20 Mart 2022
Hiç bir zaman sevmemişimdir mezarlıkları. İçim ürperir, kanım çekilmiştir hep ama bugün farklıydı. Çok özlemiştim onu. Sesini, nefsini, gülünce içinin parladığı o yeşil gözlrini...Annemi. Ben annemi çok özlemiştim. Düşüncelerimle boğuşurken mezarının başına gelmiştim bile.
"Annem, ben geldim."
Sesim içime kaçmıştı, konuşmak hiç bu kadar zor olmamıştı."Annem benim. Ben gitmiştim gerçi sen görmüşsündür"
Nefes almakta güçlük çekiyordum. Gözümden akan yaşları usulca silip başucuna çöktüm."Bana ait ne varsa hepsini görüyorsun, hissediyorsun değil mi? Dün İstanbul'a adımımı attığımda sen kokmuştu etrafım. Sonra farkettim seni çok özlemişim."
Elimi mezarlık taşına atıp saçlarını okşar gibi okşamıştım."Özür dilerim, çok özür dilerim." Gözlerimdeki yaşı görmesinden korkarcasına hızla sildim.
"Seni çok ihmal ettim beni affet olur mu? Ne olur affet anne." Bir hıçkırık firar etti dudaklarımdan.
" Sana anne demeyi ne çok özlemişim. Gözyaşlarımı görüpte üzülme olur mu? Büyüyemedim işte, hala gözü yaşlı dizleri yara bere içinde olan o kız çocuğuyum ben."Gözlerim yanıyordu,kalbim ben burdayım dercesine çarpıyordu.
"Ben korktum büyümekten. Bir gün çıkar da gelirsin beni tanıyamazsın diye korktum ben büyümekten büyüyemedim işte."
Ellerim sıkı sıkı tutmuştu toprağı. O an toprağı değilde ne çok isterdim annemin ellerini tutmayı. Hiç istemesemde derin bir nefes aldım." Bak ne getirdim sana. " Çantamdan kırılmasından korkarcasına çıkardığım yaldız işlemeli, ışıltılı el aynasını sapından tutup çıkarmıştım.
"Yanımda taşıyorum. Her aynaya baktığımda senden aldığım gözlerimde seni görüyorum. "
Aynayı yüzümün hizasına getirip kendime bakıyordum. Gözümü mavi gökyüzüne çevirip gözyaşlarımı durdurmaya çalışıyordum. Başımı yavaşça indirip aynayı kenara koymuştum.
" O çok sevdiğin kırmızı şalını poşete koydum. Kokun " bir hıçkırık daha kopmuştu içimden acı veriyordu bana.
" Kokun gitmesin diye. Dolabıma koydum gelir gelmez. " Rüzgar esiyordu ürpermiştim.
" Seni çok seviyorum, çok seviyorum." sesim fısıltıya dönüşmüştü.
Buraya geldiğimden beri ilk kez yüzümde gerçek, çocuksu bir gülümseme yerleşmişti. Gözyaşlarımı silip eşyalarımı toplayıp düşmekten korkarcasına ayağa kalktım.
" Yine geleceğim seni bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim merak etme olur mu? Hoşçakal kendine iyi bak annem."
Arkamı dönüp yürümeye başladım. Mezarlığın çıkışına doğru ilerlerken içimde düğümlenmiş cümleler artık dışarıya çıkıp bu uçsuz bucaksız evrende gökyüzüne çarpıp tekrar bana dönmek istiyordu."Anne...
Ben iyi değilim. Neyi tuttuysam elimde
Kaldı.
Atladığım her öğün için üzülen sen,
Ruhumdan akan kanı görsen, nasıl
Dayanırsın bilemem...22 Mart 2022
Aynanın karşısında son bir kez kendime bakıyordum. Üzerimde kalçamın hemen altında biten siyah elbisem vardı. Sarı, uzun saçlarımı doğal halinde özgürlüklerine bırakmıştım.
Kendimi hazır hissediyordum belki de hissetmek istiyordum. Ne olursa olsun güçlü kalmak için aynadaki yansımama söz verdim.
Özlediğim odam da son bir kez gözlerimi gezdirip çantamı alıp odadan çıkmıştım. Aşağı inerken ses çıkarmamak için verdiğim üstün çaba için bir ara kendime teşekür edecektim. Babama görünmeden koşar adımlarla kendimi dışarı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN VAKTİ
Novela Juvenil"Ben seni çok sevdim, kendimden bile çok Poyraz, kendimden bile" Sinirle soludu. " Seven biri hiç bir şey demeden , sevdiklerini bırakıp çekip gitmez." Elini tutmak istedim hissetmiş gibi bir adım daha uzaklaştı benden. Uzaklaştıkça ben ona daha ço...