20 Ekim Salı;
Gözlerimi araladığımda kasıklarımda ki ağrı ile banyoya yöneldim.Yüzüme soğuk su çarptıktan sonra dişlerimi fırçalayıp aşağı indim.Leyla teyzem yine döktürmüştü.Ağzıma salatalıktan 2 dilim attıktan sonra tekrar yukarı çıkıp üstümü giydim.
Masamın üzerindeki kitabı görünce bir anda sıçradım.Nasıl yani bunlar rüya değil miydi?
Kitabı açıp tekrar içine baktım. O tarihi görüp kitabı hemen kapattım.Çantamı hazırlayıp Melisaya küçük bir mesaj çektikten sonra babamın ne zamandır garajında olan arabasını çıkardım. Raif Amcam sabah erkenden gelip tadilatını yaptırmış bir güzel de yıkatmıştı.Leyla teyzemin yanağına da bir öpücük kondurduktan sonra garaja yöneldim. O an da fark ettim ki mesaj kutumda silinmiş bir mesaj vardı.Telefon numarasına bakarken bir yandan da kapıyı açıyordum.Telefon numarasına tıkladığımda biraz çaldıktan sonra kapandı.Yanlış numaradır deyip listemden rastgele bir şarkı açtım ve yola koyuldum.
Şarkı: Dinle Beni Bi -Yüzyüzeyken Konuşuruz
Küçük bir çocukken insanların dokunuşlarından rahatsız olurdum.Fakat o beni çekip çıkarırdı içinden, yaralarımı sarardı.Korkularımı birlikte atlatırdık.Sonra o gitti.Ben yaralarımı sarmayı öğrendim.Bir tek senin yaranı saramıyorum Cihan.Küçükken de sinirlenirdin abi demediğim için şimdide Cihan desem gelir misin abi? Seni saran toprak çok mu güçlü? İnan bana o toprağı söküp atmak istedim atamayacağımı öğrendiğimde ben de toprak olmak istedim.Sonra o geldi abi. Savaş o senin yaralarını sarmaya çalıştı.Toprağıma çiçekler ekti.Yaralarımı kapatmaya çalışmadı sadece iyileştirmeye çalıştı.O kadar benziyorsunuz ki birbirinize belkide küçükken bu yüzden anlaşamıyordunuz. Savaş yanıma gelince oyunbozanlık yapardın.Annesiyle gelmeden önce dışarı çıkartmaya çalışırdın hep beni.Ama onu tanımaya çalışsaydın o kadar çok severdin ki belki de benden bile daha çok.Sonra ne mi oldu?Sonra o da senin gibi gitti abi. Hem de uzaklara toprağımı da söküp götürdü yanında.
Okulun otoparkına girdiğimde dalgınlığımı bir kenara bıraktım.Boş bir yere park ettikten sonra kapıyı kitleyip çantamı omzuma taktım.O sırada Mira ile gözlerim kesişti.Yapay gülümsemesi yüzünde değılırken bir yandan da Sahraa diye bağırıp yanıma koşturdu.
''Antrenör bu öğlen maç yaptıracakmış normalde de her okul sonrası yine antreman var.''
''Her öğlen maç mı yapacağız yani?''
''Hayır bugün 2 tane erkek oyuncu transfer oluyor okulumuza voleybol antremanlarımızada katılacaklarmış.Bi tane çocuk var görseen o kadar yakışıklı kiii''
Savaş ve Barışın geleceğini düşündüm çünkü savaş küçüklüğünden beri voleybol maçlarına katılırdı fakat neden yarın değil de bügün? Melisa 2 gün sonra demişti.Ben düşüncelere dalarken arkadaki araba sesini duydum.
Sonra o tanıdık plakayı gördüm.
''Aa Mira ben ödevimi teslim edecektim tamamen unutturdun bana ben çıkayım da ödevimi teslim edeyim''
Mira da başını salladı ve merdivenlere yönelirken bir ses duydum bu Barışın sesiydi.
''Aşk olsun Sahra görende bizden kaçıyorsun sanar''
Gözlerim kapalı olduğum yerde duruyorken gözlerimi açıp yavaşça arkamı döndüm.''Aa Barış görmemişim özür dilerim teslim etmem gereken bir ödevim vardı da''