Birkaç saatin ardından tahlil sonuçlarına göre dedemi ambulansla acilen başka hastaneye sevk ettiler.
Doktorların demesine göre beyin ve kalp damarlarında tıkanıklık ve iltihap sonucu felç geçirdiğini söylemişler.
Durumu kritik her an her şey olabilir hazırlıklı olun demişlerdi.
Hastaneye gidip muayene sonucu doktor beyindeki bazı kılcal damarlarının kuruduğunu ve ameliyata ihtiyaç olduğunu söylemişti.
Vakit kaybetmeden yapılmasını üstüne basa basa söyledi, muayene sonucu hastaneye yatışı verilmişti, tek tesellimiz zaman ve dua etmekti.Bir hafta sonra hastaneden taburcu olup eve geldi bu süreçte ben okula gidip haftasonu tekrar eve gelmiştim.
Dedem az da olsa konuşuyo destek alarak yürüyebiliyordu, hasta ziyareti için gelenler olmuştu.Hayat ne garip değil mi ?
Ummadığın anda herşey olabiliyor.
Bazen umutların yıkılıyor bazense hayatın
Hatta herkese muhtaç olabilecek dereceye de gelebiliyorsun.
Aslında kabullenmek mi? bunun adı yoksa kader mi?
O yüzden hep diyorum ki dünya geçici bir yer kimsenin kalbini kırmayın.Okul günlerim devam ediyor gün geçtikçe herşeyi kabulleniyorum hatta daha iyi olmaya başlamıştım.
Duyduğum her sela sesinde acaba dedem mi?
Diye düşünmekten her ne kadar harab olsam ve ağlasam da bu duruma da hazırlıklı olmak zorunda hissettim kendimi, bir başkası olsa asla bu kadar yıpratmam kendimi ama söz konusu aile olunca herşeyin önüne geçiveriyor.
Dedemi asla bu halde görmemiştim bir anda çökmüştü sanki benim o hırçın , hırslı , sinirli dedem değil de yumuşak , duygusal , alıngan biri olmuştu.
İnsan hiç bu hale gelir mi?
Geliyormuş.
Rabbim isterse oluyormuş.
Eve gittiğim her süreçte dedem beni gördükçe ağlar ellerimi tutup öper sarılırdı ben gidiyorum dede dikkat et dediğim her sözde ağlar onu o halde gördükçe bende üzülürdüm.Bir gün hiç unutmam annemler evde değildi dedemle ben ilgileniyordum.
Oturdum yanına konuşmaya çalıştım.
- Dedecim nasılsın ?
- Daha iyimisin bugün
- Bir şeye ihtiyacın varmı ?
Benimle konuşmayacağını bilsem de hergün sorardım belki cevap verir umudu ile
Sonra yüzüme baktı bişiyler istiyor ama anlamıyorum.
- Noldu dedecim açmısın birşeyler getireyim
Hayır dercesine elini kaldırdı
- Su mu istiyorsun
Aynı şekilde yine elini kaldırdı
O gün o kadar çaresiz kaldım ki anlatamam karşımda derdini anlatmaya çalışan dedem anlamaya çalışan ama anlayamayan bendim.
Elimi tuttu bir anda dışarıyı gösterdi kaldırdım yerinden balkona çıktık
- Göster dedecim ne istiyorsun
Birkaç hareket yaptı
En sonunda bahçeyemi inmek istiyorsun yürüyüş mü yapalım dediğim de
Kafasını salladı,
-tamam hadi gel inelim.
Zar zor yavaş yavaş indirdim bahçeye bir anda
Ellerimi tutup öpmeye başladı ağlayarak sanki teşekkür edercesine ,
O kadar tuhaf oldum ki bu benim dedem mi?
Nerde o esip gürleyen adam.
Çok zor bir süreç içindeydik bunu daha iyi anlamıştım.Gün geçiyor.
Her geçen gün de zorlaşıyordu hayat, kendimi sanki bir çıkmazda hissediyordum.
Ben çırpındıkça, bir şeylere tutundukça, ellerimi bırakıyorlar gibiydim.
Yaşadığım onca şeyi unutmak, hiç uyanmak istemezcesine derin bir uykuya dalmak istiyordum.
Belki de bunlar bir imtihan dı, rabbimin bizi bir yerde sınırlandırdığı ama bir şekilde zor da olsa çok güzel günler bizi bekliyor olacağının belirtisiydi eminim...
Hani bazen kuş olasın gelir sınırsız gökyüzünde uçmak istersin ya da dertsiz özgür bir hayat..
Anlam vermek istiyorum bazı şeylere üzerini örtüp unutmak mesela,
Hiç hatırlamak istemezcesine..
Bekliyorum bir köşede belki her şey bambaşka olur diye,
Susuyorum evet belki susmak en büyük cevaptır diye,
Biliyorum zor , biliyorum bazı şeyler imkansıza yakın ama şu da var ki bir umut, belki bir umut vardır diye.
Aynen bu şekilde zaten hayatta bu şekilde değilmidir.
Beklemekle,
Hasretle,
Acıyla,
Hüzünle,
Hırsla,
Sonunun ölüm olduğunu bile bile her şeye rağmen beklemek değilmidir.
Dedemin durumu ne iyi ne kötü hiçbir gelişme yok bunun için birkaç doktor araştırdık tedavisi için Ankara'ya götürdük.
Beyin ameliyatı olacak, tadavisinin büyük bir kısmını da burada tamamlayacaktı.
Babam herşeyi ayarladıktan sonra dedemleri Ankara'ya hastaneye bırakıp yatış işlemlerini halletmişti.