20.08.2021
Tamamı henüz bitmemiştir.
Tekrar düzenleme yapılacaktır.
Keyifli okumalar diliyorum....
Hayat felsefesi diyorum ne kadar da karışık değil mi?
Ne kadar da acımasız herkesi içine çeken karamsar düşüncelere sebep veren ama aslında zorluğu ve sabrı da öğretendir.Hani derler ya yaşı büyük olan olgundur..
Öyle değil işte, insanı yaşı değil yaşadıkları olgunlaştırır.
Kim bilir kaç kişi, benim gibi yaşından büyük olayların altından kalkmış, kendi hayatı ve hayalleri için sımsıkı tutunmuştur hayata, ve diyorum ki;istediğin yer neresi ise vakit kaybetme başla,hayatına engel olacak herşeyi bir bir kenara at, at ki önünde aşamayacağın nedenler kalmasın.
Aslında tam da burada başlıyor hayat felsefesi,burada anlıyor insan neyin ne olduğunu, hadi gel beraber tüm olumsuzluklara rağmen bu engelleri aşıp önümüze, hayatımıza, geleceğimize yol açalım.
Her şey doğar doğmaz yazılır insanın alnına, kaderine, neler yaşayacağı, nelerle imtihanın olacağını, hangi zorluklarla karşılaşacağını gelin sizi biriyle tanıştırayım.İsmi Kumru belki yaşadıkları size basit gelebilir ya da beğenmeyip eleştiri yapabilirsiniz.
Kiminiz ise üzülür belki haline, daha küçük yaşta yaşadıklarını okudukça...
Bir yaz akşamı doğmuş daha çok erken açmışım dünyaya gözlerimi nelerle karşı karşıya geleceğimi bilmez, herşeyden habersiz bir şekilde nefes almaya çalışmış, hayatta kalmak için çaba sarf etmişim.
Erken doğum olduğu için ölümden dönmüş, tutunmuşum hayata.
İşte benim de hikayem burda başlamış.
İsmim kumru babam vermiş bu ismi bana ilk göz ağrısı ilk bebeği benmişim ailenin ilk torunu yeni üyesi
Gözler üzerimde herkes bir azimle bakmış bana sevmiş, benim için herşey yapmışlar en çokta amcamın ve halamların emeği vardır üzerimde onlar büyütüp bakmışlar bana tabi bebekliğim güzel geçmiş. Nerden bilebilirdim ki hayatın zorluğunu büyüyünce anladığımı, oysa çocukken hep büyümek isterdim.
Hep reşit olup özgür olmak isterdim.
Meğerse öyle değilmiş özgür kalsakta hayat benim çocukken tos pembe penceremden baktığım gibi değilmiş.Zaman ilerledikçe kardeşlerim de olmuş bir kız kardeşim bir de erkek kardeşim ailemiz büyümüştü. Aklın erdikçe de her şeyin farkına varıyorsun.
Hep gözde olan ben büyüdükçe sevilmeyen, kardeşlerim yaramazlık yaptıklarında suçlusu ben olandım.
Düşünceleri şuydu onlar küçük aklı ermez senin fikrindir kesin sen yapmışsındır derlerdi sesim çıkmazdı hiç olanlara, bir köşede sessizce ağlardım hep içime kapanırdım.
Hani vardır ya her evin bir aile ferdi büyüğü onun sözünün üstüne söz geçmeyen o dediyse yapılması gereken eğer olmazsa evde kavga, gürültü, bağırış, çağırış tartışmaları eksiksiz olan, kalpler kırılır ama yinede hayata devam etmek zorundalığı vardı.
İşte bizim evde de bunlar eksiksiz olurdu.
Ailemizin büyüğü dedemdi o ne derse o olur ona göre hareket edilirdi.Hani vardır ya herkesin bir dede sevgisi ona olan düşkünlüğü işte benim yoktu aksine benim nefretle bakan gözlerim ona her bakmamda neden beni sevmedi ki diyişlerim, hatta arkadaşlarımın dedeleriyle güzel vakit geçirip eğlendiklerini gördükçe ağlayışlarım.
Bizim oralar kış günleri aşırı soğuk yaz günleri de sıcak onca işlere zorluğa rağmen cıvıl cıvıl olurdu.
Ben en çok bayram günlerini severdim herkes bir yerde toplanır büyüklerimizin elleri öpülürdü ışıl ışıl gözler yeni kıyafetler kuzenlerimin gelişi ve kimse kızmadan istediğimiz şekilde oynadığımız oyunlar sıcak bir yuva olurdu.
Sokaklar cıvıl cıvıl çocuk sesleri bayram neşesi herkes birbirinden şık güzel giyinirdi.