14.bölüm

1.1K 84 82
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi olumlu ya da olumsuz dile getirin bunu bilmeye ihtiyacım var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi olumlu ya da olumsuz dile getirin bunu bilmeye ihtiyacım var..

Kurguda eksik bulduğunuz ya da hoşunuza gitmeyen herhangi bir kısım varsa bunu yazın

Yorum yapanları yemiyorum arkadaşlar

Teşekkür ederim iyi okumalar 🌸

Bizim koğuşta büyük bir sessizlik hakimdi ama aynı şey dışarısı için geçerli değildi dışarıda büyük bir telaş ve hareketlilik vardı biz de buna anlam veremiyorduk burada öylece durmuş seokjin komutanı bekliyorduk çünkü kendisi böyle istemişti

Tabii jackson dışarıdaki telaş ve hareketliliğe daha fazla dayanamayınca merakla dışarı çıkmıştı bizde çıkmak istiyorduk ama seokjin komutan görürde kızar diye korkudan çıkmıyorduk

İçeriye büyük bir hışımla giren jacksonın yüzüne baktık anlamayarak,  gözleri fal taşı gibi açılmıştı
"noldu oğlum"

Donup kalmıştı
"söylesene oğlum dilini mi yuttun"
Markın dürtmeleriyle kendine gelmişti sonunda

"seokjin komutan bizim şu dengesiz komutanın topuğuna sıkmış"

Söylediği şeylerle olduğum yerde donup kaldım bana bir titreme gelmişti

"nee!, ne diyorsun oğlum sen şakanın sırası mı"
Jacksona şokla soran markı onayladım kafamı sallayarak,
jacksonın her zamanki şakalarıydı muhtemelen, ya da değil miydi,  çünkü jackson oldukça ciddi duruyordu

"lan oğlum duymadınız mı silahın sesini"
Duymamıştık hiç bir şey duymamıştık büyük bir ihtimalle koğuşun yaptığı gürültü yüzünden,
sanki kendisi duymuştu da bize soruyordu salak

yani şimdi jackson doğru mu söylüyordu seokjin komutan dengesiz kangı mı vurmuştu peki neden,  hâlâ şok içindeydim ondan asla böyle bir şey beklemezdim daha sonra aklıma gelen anılarla düşüncelerime ters düştüm

"asker bu komutan daha önce de mi böyle yapıyordu"

Yok artık hadi canım bu kadarı da olamazdı,  seokjin komutan bu yüzden mi... Büyük saçmalıyordum şu an..
Eğer saçmalıamıyorsam düşündüklerim doğruysa şimdi gidip seokjinin kucağına zıplayacaktım adam resmen yapmak istediğimi yapmıştı

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin