X

60 6 2
                                    

"Sanada merhaba Amanda"dedim.Yanağımdan bir makas alarak içeri girdi.Rodny tahmin ettiğim gibi Amanda'yı iğneliyici bir tavırla karşıladı
"Oo disko topumuzda gelmiş!Bu ışıltılarla kimi kör etmeye gidiyorsun?"dedi.Amanda Rodny'e ağzının içinde "sus gerizekalı"diyerek bana döndü
"Tatlım,Melisa bir parti düzenliyor...Ve gerçekten sana haber vericektim ama bi anda..."
Sözünü keserek
"Haydi Rodny,bodrumdan alıcaklarımız var"dedim.Amanda'ya zaman geçtikçe tahammül edemiyordum.İlişkimizi en yakın zamanda gözden geçirmeliydik!
Rodny'le bodruma doğru yönelirken Amanda cırtlak bir sesle"Bari beni neden çağırdığınızı söyleseydiniz!"dedi.
Arkamı dönmeden "Bir oyun oynucağız.Fazla sürmez."dedim.
Ağlamaklı bir sesle "Harika!Aptal bir monopoly oyunu yüzünden partiden oluyorum."dedi.

Merdivenlerden inerken Rodny her zamanki gibi söylenmeye başladı
"Neden bu kızla hala çıktığını anlamıyorum.Biz kraliyet ailesinden-basketbolcular,futbolcular vb. sosyal aktiviteler ve dış görünüşleri sayesinde okulda popüler olanlara taktığımız lakap-kişilerle çıkmayız unuttun mu?Çünkü onlar şımarık,itici,egoist,havalı,harçlıklarının hepsini elbiselere ve arabalara harcayan züppeler."dedi.Bıkkın bir sesle "Bitti mi?"diye sordum
"Ve ayrıyetten zorba,kaba..."
"Rodny!Biri sana sen birşey anlatırken "bitti mi?"diye sorarsa bu "artık kapa şu lanet çeneni"demek olur."dedim.Rodny yapmacık bir sesle
"Ah!Sol yanımda bir şeyler kırıldı"dedi ve kıkırdadı.Bu çocuğun hiçbir şeyi kafasına takmamasına hayrandım. "Peki şu lanet olası avcı deponuz nerde?"
Ayin için çağırıcağımız cadının kanı lazımdı.Henüz kimi çağırıcağımızı belirlememiştik.Ama bu durum uzun sürmüyecekti.
Çamaşır makinesine doğru gittim ve düğmesine bastım.Rodny şaşkınlık içinde bana "ciddi misin?"bakışı attı ve devam etti
"Sky,sanırım çamaşırları yıkamak için iyi bir zaman değil!"
Son kelimeyi bağırarak söylemişti.Birşey söylemedim.Biraz sonra ağzının bir karış açılacağından emindim.
Çamaşır makinesi ses çıkararak iki kez döndü ve durdu.Durmasıyla duvar bir kapı gibi açıldı.Rodny'e baktım.Tahmin ettiğim gibi şaşkınlıktan donup kalmıştı.Gülümseyerek "depo"ya girdim.Peşimden Rodny uçarcasına geldi
"Tamam içerisi acaip havalı.Ama çamaşır makinesiyle açılan gizli geçit mi?Gerçekten mi?"
"Gizli olması gerekiyordu.İnsanların en son bakacağı yeri bulmamız gerekiyordu."dedim.
"Pekii sizin için mantıklıysa..."diyip içeride dolanmaya başladı.
Depoya gri renk hakimdi.Duvarlar,zemin hatta tavan bile griydi.Metalimsi görüntü her yerdeydi.Bu havayı bozan içerisinde ki silahlar,kılıçlar,mızraklar ve daha birçok avcı aletiydi.Rodny hepsine teker teker dokunuyordu.Birini eline alıcak gibi oldu ama alarm sistemi devreye girince telaşla yerine bıraktı.İyi ki deponun içindeki gizli kamerayı devre dışı bırakmıştım.
Şimdi.Odaklanmamız gerekiyordu.Deponun içinde eski dolabı aradım.Ve evet!İşte oradaydı.Kahverengi rengi ve her tarafından dökülen talaşlarıyla bu teknolojik aletlerin yanında olmaması gerektiğini dış görünüşüyle resmen bağırıyordu.Dolaba doğru ilerledim.İçimde aniden bir korku oluştu.Bu dolabın içine babamla sadece bir kere bakmıştım.O zamanda böyle korkmuş muydum diye hatırlamaya çalıştım.Dolabın kapağının koluna doğru uzandım.Elim titriyor muydu?Arkamdan aniden bir el geldi ve kapağı açtı.Dolabın içindeki iksir şişelerine benzeyen şişelerle göz göze geldim.Kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu.Rodny'le yan yana durmuş dolaba korkuyla bakıyorduk.Sanki şişelerin içerisindeki koyu renk sıvıların her biri çığlık atıyordu.Rodny boğazını temizledi.
"Cadı kanları bunlar mı?"
Kafamı evet anlamında salladım.
"Peki ama neden?"
Derin bir iç çektim.
"Avcılar yargıladıkları cadıların kanlarından birer numune alırlar.Bir nevi zafer göstergesi.Dolabında ne kadar bu şişelerden varsa o kadar iyi bir avcısındır."dedim.
"Hangi cadınınkini alıcağız?"dedi korkuyla.Yutkundum.Hepsine tek tek göz geçirdim.Nedense en zararsız olanı seçmek istiyordum.Tabi öyle birşey varsa.İlk raftaki ikinci şişeye uzandım.Şişe, kan yeni alınmışçasına sıcaktı.
"Sarah Osburne,bilinen ilk yaşlı cadı"dedim.

Hepimiz halka oluşturucak biçimde yere oturduk.Amanda hala söyleniyordu
"Siz hiç olgunlaşmadınız mı?Hala ruh çağırma seansları mı yapıyorsunuz?Daha sonra ne yapıcağız?Meyse sularımızı alıp Çaki'yi mi izleyeceğiz?"
Rodny kısık bir sesle "lütfen beni öldürün"dedi.
"Pekala,ne kadar erken başlarsak o kadar erken biter."dedim.Hemen bitmesini istiyordum.İlk başta bana sadece saçma geliyordu.Şimdi ise fazlasıyla huzursuz oluyordum.
Şişeyi elime aldım ve açtım.Çığlıkların yükseldiğini hissediyordum.Ya da sadece halisünasyon görüyordum.Fazla gergindim.Amanda iğrenerek
"Iyy o da ne?"
Rodnyle birbirimize baktık.
"Gı-gıda boyası.Gerçekçi olması için."Yapmacık bir şekilde güldüm
"Ah,ilişkimizi gözden geçirmemiz gerekiyor."dedi.
Bingo!Bazen aynı şekilde düşünebiliyorduk.
"Bunu alnınıza sürmeniz gerekiyor."dedim.İğrenerek parmağımı şişenin içine batırdım ve alnıma "x" işareti çizdim.Diğerlerinede aynı şeyi yapmalarını söyledim.Rodny bayılmak üzereydi.Bunu kendisi istemişti değil mi?Herkes alnına kanı sürdükten sonra şişeyi ortaya koydum.
"Şişeye batırdığınız parmağınızı bunun üzerine koyun."
Amanda ağlamaklı bir ses çıkardı.
"Şimdi gözlerinizi kapayın ve sakın açmayın."
Herkesin gözlerini kapattığından emin olduktan sonra bende kapattım.Derin bir nefes aldım ve ayin için okunması gerekenleri ezbere okudum.Okumaya başlayınca birden pencere şiddetli bir rüzgarla açıldı.Amanda rüzgarın sesini bastırmak için yüksek sesle
"Biri kapatsın şu lanet pencereyi,saçım bozuluyor."dedi.
Gözlerimi açmaya çalıştım ama tuhaf bir şekilde,açamadım.Kulağımda birden gülüşme sesleri duydum.Neler oluyordu!Rüzgarın sesiyle gülüşme sesleri birleşiyordu ve ortaya korkunç bir ses çıkıyordu.Kulağımdaki sesleri bastırmak için yüksek sesle ayini okumaya devam ettim.Kulaklarım sağır olacaktı.Titremeye başladım.Boğazım yırtılacakmış gibi oluyordu ama ayini bitirmeleydim.Gülüşme ve rüzgar seslerinin arasından bir fısıltı duydum."Devam et" diyordu.Ürperdim.Ayinin son sözlerini çığlık atarmışçasına söyledim ve birden heryer sakinleşti.Gözlerimi açtım.Pencere kapalıydı.
"Gözlerinizi açın!"diye bağırdım.Amanda hemen odadaki aynaya koştu.Korkmuş bir hali yoktu.Sadece saçlarıyla ilgili söyleniyordu.Acaba o sesleri sadece ben mi duymuştum?Rodny'e döndüm.Gözleri hala kapalıydı.
"Rodny?" diye seslendim.Bir tepki vermedi.Amanda saçlarını tutarak
"Oyun bitti salak şey."dedi.
Rodny'nin normalde buna karşılık vermesi gerekiyordu ama vermedi.Ciddi anlamda korkmaya başlıyordum.Koluna dokundum ve ani bir çığlık duydum.Çığlığın etkisiyle bir metre şıçradım.Amanda aniden piton yılanı gibi bana sarıldı.Rodny kahkaha atmaya başladı.Amandayı bi kenara atarak Rodny'nin üstüne atladım.
"Seni ahmak piç!"
Hala gülmeye devam ediyordu.
"Ahh yüzünüzün halini görmeliydiniz."
Ufak bir boğuşmadan sonra geri çekildim.Amanda göz devirerek
"Hiç korkmadığımı belirtmek isterim."dedi.
"O yüzden Sky'a sarıldın değil mi?"dedi kıkırdayarak.
"Sevgilime sarılmak istedim sadece."
"Tabii."dedi ve kahkaha atmaya devam etti.Yüzüne bir yastık atıp
"Bu kadar eğlence yeter.Git yüzünü yıka."dedim.Amanda da yüzünü bir ıslak mendille silerek çığlık attı
"Partiye geç kaldım!"
Bir ıslak mendilde ben aldım ve Amanda'ya kapıya kadar eşlik ettim.Amanda beni öpmek için öne eğildi ama geri çekildim.Dudaklarını büzerek o da geri çekildi.Alnına baktım
"Neden hala alnını silmedin?"dedim
"Ahh!İki saattir siliyorum ama geçmek bilmiyor.Neyse Melisalarda birşeyler yaparım.Görüşürüzz."
Soğuk bir tavırla
"Görüşmeyelim."dedim
"Bu da ne demek oluyor?"diye cırladı.
"Seni terk ediyorum demek oluyor."dedim ve kapıyı yüzüne kapattım.Vay canına.İstediğimde bende umursamaz olabiliyordum.
İçeri girdiğimde Rodny havluyla yüzünü kurutuyordu.
"Amandaya ne oldu?"dedi
"Ondan ayrıldım."
Yumruğunu bana uzatarak
"İşte bu dostum."dedi.

İncarnateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin