2.bölüm

3K 115 14
                                    

"Ulan dalyarak şerefsiz senin yüzünden mezara girmeden kemiklerim sızlıyor adii!! " ranzamda uzanmış hala gülen sehuna başımın altındaki yastığı fırlattım "it gülüyor daha da, adam suyumu çıkardı benim lan" dediklerimi takmayıp yan tarafımda uzanan ranzasından elinde attığım yastıkla kalkıp yanıma oturdu

"masaj yapayım mı bebeğim" alayla sırıtarak sormuştu, "sehun kalk git bak elimin tersindesin pis sapık" bütün koğuş öylece tv izliyormuş gibi bizi izliyordu ya da belgesel çünkü sehunu parçalara ayıracaktım birazdan "tamam bee iyilik yapıp masaj yapalım dedik yaranamıyoruz da"

"siktir git sehun" adam pestilimi çıkarmıştı şınavın son sayılarında tek ayağını sırtıma koymuştu işimi daha da zorlaştırmak için it şerefsiz, umarım balık hafızalıdır da unutur bugün olanları aksi halde gözüne batmış olurdum daha ilk günden, ya sabır ya

"hadi toplaşın da gülek biraz" bölüğün espirilerinden sorumlu jackson, ona anlatacağı komik anılar için dikkat kesilmemezi istemişti "hem taehyung sen de acını unutursun biraz" diyerek alayla güldü, gözlerimi devirdim "bana bulaşma jackson anlat ne anlatacaksan" diyerek ranzamın önüne geldim diğerlerinin arasına girmek için
"tamam anlatıyorum ulan"

"bir gün şu yan bölüğün komutanını biri bizim dangi'ye benzetmiş dalyarak falan gibisinden küfür edip dalga geçmiş sonra komutana göt olunca durumu izah etmiş, işte ben sizi şu kişiye benzettim diyerek

komutanda merak edip göster bakayım bana benzettiğin kişiyi diyince asker onu dangi'ye götürmüş, tam o sırada bizim dangalak dangi de ağacın dalında oturmuş olmasın komutan bunu görünce

-bu mu lan bana benzettiğin arkadaş, diye sormuş
yanındaki asker de evet komutanım kusura bakmayın bir an benzettim diyince komutan da bu maymun suratlının neresini bana benzettin yav ben daha yakışıklıyım diye söylenmiş asker de haklısınız komutanım affedin demiş komutan daha sonra ağaçtan aceleyle inen dangi'ye bakarak
-asker sen de git muzunu mutfakta ara ağaçlara tırmanma bir daha, oyarım- demesin... "

jackson ile birlikte bütün bölük kahkahalara boğulduk random olsaydı onu atardım o derece boğulmuştuk gülmekten jimin dayanamayıp kendini yerlere atmıştı zaten, ben de acımı unuttup yan tarafta yüzünü buruşturarak bize bakan dangi'ye daha fazla gülüyordum

"Ulan jackson Allah cezanı vermesin senin öldük yaa" dangi sizden adam olmaz gibisinden kafasını sallayıp bana döndü "yalnız sen çok gülme taehyung kim, neticede jacksonın anlatacağı komik bir anı daha oldu sayende öyle görünüyor ki daha da çok olacak" şimdi gülme sırası ondaydı ve şimdi bütün koğuş tekrar bana gülüyordu. "sus lan müneccim boku yemiş gibi konuşma"

Galiba gerçekten müneccim boku yemişti çünkü bizim koğuşa sert adımlarıyla giren komutanı görünce hepimiz sıra olup duruşa geçmiştik içimden hadi şimdi gülün lan suspus oldunuz hepiniz demek gelmişti ama aralarında ben de vardım. Komutan karşımıza tüm heybetiyle dikilip yine sert sesiyle soludu
"saatin kaç olduğunu görmüyor musunuz askerler! Ne bu gürültü lann" bağırırken gözüyle hepimizi turluyordu en son bende durup sert bakışlarına beni hedef aldı, ciddi ciddi batmıştım gözüne artık
"bunun cezasını sabah çekersiniz askerler şimdi hepiniz uyuyun" bölükle anında baş işareti verdik "emredersiniz komutanım"

Dönüp gitmeden önce bana bakıp "asker kim taehyung sen odama gel" diyerek adımlarını odasına doğru atmaya başladı bizim koğuşta aralarında "kesin sikecek" diyorlardı galiba kesin sikecekti düşüncelerime kafa sallayıp bizim koğuşa acıyla dangi'ye de sinirle baktım şerefsiz sanki boku değil de münnecimin yarağını yemişti adi köpeek

Odasına girip hemen masasında oturan komutanın karşısına geçtim "senin neyin var asker" anlamayarak kaşlarımı çattım "bir şeyim yok komutanım anlamadım ne demek istediğinizi" derin bir of çekip kağıtlara uğraşan harelerini bana dikti sinirle

Yüzbaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin