utanırsan olmaz evlilikte olması gerekeni yapıyorsunuz suçu yok günahı yok
Gülin: Hadi kalk güzelce hazırlan kocana güzel görün öpüyoruz seni diyerek telefonu kapattılar. Nazlı hemen kalkıp ortalığı toplamaya başladı. Ali erken gelir diye hızlı hızlı evi temizledikten sonra duşa girdi.
*
Ali akşam hızla eve vardı kapıyı çaldı Nazlı gelip açtı Ali, içeriye girip portmantoya astı paltosunu Nazlının elinden tutup gülümseyerek yukarı çıkarttı. Yatağın kenarına geldiler. Birbirlerine dönük durduktan kısa zaman sonra yaklaştılar iyice,Nazlı: Karnın aç mı? diye sorduğunda Ali başını iki yana salladı.
Nazlı derin ve rahatlatan bi nefes alıp verirken Ali arzuyla, bedenini ona yasladı,
Ali: Başlayalım mı? Hazır mısın? (Nazlı kızarıp dudağını ısırıp başıyla onayladı. Ali sabahtan beri sabretmek için çok uğraşmıştı ve artık elinde kalan kontrolün son ipinin de kopmaya başladığını hissederken korkmaya fırsat bırakmadı ve ağzıyla onunkini hapsetti. Nazlının inleyişinin, ona doğru uzanışının tamamen farkındaydı ama onu sarmaktan, kucağına alıp sertçe öpmekten başka bir şey yapamıyordu. Aklından geçen her sözcüğü ona fısıldamak, ona aşkını, tutkusunu kanıtlamak istiyordu ama zevkten kendinden geçtiği için sadece tatmin olma ihtiyacıyla sahip olacaktı ona.
Nazlı bacaklarını Ali'nin kalçasına doladığında yüzleri eşitlenmiş oldu ve elleriyle dolgun kalçalarını acıtacak kadar sıkarken ağzını, dilini tadıyor, yeri geldiğinde ısırıyordu. Hangisi daha tutkuluydu, asla emin olunamazdı. Yeri geliyor Ali onu kendine, erkekliğine yaslıyor ve kadının aklını alıyordu; yeri geliyor Nazlı tırnaklarını onun ensesine sertçe saplayıp acıyla arzunun karışımını adamın bedenine yayıyordu..
Nazlı onun kıvırcık , siyah saçlarını elleri arasına alıp sıkarken başını geri çekti ve arzudan sulanmış, koyu siyah gözleriyle baktı kocasına... Ali homurdanır gibi inlerken onu duvara yasladı, genç kadın inatla, daha çok uzak kalmaya dayanamadığı için dudaklarını ağzının içine alıp sertçe emdi ve Ali'nin tadıyla mest oldu. Ali karısının bacaklarını okşuyordu.
Sonra onun üstündeki tişörtü sıyırdı ve karısını sütyeniyle bıraktı. Nazlının görüntüsü öyle güzeldi ki...
Ali: Lan var ya... aklımı alıyorsun köylü güzeli
Nazlı: Yerinde kalsın o aklın. dedi ama Ali dudaklarını göğsünün sütyenden taşan kısmına bastırmasıyla kendi aklı gitti. İnlerken başı arkaya düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sever Miyiz? (AlNaz)
Cerita PendekBirbirini Tanımadan Evlendirilen İki İnsan'ın Hikayesi........