2

232 26 19
                                    

Chanyeol ile Avrupa turnesine gitmek mi? Baekhyun dengesini sağlamak için masasına dayanıp destek aldı, bu olağandışı teklife cevaben öksürmeye başladı. Chanyeol kesinlikle şaka yapıyor olmalıydı. On sekiz yıl boyunca bir kaç telefon görüşmesi ve ilk aylarda bir kaç mektuptan başka bir iletişimleri olmamıştı. Onun müzik kariyeri başladığında Baekhyun yirmili yaşlarının başında üniversiteye ve terapiste giden bir gençti.

O zamanlar Chanyeol kapısına dikilirse neler olacağının hayallerini kurmuştu. Baekhyun'un akıl sağlığını koruması zor kazanılan bir savaş olmuştu. Onun hassas psikolojik durumunda düzenli hayatı bırakıp ünlü bir yıldızla yollara düşmek riskli olabilirdi. Bilgisayar çantasını omzuna taktı ve birkaç adım ötesindeki ofis kapısını hedefledi.
" Bu kadar eğlence yeter Chanyeol. Seninle kesinlikle Avrupa' ya gitmiyorum. Şakası bile çok komikti, iyi güldük. Şimdi, eve gidiyorum ve bugüne kadar hiç aksamayan günlük programıma kaldığım yerden devam ediyorum. Otobüs yolculuklarına uygun biri değilim. Senin oyunlarla boşa harcayacak zamanın olabilir, ama benim yetiştirmem gereken notlar var."

Chanyeol, Baekhyun'u kolundan tuttu, gitmesine engel oldu.
"Gayet ciddiyim"

Baekhyun'un tüyleri diken diken oldu, lanet olsun, içinde arzu dalgaları harekete geçti. Bunca zaman sonra bile vücudu dokunuşlarına karşı duyarsız değildi, bu durumdan çok rahatsız oldu.
" Sen hiçbir zaman ciddi olmadın. Istersen magazin gazetecilerine sor, kamera önünde ve arkasındaki caziben hakkında sayfalarca yazı basıyorlar."

"Söz konusu sen olunca her zaman ciddiyim."

Chanyeol konuşurken parmakları daha sıkı sarılmıştı ve Baekhyun'un teni alev alev yanıyordu. Aslında söyledikleri yalan sayılmazdı. Eğlenceye düşkün olan Baekhyun'du oysa Chanyeol geleceğini garantilemek için çabalıyordu. Derken bir gün bileklerinde kelepçelerle karşısına çıktı, tutuklanmıştı.

Baekhyun derin bir nefes aldı ve kalp atışlarını kontrol altına alıp sakinleşmeye çalıştı. "O zaman bu aşamada mantıklı olan ben olayım, seninle Avrupa ya gelmemin imkanı yok. Beni korumayı teklif etmene memnun oldum, ama artık sorumluluktan kurtuldun."

Chanyeol başını yana eğip yüzünü hepten yaklaştırdı, aralarında bir nefeslik mesafe kalmıştı, Baekhyun'un nefesi Chanyeol'ün alnına düşen inatçı perçemleri havalandırıyordu.
"Paris'te Eyfel Kulesinin gölgesinde sevişmek gibi bir fantezin vardı."
Chanyeol'ün sesi kısılmış ve baştan çıkarıcı bir tona kaymıştı. Milyon dolar değerindeki ses telleri Baekhyun'u en az yetenekli parmak uçları kadar okşayabiliyordu.

Baekhyun sonunda elini tutup kolundan indirdi, yavaşça ve göstere göstere yapıyordu.
"Bak, seninle gerçekten bir yere gelmiyorum."

"Tamam. O zaman konser turnemi iptal ederim, gerçekten güvende olduğuna ikna olana kadar gölgen olurum."
Chanyeol ellerini cebine sokup pişkin pişkin sırıttı.

" Ama hayranlarım çok sinirlenecek."

" Bazen kudurabilir hatta tehlikeli olabilirler, amacım güvenliğini sağlamak."

Bu adam ne saçmalıyordu?
"Bu durum çok garip." Baekhyun bileğini diğer eliyle ovalar gibi yapıp kendi saçını veya onunkini düzeltmemek için kendine hakim olmaya çalıştı.

"Mark davasını nasıl öğrendin?"

Chanyeol bir an için tereddüt etti, sonra cevapladı,
"Tanıdıklarım var. Para her şeyi satın alabilir."

Chanyeol'ün bir zamanlar Baekhyun'un babasının portföyünü küçümsediğini unutmuş değildi, oysa şimdi babasını katlayacak durumdaydı.

"On sekiz yıl önce paramızın olması ikimiz için de faydalı olabilirdi." İşte bu şekilde son kavgaları yeniden gündeme gelmişti, o berbat barda çalmaya devam etmek istemesinin nedeni iyi para vermeleriydi. Chanyeol evlenip bir aile olmaları konusunda kararlıydı. Baekhyun ise bunu yapamayacak kadar genç oldukları konusunda kararlıydı.

one more chance-chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin