Yeni bölüm bu kadar geç geldiği için üzgünüm ama bir aydır çok meşgulüm. Olabildiğince uzun bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar♡
----------☆----------
Bir kurt kadın olduğumdan beri çatı katındaki kitapları inceliyordum. Şimdi bütün sürü benim evimde ve ben de dün bulduğum kitabı inceliyorum. "Bu kitapta dolunayın cadı olan kurt adamları daha çok etkileyeceği yazıyor. Ayrıca cadı kurt adamlar tam dönüşüm geçirirmiş. Bu ne demek?" dedim bakışlarımı kitaptan kaldırıp sürüye çevirirken.
"Yani tamamen kurda dönüşeceksin. Benim çakala dönüşmem gibi." dedi Malia.
Bu dediği kafamı karıştırmıştı. Evet, ben bir cadıyım ama doğaüstünde hala anlam veremediğim şeyler var. Bir insanın bir kurda dönüşmesi garip geliyor. Her neyse, sonuçta doğaüstü. Çok da kurcalamamak lazım. "Peki acıyor mu, bir hayvana dönüşmek?" dedim Malia'ya. Bildiğim kadarıyla sürüde tam dönüşüm geçiren tek kişiler Theo ve oydu.
"Birkaç kemiğin kırılıyor. Yani evet, biraz acıyor." dediğinde kaşlarımın kalkmasına engel olamadım. Acı çekmek istemiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Merak etme. Yarın hepimiz senin yanında olacağız." dedi Lydia elini omuzuma koyarken. Yarın gece dolunay vardı ve ben çekimini şimdiden hissediyordum. "Kitapta başka ne yazıyor?" dedi Scott.
Tekrardan kısa bir süre kitapta göz gezdirip "Dolunayın benim kişiliğimi etkileyebileceği yazıyor." dedim.
"Nasıl yani?" dedi Isaac.
"Yani agresifleşebilir, alaycı bir kişiliğe bürünebilirim." dediğimde "Zihin iblisinin etkisi altında olduğun zamanki gibi." dedi Allison.
"Tanrım hayır, lütfen. O halinden nefret etmiştim. Bana tekrar büyü yapmazsın değil mi?" dedi Stiles. Onun bu hali beni eğlendirirken "Bilemeyeceğim." dedim dudağımı büzüp. Şaka bir yana, o zamanki halimi ben de sevmemiştim. Umarım zihin iblisinin etkisindeki halim gibi olmam.
"Biz gidelim." dedi Theo.
"Evet, yarın yine geliriz." dedi Liam. Tek tek görüşürüz deyip evden çıktıklarında sonda kalan Aiden "Görüşürüz çiçeğim." deyip bana sarıldı ve bende ona sarıldım. Bu aramızdaki bir şeydi. Onunla yazın LA'da babamın göreve gittiği bir dönemde tanışmıştık. Ben sürekli olarak babamla yaptığımız gibi çiçek resimleri çiziyordum. En azından onu yanımda hissetmemi sağlıyordu. Her gördüğünde çiçek resimleri çizdiğim için bana çiçeğim demeye başlamıştı. Sarılmamız esnasında Derek'in bakışları da gözümden kaçmamıştı.
Herkes gittiğinde Derek'e dönüp "O bakış neydi?" dedim.
"Ne bakışı?" dedi soğuk bir tavırla.
"Aiden bana sarıldığında attığın bakış." Ne olur yani kıskandığını itiraf etsen?!
Beni duymazdan gelip "Çiçeğim?" dedi. Soruma cevap vermemesine bozulmuş bir şekilde "Aramızdaki bir şey." dedim. Sadece başıyla onayladıktan sonra "Kalk hadi, gücünü test edelim." dedi.
