#8

312 60 18
                                    

"Neden böyle olmak zorunda Baji?" Masum gözleriyle kaldırımı izliyordu. "Bu kadarını hakedecek ne yaptım ki?" Burnunu çekti. "Kötü biri miyim ben?"

Baji onu kendine doğru çevirdi. "Hayır, değilsin."
Kazutora başını iki yana salladı. "Beni seven bir insan bile yok, herkes nefret ediyor. İğrenç birisiyim sadece."

Baji kaşlarını çatarak ona baktı. "Ben seni seviyorum." Kazutora ile göz teması kuruyorlardı. "Beni tanımıyorsun bile." Omuz silkti. "Belki haklısındır, sadece seni tanıdığım süre zarfı boyunca beni çok mutlu ettiğini söyleyebilirim." Yeniden saçlarını düzeltti Baji. "Hatta bundan daha fazlası. Kısacık bir sürede hayatımın merkezi yaptım seni." Kazutora kafası karışmış onu dinliyordu.

Baji arka cebinden cüzdanını çıkardı, içerisindeki kimliği Kazutora'ya gösterdi. 'Keisuke Baji.' Kazutora elini isimin üstüne koydu. "Sen?" Şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordu.

"Ben seni seviyorum Kazutora, çok daha farklı anlamda. İğrenç birisi değilsin. Mükemmelsin. Çok güzel ve özelsin. Belki favori rengini bilmiyorumdur ya da neler izlediğini. Geçmişini bilmiyorumdur belki ama ben senin gözlerinde geleceği gördüm. Bundan fazlası beni ilgilendirmiyordu o noktadan sonra. Keşke bu kadar korkak olmasaydım ve direkt söyleyebilseydim ama yapamadım. Beni istemeyeceğinden korktum, belki de hâlâ istemiyorsun ama eğer bu içini rahatlatacaksa söylüyorum işte. Aşığım ben sana, her bir zerrene. Başka insanların ne düşündüğü sikimde bile değil."

Baji hızla konuşmayı bitirdiğinde Kazutora hâlâ ne diyeceğini bilemeyerek ona bakıyordu, hâlâ titriyordu. "Kei.." Yutkundu. "Ben de seni seviyorum." gözünden bir damla yaş aktığında Baji elini yanağına koydu. Islak yanağını silmeye çalışırken eline yüzündeki kanlar bulaşıyordu. Kazutora başını hafifçe yana yatırarak yanağına yaslandı.

Baji yavaşça Kazutora'ya doğru eğildi. Kararsız bir şekilde gözlerini kapattı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Kazutora elini Baji'nin omzuna koydu. Titremesi geçmişti. Dudaklarına karşılık veriyordu. İkisi de cennetteymiş gibi hissediyordu. Kalpleri senkronize olmuş şekilde atıyordu, ruh eşleri. Onlar ruh eşiydi, aşıklardı.

Baji geri çekildiğinde Kazutora kafasını onun omzuna koydu. "Teşekkür ederim." Baji Kazutora'nın sırtını güven vererek okşuyordu. "Eve dönmem lazım, her ne kadar beni kovmuş olsa da gitmezsem babam beni öldürür." Gülümsedi. "Saat geç olmadı mı?" Baji kol saatine baktı. Tam 00:00 Gülerek Kazutora'ya döndü. "Bu bir işaretti sanırım." Kazutora başıyla onayladı.

"Seni bırakmamı ister misin?" "Hayır." Kazutora, Baji'nin elini tutarak ayağa kalktı. "Kendim gidebilirim, teşekkürler." Baji Kazutora'nın saçını kulağının arkasına atıp anlına bir öpücük kondurdu. "Dikkatli ol." Kazutora başını salladı. "Olurum."

Arkasını dönmüş giderken birden durdu.
"Seni seviyorum Kei."

Baji gülümsedi. "Ben de seni seviyorum Tora."

kitap dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin