Şarkı: Billie Eilish- Everything i wanted
Savaş'ın Anlatımıyla:
Eskiden arkadaşlarıma ailemi anlatmaya çekinirdim sonra biz büyüdük aile deyince ablamdan bahsetmeye başladım insanlara, ilk başta bir sıkıntı çıkmadı cesaretlendim.Artık aile denince korkup kaçmıyordum benim de bir hikayem var diyordum.Fakat o zamanları unutamıyordum.İlk okulu, ortaokulu ; ilk okuldaydım yalnızca ilk okul bu acıları yaşamak için çok küçük değil miydim?Annemin gözlerimin içine bakarak elimden kayıp gitmesi için çok küçüktüm. Okul çıkışında hep ablamla eve giderdik.Bazı çocukların anneleri onları okul çıkışında aldıklarında bende hep hayal ederdim.Bir gün annem de gelecek.O zamanlar toprağın sevdiklerimizi bizden aldığını bilmediğim zamanlardı.Toprağını ne kadar sularsam o kadar çiçek açardı ve o da çiçekleri toplamak için gelir sanıyordum.İlk önce açelyaları diktim.Açelyayı sevdiğimi bilirdi annem, benim büyüttüğüm çiçekleri görmek için gelirdi.Sonra gelmedi.Onun sevdiği çiçekleri getirdim bu sefer begonviller. Rengarenk diktim.Her gün sulamaya gidiyordum fakat bir gün merdivenlerden yere düştüm.Ablam beni zoraki eve getirdiğini hatırlıyorum.Büyük ama soğuk evimize.Kaloriferi yakmaya çalışırken kendi hırkasını bana verdiğini hatırlıyorum. O gün ablam bana bir defter verdi. Onun içine annemize yazdığı mektupları gösterdi.Bu defterin senin olmasını ister misin deyince o kadar çok sevinmiştim ki onun kollarında annemizi hissetmiştim.
Alçin'nin güncesinden,
2 Şubat Cumartesi:
Anne bugün ilk defa Savaş merdivenlerden düştü.Hayır merak etme ona çok iyi bakıyorum.Ona hırkamı bile verdim.Ben mi? üşümüyorum anne.Abla olan anneler üşümez bunu sen öğrettin bana,unuttun mu?Babam mı? Hayır henüz gelmedi ama ben kardeşime makarna yaptım.Çok beğendiğini söyledi.Hatta senin gibi yaptığımı söyledi.Onunla yattım.Hatta seni özlemesin diye çekmecendeki tshirtlerinden birini giydim.
8 Şubat Cuma:
Anne bugün Savaş 6 gün sonra seni görmek istediğini söyledi.Begonvillerin açacağını düşünüyordu.Hasta oğlunu görmeye geleceğini düşünüyordu.Sahiden gelir miydin anne? Bugün sabah kalkınca üstünü giyinip senin yanına gelmiş.Onu evde göremeyince çok endişelendim.Senin yanındadır diye düşünüp geldim.Begonviller solmuştu.Gözyaşları fayansta iz bırakmıştı.Kim bilir ne kadar üzülmüştür.''Begonviller su ister emek ister bir gün sulamassan küser'' derdin ama Savaş hastayken ona bir şey söyleyemedim.Hasta haliyle yanına gelip daha çok üşütürdü değil mi? Savaş senin ona küstüğünü düşünüyor ama yinede mezar taşından ayrılmadı anne.Ona söyledim anneler ve ablalar asla küsmezler dedim ama o gelemediği için ağladı.Begonvilleri solduğu için ağladı.Yine dikeriz dedim dinlemedi.Sonra Sahra geldi ona sevda annesinin toprak olduğunu söyleyemedim sadece yurt dışına gittiklerini söyledim.Babamızın bizi ziyaret edeceğinden bahsettim.O da sevda annesi onu görmeden gittiği için ağladı.Savaş ağlarken Sahraya hiç bir zaman söyleme diye yalvardı.İlk defa Savaş bu kadar ağladı anne.
10 Şubat Pazar:
Bugün babam geldi anne.Yanında bir kadınla geldi.İş arkadaşıymış.Savaşın düştüğünü söylemediğim için bana çok kızdı.Sonra da evimize 3 tane teyze geldi.Evi temizlediler,yemek yaptılar.Hatta Savaş için kurabiye bile yaptılar.Babam yarın yine 3 haftalığına iş seyahatine çıkacakmış ve bu teyzeler bize bakacakmış.Ben kardeşime bakabilirdim değil mi anne? Ama babam yine beni umursamadı.Olsun bu ablalar da çok iyiler.Senin gibi bize yemek yapıyorlar. Aa hayır anne sen çok daha güzel yemek yapıyorsun.
..........................
Gözlerimi açtığımda havanın kararmak üzere olduğunu fark ettim.Salonda olduğumu fark edince hemen etrafıma baktım.Savaş yoktu.Üzerimdeki pikeyi açıp mutfağa ilerledim ilerledikçe etrafa yayılan kokunun yoğunluğu artıyordu.Mutfağın kapısına geldiğimde fısıltıyı andıran sesle Savaş? dedim. ''Uyandın mı?''
''Başım çok ağırıyor '' Karıştırdığı çorbayı bırakıp yanıma geldi.Başımı masaya koyduğumda bu ağrı dayanılmaz hale gelmişti.Elinin tersiyle ateşime baktıktan sonra konuşmaya başladı. '' Sen salona git ben çorbanı getireyim'' ''Yalnız ben o çarbayı içemem'' Savaş kaşlarını çatıp tekrar bana baktı ''Niyeymiş o'' ''Baksana ne kadar kötü kokuyor'' ''Ama içer içmez iyileşeceksin hem sonra Leyla Teyzemin yemeklerinden yemene izin verebilirim'' ''Allah Allah sen izin vermesen Leyla teyzemin yemeklerini yiyemeyeceğim öyle mi?'' ''Öyle hem bakıyorum da benimle kavga edebiliyorsun sanki ağrın sızın geçti'' Kafamı kaldırdığım gibi tekrar salona geçtim.Bir kaç dakika sonra küçük tepsiyle yanıma oturdu.''İzlemek istediğin bir şey varsa açalım'' ''Aslında izlemek istiyorum da yanımda birileri olunca istemiyorum ama gidersen hem çorbayı-Çorbaya iğrenen bir bakış attıktan sonra devam ettim-hem de dark 'ı izlerim.'' ''Kaçıncı bölüm?'' Sıkıntılı bir nefes verirken 7 dedim.
Üfleyerek çorbamı içirdikten sonra Leyla teyzemin yaptığı güzel yemekleri getirdi.Yemeğimi yedikten sonra Savaşın yağmurluğunu giydiğini gördüm.
''Gidiyor musun''
''Evde ilaç kalmamış gidip alıp geleyim o zamana kadar yaramazlık yapma tamam mı''Burnuma fiske vurduktan sonra anahtarlıktan anahtarı alıp dışardan kitleyip çıktı.
Ben onu kendimden nasıl uzak tutabilirdim ki?
O bu kadar nazik bu kadar sevgi doluyken bunu bize nasıl yapabilirdim ki
Bana anlatması gerekenler vardı.Şimdi söylemezse ilişkimiz daha da ilerlediğinde çatlaklar verecekti ve biz yine kopacaktık.Ama o söylemeyi seçmiyordu.
Yaklaşık 30 dakika sonra kapıdan anahtar sesi duyduğumda televizyonun sesini iyice kısıp kapıya kulak kesildim.Koridora geçip kapının karşısında durdum.
''Sen beni mi bekliyordun''
''Yoo kapı sesini duyup geldim.''
''İyi o zaman ilacını da içirip gideyim ben''
''Niye ben ilacımı kendim içemez miyim?''
''Sahra ikimizde ilacı içmeyeceğini biliyoruz''
Kapının önünde dikilmeyi bırakıp mutfaktan su alıp içeri geldim.Aldığı ilacı zor da olsa yuttuktan sonra kapının çalmasıyla Savaşla göz göze geldik.
''Birini mi bekliyordun?'' Kafamı iki yana sallarken ayaklandım.
''Sen burada bekle ben birini içeri davet edersem de salonun balkon kapısı açık ordan bahçeye tamam mı''
Kafasını sallarken bende kapıya koştum
''Kim o''
''Sahra ? ben Ege ''
