1.Bölüm: ANLAMSIZ

103 5 11
                                    

HOŞ GELDİNİZ :) UMARIM KEYİF ALARAK OKURSUNUZ ÇÜNKÜ BEN ACAYİP KEYİF ALARAK YAZDIM. SADECE KARAKTERLERİME SÖVMEDEN VE DE BAŞKA KİTAPLARIN REKLAMLARINI YAPMADAN KİTABIMI OKURSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. İyi okumalar... :)

🎵Duncan Laurence - Arcade

                                                                         1.Bölüm "ANLAMSIZ"

Bölüm "ANLAMSIZ"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir veya iki... Ya da belki de üç.. Ne kadar oldu bilmiyordum. Zaman kavramım yoktu şuan da. Sadece havanın aydınlanmasını bekliyordum Ay'ın kaybolup güneşin doğmasını... Çok ilginç değil mi? Hayatta her şeyin bir karşılığı var. Sevginin, nefretin, hüznün, sevincin... Sadece hisler değil bahsettiklerim. Bahsettiklerim... Ya da boş verin. Derdimiz zaten hep bahsedemediklerimizken bahsedilenlerden, dile getirilenlerden konuşsak şurada ne fark edecek ki? Bizi yine yiyip bitirenler dile getiremediklerimiz olmayacak mı? Düşüncelerimiz, hislerimiz içimizi cayır cayır yakarak boğazımızdan aşağı kayıp gitmeyecek mi?

On sekiz yaşında bir lise son öğrenciyim ben ve bu yaşıma kadar da kalbimden geçenlerle dilimin ucundan çıkıp gidenler hiç bir zaman birbirini tutmadı. Tutmadı çünkü kalbim güçsüz. Güçsüz ve zayıf. Ve benim doğduğum andan itibaren annemden öğrendiğim tek bir şey vardı. O da; bu hayatta güçlü olabilmek, zayıflığını asla belli etmemek. Ben böyle yetiştim. Yürüyen beyin olarak. Kalpsiz olarak. Rasyonalizm denilen şeyin bir çok tanımı, açıklaması olabilir. Ama benim için tek bir tanıma sahip. O da; bu hayatta ki tek gerçeğin kendimin olduğuydu. Benden başka hiç kimsenin önemli olmayışıydı. Benim var olabildiğim kadardı hayat, yoksam yoktu. Belki bencilceydi ama benim lügatım da bencil diye bir kelime de yoktu. Varken yokluğunu derinden hissettiren bir kadınla büyümüştüm ben ve kendimi koruyabilmem için tüm bunlar şarttı. Kendimi koruyabilmem için bana göre her yol mübahtı. Ve tüm bunlar kalbime fazlaydı. Aklım.. O bir şekilde kaldırıyordu bunları.. Hatta umursamıyordu. Ama kalbimin sesi her zaman kulaklarımda yankılanıyordu. İşte bu yüzden vazgeçmiştim ben. Daha küçücük yaşta kalbimle vedalaşmıştım. Şimdi ise bir arayış içinde değildim. Artık yokluğunu kabullenmiştim. Alışmıştım böyle olmaya. Ben böyle vardım. Böyle de var olmaya devam edecektim işte.

Uzaklardan bir yerden 'değişmek' diye bir kelime fısıldanıyordu kulaklarıma.. İşte o zaman tüm alaycılığımla gülümsüyordum. Bu saatten sonra çok geç diyordum ama yalnız kaldığım her fırsatta bu fısıltıyı duymadan da edemiyordum. Bilmiyorum.. Belki de sandığım kadar kurumamıştı kalbim. Belki de bunların hepsi üzerimdeki Seden manipülasyonuydu.

Bir kaç kez.. Tamam, daha fazlası. Bahsetmiştim ona bundan. Daha doğrusu o, ben bir şeyler anlatmadan anlamıştı beni. Anlamaya da devam ediyordu. Bu halimle kabul etmişti Seden beni. Beni benden iyi tanır olmuştu. Ortaokul iki de tanışmıştık onunla. O gün hala gözlerimin önünde. Dün gibi sanki.. Oysaki şimdi son senemizdi. Resmen bir devir kapanıp bir devir açılacak gibiydi. Hatta bazıları için öyleydi de. Peki ya benim için? Bu konuya pek kafa yormadım. Ne desem yalan olur anlayacağınız..

YALNIZ ÇİÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin