2. Bölüm -Peki Ya Kim o-

116 3 0
                                    

Sonunda Split şehrindeyim. Yaklaşık 4 saatlik bir uçuştan sonra belki de daha fazlası. Bankadan bütün paramı çekmiştim o yüzden yanımda bana bir süre yeticek kadar para vardı fakat sorun şu ki bir bilgisayar oyununda değilim yani yemek yemem gerek. Geçici olarak bir otel odası tuttum kendime ve 1 haftanın sonunda hiçbir iş bulamamış şekilde otelden ayrıldım istikamet başka bir otel. Çantamı açtım ve uğurlu bilekliğimin orada olduğunu gördüm bunu uzun süredir arıyordum. Kırmızı tıpkı gözlerim gibi. Bilekliği taktım ve bir anda aklımı kaçırdığımı sandım. ETRAFTA KORKUNÇ HAYALETLER VAR NE!! Panikledim ve çığlık attım ama etrafta kimse yoktu çünkü tenha bir sokaktaydım. Ardından hayaletler bana baktı tanrım çok korkunçlar yüzleri buruşuktu ve beyaz bir ışık gibi parlıyorlardı. Birisi yanıma yaklaştı ve geri adım attım sonra bana

"sen iyi misin"

dedi bekle biraz ne bu hayalet benim ruhumu falan yerinden sökmiycekmi?

"Benim ruhumu falan yerinden sökmiycekmisiniz..."

Sesim titriyordu ve bana gülerek karşılık verdi.

"Ahaha hayır hayaletlerin ruhlarla bir işi yok biz insanlara zarar vermeyiz yardıma ihtiyacın varmı"

Dedi. Şok oldum çünkü bir hayalet ile iletişim kuruyordum ve bana yardım teklif ediyordu bu hiç korku filmlerindeki gibi değil. Aksine çok tatlı gelmeye başladılar bir anda gözüme. Koluma baktı ve

"Bizimle nasıl iletişime geçtiğini merak ediyorsun demi. Kolumdaki bileklik sayesinde ve sanırım senin radiant güçlerin bu istersen bizimle gel seninle bu konuyu daha detaylı konuşabiliriz"

Dedi. Nasıl yani biliyordum hislerim beni aslağa yanıltmaz bir radiant olduğumu hissetmiştim ve gücüm buymuş.

Bana güçlerimi anlattılar nasıl bu kadar çok şey bildiklerini bilmiyordum bana ilk ışık sayesinde dünyaya geldiklerini söylediler. Artık bir akıl hocam ve arkadaşlarım vardı. Çoğu kişi kendi kendime konuştuğumu sanıp bana şizofren muamelesi yapıyordu. Bana onlarla bütünleşmeyi öğrettiler ve artık birçok gücüm varmış gibiydi tek sorun 10 dakika kadar sonra aniden tüm gücüm ortadan kalkıyor ve başım felaket ağrıyordu. Bir keresinde bayıldım ve kendime geldiğimde 4 saat baygın kaldığımı anladım.

Elimdeki para bitiyordu ve nasıl para kazanabileceğimi bilmiyordum. Dünya bir krizdeydi ve kimse işe alınmıyordu kolay kolay. O an aklıma bir fikir geldi sağlık gücü ile para kazanmak fakat bunu insanlara belli etmeden nasıl yapardım bilmiyorum ve akıl hocam arkamda belirdi kendisine
Alex diyordum. Bana gücü bir cisme aktarabileceğimi anlattı fakat bunu yapmak aşırı yorucu idi. Orta boyuttaki taşlara sağlık aktardım ve sonraki gün satışa başladım işler hiç ummadığım kadar iyi gitmeye başladı. Alıcılar çok memnun kaldı ve bazen fazladan para bile verdiler.

Bir gün saat 18.40 civarlarında kaldığım eve girerken önüme maskeli ve tuhaf giyimli bir adam çıktı.

"y/n değilmi?"

Dedi. Nasıl yani adımı sadece Alex ve diğerleri biliyor kendimi herkese Isabelle olarak tanıtmıştım. O an Kingdom'ın bir adamı olabileceği aklıma geldi.

"Kingdom'ın bir çalışanı mısın..?"

Dedim ve kıkırdayarak başını salladı.
O an hiç düşünmeden koşmaya başladım.
Olabildiğince hızlı koştum ve bir ara gördüm ordan girip dolaşarak izimi kaybettirebileceğimi düşündüm. Tam adımımı atar atmaz bir ses duydum ve hareket edemiyordum aniden başım dönmeye gözüm kararmaya başladı. Bu adam ne yapmıştı bana.

Yere yığıldım ve son gördüğüm şey onun maskeli yüzüydü...
Evet bayıldım ve uyandığımda bir odadaydım. Beni bulduklarını ve işimin bittiğini düşünmeye başladım boynumu kaşıyordum gerginlikten. Yara olmuş ve kanamaya bile başlamıştı. Bir anda odaya  o adam geldi ve elinde pansuman vb vardı bunu nasıl bile bilmişti. Bana yaklaştı ve kanayan yere pansuman yaptı sonra boynunu tamamen sardı.

"Sadece şaka yapmak istemiştim Kingdom'dan bu kadar korktuğunu bilmiyordum"

Dedi ve gülmeye başladı.

"Yaklaşık 3 saate gelirim keyfine bak ev seninmiş gibi takıl"

Ve evden çıkıp gitti. Anlamıyorum hiç bilmediğim bir evdeyim ve beni neden buraya getirdi adımı nerden biliyor en önemlisi benimle ne yapıcak...

Bu düşüncelerde boğuluyordum elim refleks olarak tekrar boynuma gitti artık bir alışkanlık olmuştu gerildiğim zaman boynumu kaşımak.

Bir anda kolumda bilekliğimin olmadığını fark ettim ve panik oldum. Yataktan bir hışım ile fırladım ve etrafa bakmaya başladım. Odada yoktu salona çıktım ve şükürler olsun orada duruyordu. Hemen taktım ve Alex'in sesini duydum.

"y/n şükürler olsun seninle iletişime geçemeyince çok korktum bu adam kim hiçbir fikrim yok"

Dedi. Aniden diğerleri yanımda belirdi. Artık hepsine isim koymalı mıyım diye düşünmeye başladım.

"y/n sen iyimisin çok korktum durumun nasıl"

Dedi benim uçmanı sağlayan hayalet artık ona Rose demeye karar verdim.

"y/n'i serbest bırakın kendine gelsin kızcağız"

Bunu söyleyen benim ışınlanmamı sağlayan hayalet onada şey diycem hmmm.. Barney!

"Açmışsın boynun iyimi? Bir sağlık sorunun varmı?"

Anlıycağınız üzere bu sağlık gününü veren hayalet. Sana Melody demek istiyorum.

"Yürüyebilirmisin bu koskocaman evde bence yat hiç uğraşma"

Evet bunu da son olarak cisimlerin içinden geçmemi sağlayan hayalet ve sende Mike ol. Biliyorum çok yaratıcıyım.
Bu arada Alex benim görünmez olmamı sağlıyor.

Hepsine bulduğum isimleri söyledim ve Alex ile Barney gülmeye başladı Melody ile Rose isimlerinin kaynağını sorup durdu Mike'ın olaylar umrunda değildi.

Gidip kendime tost yaptım ve yanına çay tek sorum bu çay paketi neden hiç açılmamıştı.

Alex bir anda benim yanıma geldi

"Burası güvenli olmayabilir bu kişiyi tanımıyoruz tavsiyem gitmemiz."

Alex haklıydı bu kadar rahat olmam çok saçmaydı çünkü bu kişiyi tanımıyordum. Kendi kendime sordum.

"Peki ya kim o"

Evet bu bölümünde sonuna geldik bu bölümde cypher çok az göründü ama en azından şahıs kadromuz belirginleşti sonraki bölüme bol bol cypher senaryosu koymayı düşünüyorum öpüldünüz ^^

~Ghost Girl~ Cypher x Reader Hayran KurgusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin