24.bölüm

966 71 116
                                    

*
*
*
*

"senden çok hoşlanıyorum komutan kim seokjin"

Seokjine ondan hoşlandığımı itiraf ettikten sonra keyifle gülerek beni tekrar kucaklayacaktı ki kapı birden alacaklı gibi çalmıştı ve seokjin sinirli bir nefes bırakmıştı ortaya, kapının ardındaki kişiyi gözleriyle bile öldürebilecek bir kapasiteye sahipti yani baya sinirlenmişti ki haklıydı burada bize rahat yoktu.

Kapının ardındaki kurban yani pardon kurbanlar jackson ve marktı, salaklar komutanın bana bir şey yapacağından korkup kapıya dayanmışlardı

Seokjin kasılmış çenesi ve çatılmış kaşlarıyla kapıyı açıp onlara öldürücü bakışlar atınca da aniden sıcak suya temas eden buzlar gibi erimiş ve korkuyla kapıda sesizleşerek durmadan oynayan gözbebekleriyle kapıyı neden çaldıklarını dair bahaneler aramaya başlamışlardı tabii bunu sessizce yapıyorlardı ama ben götlerinin sıkıştığını anlamıştım

Gerizekalılar, gelmeden önce bir bahane bulsaydınız ya..

Birkaç saniye kapının ardından onların bu yüzlerini keyifle izlemiş daha sonra benim için geldikleri akıma gelince onlara acıyıp seokjinin yanına geçerek onları daha fazla sıkıştırmaması için yandan birkaç dokunuş yapmıştım o da anlamıştı zaten beni, bu yüzden bu iki dangalak ile birlikte beni de odasından def etmişti.

Bana da onlara baktığı gibi sinirle bakıp aynı şeyi söylemesine birazcık sinirlenmiştim ama hesabını daha sonra soracaktım ki böyle yapma sebebi dikkat çekmemek içindi ve oldukça haklıydı lakin olsun, ben o küçük utanınca kızaran kulaklarını bir güzel çekecektim yine de

Zaten kapıyı açmadan önce dağıttığı üzerimi düzeltmiş pantolonumun altındaki tişörtümü üste çıkarmıştı önümü kapatmak için, aynı şekli kendi üstüne de yapmıştı çünkü sertleşmiş erkekliği öylece ortadaydı ve ben onu bir an görünce sertçe yutkunmuştum.. Evet bu büyüklük bana öhöm..

Düşündükçe karnım kasılıyordu, komutan kim seokjin ve ben... tamam tamam sakin olmam lazım bunları şimdi düşünme taehyung.. Acaba nasıl sevişiyordu ya da bizimkisi nasıl olacaktı

"lan taehyung gerizekalısı" evet bu aptal mahlukatlar beni hayallerimde bile yalnız bırakmıyor çat diye tam orta yerinde dalıyorlardı güzelim anıma

"ne var lan beynine oksijen gitsin diye kafasına delik açmak istediğim ama boş kafa yüzden kafatası tümüyle çatlayacak olan adam"

zaten sinirliydim bir de üstüne dürtüp duruyorlardı, jackson verdiğim tepkiye karşın enseme sertçe bir tane geçirmişti

"bak bak bak biz adamı kurtarmak için burda götümüzü yırtalım beyefendi gelip beynimizle dalga geçsin, tühh senin sıfatına" diyerek tükürürmüş gibi yapıp iki elini sallamıştı yazıklar olsun gibisinden bu hareketine cıkcıklayıp gözlerimi devirdim.

"bir de sütümü helal etmiyorum de tam olsun jackii"

Mark kendini tutmadan kahkaha atmış, jackson da az önce yaptığımı hareketi bu defa o yapmıştı, sinirli bir soluk bırakıp gözlerini devirmişti

"neyse işin şakasını geçelim de bir şey yapmadı değil mi sana bu omuz genişliği senin normal boyunu geçen komutan"

markın boyumla ilgili kastettiği şeyi takmadım çünkü oldukça uzundum ben bir kere, lakin aniden kafama dank eden şeyle kaşlarımı çatıp marka döndüm sinirle

"lan sanane onun omuzlarından sen onu mu dikizliyorsun?"

jackson verdiğim tepkiye şokla suratıma bakmış markta ne dediğimi anlamaya çalışıyordu

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin