18.bölüm

1K 68 12
                                    


Gizlice sigara içen asker yüzünden anımız yine her zamanki gibi bozulmuştu,  seokjin de duvar resmine daha fazla devam etmemi istememiş, beni bir şey demeden koğuşa yollamıştı.

Sabah erkenden de askeriye de en çok küfürü yiyen görevli koğuş nöbetçisi uyuyan güzelleri bir bir uyandırmıştı ranzanın demirlerine vurarak, ben zaten uyumamıştım gece boyu koğuşa bir saat önce gelmiştim tekrar uyuyup uykumu bozarak uyanmak istememiştim

Ama gözlerimden uyku akmıyor değildi,  neyse dayanmam lazımdı

"taehyung bu ne hal oğlum gece beşik mi salladın"

Yok be jackson beşik sallamadım ama seokjin komutanınkini bir güzel kaldırdım,
İçimdeki yaramaz çocuğun sesiyle sırıttım.

Gerçi seokjin öküzlük yapıp bir şey demeden beni kışkışlamıştı ama bunun hesabını soracaktım

Bok sorarsın taehyung adamın yüzüne bakınca titreyip iki kelam edemeyen de bendim

Bugünlerde sağ ve sol omuz meleklerim baya aktif hale gelmişti onları bir an önce püskürtmeliydim,
ranza da oturur vaziyetteyken elimi sağ ve sol omuzuma getirip bir şey varmış gibi silkeledim

Daha sonra karşımda ağzı açık kalmış öylece bana bakan jacksona baktım, soru sormuştu değil mi bana

Evet seokjin olan aklımı da almıştı, hiç minnetar değilim sana seokjin..

Şikayetim var cümle yasaktan,

birden aklıma gelen parçayla bu defa sesli gülmüştüm,  galiba uykusuzluk kafa yapmıştı ben de yani umarım sebebi o'dur.

"taehyung oğlum dünyada mısın lütfen bizimle kal" 

Elimi gözlerimin önüne getirip sallayan sehunla büyük bir nefes verdim dışarıya,
jackson yetmezdi tüm koşulu toplatsaydın başıma

"yaaaff bir rahat bırakın oğlum gece uyku tutmadı ben de duvar resmine devam ettim bu yüzden uykusuzum biraz" 

Sehun, jimin  jackson ve mark oturduğum ranzanın önüne gelip uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı bana, verdiğim ters cevapla hep beraber kaşlarını kaldırarak hımlayıp üzerime eğdikleri kafalarını çektiler aynı anda,  bu görüntü gülmeme sebep olmuştu

Koğuşun dışından gelen bağırış sesleriyle hepimiz yönümüzü kapı tarafına vermiştik tabii jackson merakla yürüyünce biz de arkasından gitmeye başladık ördek gibi,  sanki programlanmıştık aynı anda hareket ediyorduk robotlardan farkımız yoktu bugün

Seokjin komutan tekrar bir askeri hedefine almıştı, elinde yine ve yine sert kapaklı bir dosya vardı ve onu defalarca askerin kafasına söylene söylene vuruyordu

Gözlerimi hafifçe kısınca yan profilden anlatacağım kadarıyla gece sigara içen askerdi bu, seokjin fena sinirlenmişti, sinirini de şimdi çıkarıyordu eğer bunu gece yapsaydı çok ses çıkaracağından cezasını şimdi kesiyordu.

"bir daha görmiyeyim asker anlaşıldı mı"   karşısında elini iki yana bağlamış asker seokjinin sorusuyla kafasını hızla sallamıştı.

Seokjin daha sonra bakışlarını hızla toplanan kalabalığa çevirmişti kaşları çatık sinirle tüm askerleri süzdü

"derhal sıraya geçin bakayım, size de güzel bir ayar vermek şart oldu" 

Sinirle kükremesinden dolayı bizimkiler titreye titreye sıra olmuşlardı ben de mayışık halimle bizimkileri umursamadan esneyerek sıraya geçtim nasılsa seokjin bana kızmazdı değil mi,
Yani umarım...

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin