Öncelikle kitabı okumaya gelen tatlı okurum yazdığın yorumlar okuduğun her bir satır benim için çok ama çok kıymetli o yüzden okurken yorum yazarken kelimelerinin keskinliğini ve yazar da bırakacağı izin farkındasındır umarım şimdiden hassasiyetin için teşekkür ederim.
Kozadaki Kelebek ailesine hoş geldinn
19 Ekim Pazartesi:
Yüzüme ne kadar su çarpsam da gözlerimi açmak için enerjimi bir türlü toplayamadığım günlerden biri.Okul formamı üstüme geçirirken kapı sesini işittim hem giyinirken merdivenlerden aşağı doğru indim kapıyı açacağım sırada formamı tamamıyla üstüme geçirdim.Kapı kilidini çevirirken boğuk ses daha da gelmeye başladı ''Melisa kapının dibinden çekilirsen açılacak'' gülerken bir yandan da söyleniyordu. ''İngilizce dersini kaçırırsak sözlülerimize kaç verebileceğini hayal edebiliyorum ama sanırım not ortalamasında eksiye düşülmüyor'' Tamam tamam, işte hazırım gidebiliriz.Çantamı elimde tutarken kapıyı da kitlemeye çalışıyordum.''Mert Amca bugün gelmeyecek miydi'' O an soru sorduğunun farkına varınca boş gözlerle ona baktım.''Kızım annenler gelmiyor muydu bugün'' O konu biraz daha uzayabilir sanırım.
Melisanın arabasına yönelirken Melisa yine okul hakkında öğrendiklerini anlatmaya başladı.Ben de dinlemeye tabii ki.Melisayı bildim bileli cıvıl cıvıl ,konuşkan,hislerini saklayamayan bir kişiliğe sahipti gerçi küçükken de böyleydi hayatımdaki tek renkli,canlı varlıktı sanırım.İnsanlar hayatınızdan çıktıkça renkleriniz soluyormuş gibi hissediyorsunuz önceden 5 kişiydik.Yavaş yavaş hepsi gitti.Renkleriniz birer birer soldu ve buna mecbur bırakıldınız. Çocukken sevgi daha mı masumdur bilmem ama kimsede öyle hissedemiyorum,onun bana verdiği sevginin çokluğuna alıştığım için miydi yoksa gidişini unutamadığım için mi? Ama bir gün geleceksin ve o zaman ben seni affetmeyeceğim.
Melisa durunca okulun otoparkında olduğumuzun farkına varabilmişdim. Yukarı doğru çıkmaya başladık.Sınıfa doğru yöneldik.Bir kaç kız kaloriferin oradan konuşuyorlardı ,sesleri gelmesi için muhtemelen bağırıyorlardı ama sesleri gelmiyordu.Sınıfa girer girmez Melisa günaydın millet diye uzata uzata herkesi uyandırmıştı ama kimse mutsuz değildi,kim melisayı sevmez ki.Geç kalmadığımız için mutluyum diye mırıldanırken '' kahve almaya gidiyorum geliyor musun Sahra '' Melisanın ayaklandığını görünce başımı salladım.Okul çok büyük olduğundan ilk sınıf öğrencisiyseniz her yeri karıştırabilirdiniz,hukuk okumak istediğime kimse inanmasa da Abimden sonra her şey çok değişti. Kafeteryaya doğru yönelirken Melisa okuldaki yeni çocukdan bahsediyordu.Kahvelerimiz olurken yavaş yavaş bana döndü ve bil bakalım kim? diye bağırdı yerdeki gözlerimi ona çevirirken o olmasından korkuyordum. Kim?
Kaşlarım çatılırken birden Savaş dedi.''Onunla alakalı bir şey duymak istemediğini biliyorum Sahra ama bence bunu bilmeye hakkın var,buraya gelince,görünce şok yaşamaktansa şimdi söylemem daha iyi olurdu .'' Ne zaman? 2 gün sonra sanırım okula kayıt yaptırmaya geleceklermiş Barışla .Ona dönen gözlerim şimdi duvarda geziniyordu ''Barış mı söyledi sana '' hımhım derken zil çaldı.Kahvelerimizi alıp sınıflarımıza geçtik.Sırama oturdum.Kahveden bir yudum alırken o gelince ne yapacağımı düşünüyordum.Ne yapacaktım ki? Böyle biri olmama neden olan kişi için sevinecek miydim? Bu düşüncelere dalmışken ilk ders her ders de olduğu gibi uykuya dalmıştım.Sonrasını pek hatırlayamasam da Öğlene doğru Melisanın beni kaldırdığını ve yemek arasına çıktığımızı hatırlıyorum.Melisa dedim durgun bir şekilde'' teşekkür ederim''. ''Ne için güzellik'' ''Aslında bir çok nedeni var ama geleceğinden haber verdiğin için her zaman yanımda olduğun için sanırım ben senin yerinde olsam bana katlanamazdım'' ''Kızım sana yine geldiler'' elini alnıma koyarken kahkaha atmaya başladım ''Senin yanında olmak için her şeyini ortaya koyanlar var,bir gün anlayacaksın umarım o zamana kadar böyle üzgün üzgün dolaşmassın.'' Yemeğimizi alıp masalardan birine geçtik.Barışla sen diye mırıldandım Melisa ağzındaki ile birlikte itiraz etmeye başladığı sırada hem gülüyor hem de ona peçeteyi uzatıyordum.Ellerimi yukarı kaldırırken tamam tamam öyle bir şey yok dedim.Ama bir yandan da sanki çok yakışıyorsunuz demeyi de ihmal etmedim.Melisa top yaptığı peçeteyi kafama doğru attı.Gülerken gözüm koridora takıldı.O kadar dikkatli bakmış olacağım ki Melisa da arkasına dönüp baktı.''Sahra böyle yapma ama ben senin sen halini özlemeye başlıyorum...'' Bende dedim, bende özlüyorum,iç geçirirken Melisa birden kızım ben ödevi tamamen unutmuşum derken yemeğini alıp kalktı arkamda Egeyi gördüm.Melisa arkadan el sallarken ,sahte sahte gülümseyip Egeye baktım.''Sende burdaymışsın.'' ''Ben aslında hep burdayım Sahra'' gülümserken sadece üzüldüm onun adına kalbim söke söke çıkarıp gömülmeseydi belki onun gibi konuşabilirdim ama hayatımda farklı bir renge ihtiyaç yoktu,birine izin vermiştim tüm renklerin yerini doldurmuş,sonrada hepsini toplayıp gitmişti.Ege koluma dokunduğunda irkildim.Kolumu elinden çekerken gülümsemeye devam ediyordu ''Ben belki okul çıkışında... ''sözünü bölüp yarına bir sürü birikmiş ödevlerim var çok üzgünüm dedim.Yüzü hafif hafif solarken ben Melisanın yanına gideyim diyebildim.Sınıfa yönelmişken Melisayı bir kaç kızla konuşurken gördüm.Melisa beni görünce sırıtarak diğer tarafa geçti. Onun yanına vardığımda nefes alış verişlerimi kontrol ediyordum.''Kızım niye koşuyorsun ki ,nefesin daralıyor bak böyle '' ''Acaba neden'' gülmeye başladı.''Çocuk sürekli Sahraya bunu söyle şunu söyle diyordu anlatamayordum ki git kendin söyle madem dedim anlatamadım ki kızım senin savaşı unutamadığını'' Gözlerim diğer tarafa kaydı ''Yani öyle demek istemedim sadece hayatında birini istemediğini anlatmaya çalıştım, özür dilerim hep böyle yapıyorum değil mi sürekli seni kırıyorum'' Kafamı iki yana salladım .Zil çaldığında sınıfa geçtik.Dersler su gibi geçti.Zil çaldığında eşyalarımızı toplayıp dışarı çıktık.Arabaya bindik.Hemen eve gitmek istiyordum.''Annenler gelene kadar bizde kalsan ne güzel olur'' ''Kafa dinliyorum böyle inan daha iyi'' ''O zaman korktuğun anda ya da üzüldüğün ya da böyle sebeplere gerek yok beni ara.'' gülümsedim ''Olur ,ararım.' Evim okula uzak olsa da ,bu sefer hızlı geçmiş gibiydi.Görüşürüz deyip arabanın kapısını kapatıp eve yöneldim.Kapının kilidini çevirip içeri girdim.Üzerime beyaz bol eşofmanlarımı geçirip saçlarımı hafifçe toplayıp mutfağa geçtim Bahçe kapısını açık görünce o tarafa doğru yöneldim.Ardından Leyla teyze patateslerle birlikte geri döndü.Yüzümdeki hem rahatlamış hem de Leyla teyzeyi görmenin vermiş olduğu mutlulukla sarıldım koşa koşa.''Sahra kızım dur boğacaksın beni'' yavaş yavaş geri çekilirken, ''sensiz olmuyordu bak Leyla Teyzem,Annemlerde gitti yine yalnız kaldım''.Kardeşimin durumu iyileşti artık temelli döndüm deyince bir sevindim bir sevindim anlatamam.''Ne zaman geldin ki sabah yoktun haber verseydin otobandan alırdım seni '' Saat 10 civarı gibiydi geldim.Evi güzelce yerli yerine oturttum ve Sahra kızımın en sevdiği kurabiyelerden yaptım.Unutmadan bugün biri geldi,seni sordu senin yaşlarındaydı sanırsam. ''Nasıl biriydi ki hiç bir arkadaşımla da sözleşmemiştim''
Dudaklarımı ısırırken Leyla Teyzem anlatmaya başladı; koyu yeşil gözleri vardı. Koyu kahverengi saçlıydı ve inanır mısın beni tanıdı.Yaşlılıktan hatırlayamadım çok da üzüldü yavrucak.'' Ne üzülüyorsun ona Leyla teyzem hem niye gelmiş anlayamadım'' Seni sordu bende arkadaş mısınız dedim o da kafasını salladı. Sahrakız bence bu oğlan abayı sana yakmış. Yediğim kurabiyeyi öksürerek çıkarırken Leyla teyze bir yandan da suyu uzatıyordu.''Nerden çıkardın ki onu,yani bana nasıl abayı yakmış'' ''Seni sorarken pek çekingendi ismini söyleyince bile gözleri parıldıyordu çocuğun, Aa unutmadan sana kitap getirmişti şuralara bir yerlere koymuştum.'' Leyla teyze dolabın sol kısmından kitabı çıkarırken kitaba baktım 'Çalıkuşu'
Kitabı elime aldığım gibi odama çıktım kitabı masama bıraktıktan sonra yatağıma uzandım kitaba bakmak istemiyordum.Yok öyle istediğim zaman hayatındayım,istemediğim zaman yokum.Ama kitaba baksam bile beni göremiyordu ve bakıp bakmayacağımı da bilmiyordu. Yatağımdan doğrulup kitaba uzandım,tekrar yatma pozisyonumu alıp yastığımı dikleştirdim.Sayfanın kapağını çevirdim.İlk sayfasına baktım.Altındaki tarihe 14 ekim 2009
14 Ekim 2009:
Küçük kız kapıyı çalıp içeri koşturmuştu.Annesi yavaş, koşma nefes alamıyorsun sonra,dese de küçük kız hızla ve heyecanla yukarı çıkmıştı.Kapıyı açtığında onu görmüştü.Hemen ellerini arkada birleştirmişti çocuk, küçük kız arkanda ne saklıyorsun dese de çocuk göstermeyince ona küsme kararı alıp, artık onunla sakladığını göstermeyene kadar konuşmayacağını söyleyince çocuk arkasından küçük bir yüzük ve kitabı yavaşça küçük kıza uzatmıştı.Neşeyle küçük kız kitabı incelerken niye sakladın ki bunu diye sorunca hiç demişti.Utanınca yanakları kıpkırmızı oluyordu.Küçük kız elini kırmızı yanaklarına koydu.Çok sıcak ,ateşin var galiba Sevda anneye söyleyelim mi deyince çocuk daha da kızarmıştı küçük kız kitabı ve küçük yüzüğü oraya koyup mutfağa gitmişti Annesi hasta olunca yaptığı tarifi mutfaktaki ablalara anlatıp aynısını yapmalarını söylemiş sonra o bardakla yukarı çıkmıştı.Çocuk içmemekte ısrar etsede küçük kıza karşı gelemiyordu. içmessen iyileşemessin dedi küçük kız annem hep öyle söyler.Ama hasta değilim ki dedi çocuk .Küçük kız gülerken bende hep öyle söylüyorum biliyor musun, küçük kız elini cebine atıp bir şeyler ararken diğer cebinden küçük papatyayı çıkardı.Eğer içersen sana papatyamı veririm dedi küçük kız .Çocuk içip bitirdikten sonra çiçeği alıp kitabın arasına koydu.Bunu hep saklayacağım.''Hatta bir gün çok sevdiğim birine vereceğim''.Küçük kızın gözleri açılmıştı nasıl yani benim verdiğim hediyeyi başkasına mı vereceksin,çocuk tam cevap verecekken küçük kızın annesi ikisini de aşağı çağırır...
Kitabın içindeki küçük papatyayı aldım saklamıştı.Nasıl olabiliyordu da hem sevmezken sevdiğine inanabiliyordunuz? Boğazımdan acı bir kuruluk mideme inerken Leyla teyze beni çağırdı hemen kendimi toplayıp aşağı indim olabildiğince en pozitif halimle.Gel birlikte meyve yerken dizi izleyelim dedi.Benim için bu en iyi terapi tipi olabilirdi.İşte buna hayır denmezdi.Leyla teyzeyle bir yandan diziyi izliyor bir yandan da Leyla teyze karakterleri tanıtıyordu.İzlerken uyuya kalınca üstüme örtü örtüp kendi odasına geçmişti.
05*******: Bu mesaj silindi- 02.00