Oy: 45 Yorum: 75
Uzun siyah saçları aynı yönde dalgalan, Taehyung'a baktım.
Ne olmuştu ona böyle ? Ve neredeydim ?
Doğrusu o kadar çok şey başımdan geçmişti ki artık bir şeye şaşırmam diyordum. Fakat erken konuştuğumu biliyordum.
Ayağa kalkan Taehyung'un vücudu tamamen bana döndüğünde kıyafetinde duran kılıcı fark etmem uzun sürmemişti.
Aynı zamanda saçlarının üste bir kısmını dağınıkça topuz yapmıştı. Fakat bu rüzgarla fazla dayanmaz gibi duruyordu.
Zihnini okumayı denesem de bir sonuç alamıyordum.
Sonunda yutkundum ve konuşmaya çalıştım.
"Taehyung ?" dedim. Doğrusu sesimin bu kadar kısık çıkmasını beklemiyordum. O ise kafasını yana eğmiş yüzünde ki anlamsız ama kesinlikle mutlu olmayan bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Gerçek adımı biliyorsun"
Onun sıcak ve güven dolu sesi hiç bu kadar soğuk çıkmamıştı. Ve tanrı aşkına ne demek oluyordu bu ? Neden tanımıyor gibiydi ?
"Tabi ki biliyorum" dedim. Daha sonra gelen cesaretle ve onun sadece benim Taehyung'um olduğunu hatırlayıp konuştum "Ne oluyor cidden Taehyung ? Neredeyim ben ?"
O ise bana bakmaya devam ederken bir kaç adım atmaya başladı. "Gerçek adımı bilip nerde olduğunu bilmediğini mi söylüyorsun ?"
Bu neydi şimdi ?
"Kimsin sen ?" dedi soğuk bir sesle. Sonra güldü "yoksa cehenneme gidecekken yolunu kaybetmiş bir insan mı ?"
Nasıl beni tanımazdı ? Rüya mı görüyordum ? Yoksa Taehyung hafızasını mı kaybetmişti ? Öyle olsa bile neden mühür bozulmuştu ? Ya da neden buradaydım ? Kafayı yemek üzereydim.
Ben daha cevap veremeden buraya ulaşmış iki parmağının arasına saçlarımdan bir tutam alıp koklayarak ve gülümseyerek "gerçi senin gibi güzel bir kızın cehenneme gitme ihtimali yok" demişti.
Ben ise hızlıca onu itip kaşlarımı çattım. "Tanrı aşkına ne halt yiyorsun sen ?"
Bu tavrıma ilk şaşırsa da sonra sırıtmaya başlamıştı "haşin ha ?"
Neden üzerinde olduğunu bile bilmediğim siyah kiminosu hafifçe uçuşurken benim kıyfetlerime göz attı.
Üzerimde ki şort ve croba baktı. "nerden geldin cidden ? Biri duş alırken seni mi öldürdü ?"
Böyle giyinmemi normal karşılamıyorsa bir ihtimal ? Saçmalama Lisa geçmişe gitmek gerçek olacak bir şey değil.
"Öncelikle ölü değilim" dedim sakin kalmaya çalışarak "ikincisi de bir ölüm meleğisin ama ne olduğumu anlayamayacak kadar çaylak mısın ?"
Bunu duyunca sinirlenmesinden korksam da çaylak olmadığını söyleyip belirli bir tarih verebileceğini düşünmüştüm. Çünkü ciddi anlamda geçmişe gittiğimi düşünüyordum. Ya da sadece saçmalıyordum. Ancak o Taehyung'du. Tam tersini yaptı.
Sırıtarak elini çeneme koydu ve yüzümü ona doğru kaldırdı. "Sıradan biri değilsin değil mi ?" dedi. Sonra ise ben onay veremeden kulağıma doğru eğildi "ama bilirsin bir melek değilsen burada bulanamazsın. Bulunsan da" seslice güldü "ölürsün"
Taehyung'un amacı neydi ? Tir tir tirediğimi yeni fark etmişken "şimdi söyle" dedi o ellerini tekrar saçlarıma geçirip "adımı nereden biliyorsun ?"
Bir şey diyemedim. "Ben...duydum bir yerlerden" diye mırıldandım.
"Yalancı"
Bakışlarım hızlıca ona dönerken onun yüzünde ki sırıtma ifadesi azalmıştı. "Beni tanıyor gibiydin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴋɪꜱꜱ ᴏʀ ᴋɪʟʟ •Taelice
Fanfic"Önünde iki seçenek var Lisa, bunlardan birini seçmek zorundasın. Her ikisinin de sonuçları var, akıllıca seç" "Beni öp ya da öldür" V & L @lilyss-