2.Bölüm

88 2 1
                                    

Ayağım yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştı.Sınava çalışmaya devam ediyordum ama hala bi bıkkınlık,isteksizlik ve güvensizlik vardı üzerimde sınav zamanına bir iki ay kalmış olması ve yaşadığım bu görülmez kaza da isteksizliğimi tetikleyen unsurlardan gibi duruyordu.
Ece iki gündür bize gelmiyordu Atakan geldiği için Atakanla vakit geçiriyorlardı.Bende annemle evde vakit geçiriyor daha doğrusu vakit geçirmeye çalışıyordum kaç gündür ayağımdan dolayı gece yürüyüşlerine de çıkamıyor olmak beni iyice bunaltmaya başlamıştı.Annem halimden anlamış olacak ki balkonu hazırlamış kahve yapmış ve odama gelip beni balkona davet ediyordu.Biricik anneme teşekkür ederek koluna girdim ve beraber balkona çıktık.Mayıs ayında olsakta Eskişehir de yaşadığımız için ne çok sıcak ne de çok soğuk bir hava vardı ılık rüzgar insanı sakinleştirirken annemle bir taraftan kahvemizi içip bir taraftan sohbet etmeye başladık.Annemle sohbet etmeyi seviyordum her ne kadar bazı zamanlar tek çocuk olmanın dezavantajı olan abla kardeş gibi tartışmalarımız olsada yeri geldiği zaman abla kardeş gibi beni dinleyen sırdaşım olan bir insandı.Anneme Ece'yi özlediğimi söyledim alıştıktan sonra gelmeyeli iki gün bile olsa yokluğu aranıyordu.Çünkü biz ne zaman annemle kahve içsek gelir hanım hanımcık bir şekilde yanımıza oturur minnacık elileriyle annemin onun için özel olarak koyduğu onun özencini giderecek kadarlık olan fincandaki kahvesini alır yarım yamalak konuşmasıyla bizimle sohbet etmeye çalışırdı.Annemde benim gibi özlemiş olduğunu belli eden benim düşüncelerimi destekleyen cümle kurdu"Cimcime şimdi olsaydı yanıma oturur minnak elleriyle kahvesini içerdi.İnsan alışıyor." 
Sohbetimize devam ederken birden annem söz konusunu Atakan'a getirdi.Farkında olmadan istemsiz bir şekilde söz konusu Atakan'a gelince kendimi değişik hissetmiştim.Annem Atakan'ın o gün benim için çok yardımcı olduğunu o günden beri Sinem abla aracılığıyla nasıl olduğumu öğrendiğini söylediğinde şaşırmıştım.Gerçekten Atakan beni önemseyip merak etmiş miydi?E insanlık sonuçta kim olsa yapar diye kendimi ümitlendirmemek uğruna hemen  saçma düşüncelerden kendimi savuşturdum.Ayrıca ne önemi vardı ki benle ilgili ne düşündüğünü o benim için Ece'nin dayısı ben de onun için yiğenin bakıcısının kızıydım.Annem kahvesini bitirmişti ayağa kalkarken telefonunun saatine bakıyordu."Eda saat geçiyor ben ikindi namazını kılıyorum sen otura dur ben namazımı kılıp geleyim yemeği yaparız sonra." Annem namazını kaçırmayan bir insandı ve benimde kendisi gibi olmamı çok istiyordu bende namazımı kılsam da bazen kaçırabiliyordum.Ayağımdan dolayı bir kaç gündür de kılamıyordum.Annem masadakileri toplayıp içeri girdiğinde telefonumu elime aldım ve instagrama girdim aklıma sosyal medya hesaplarından hiç Atakan'a bakmadığım geldi.Sonra arama motoruna Atakan yazdım.Bir saniye...Doğru ya bakamazdım ki zaten Atakan'ın soyadını bilmiyordum Sinem ablanında kızlık soyadını bilmiyordum,derken aklıma bir fikir geldi Sinem ablamın hesabından bakabilirdim.Ve bir kaç dakika sonra Atakan'ın hesabını buldum,buldum ama ne işe yarayacaktı takip isteği atamazdım,atmamalıydım yani atmam saçma olurdu hiç bir sohbetimin olmadığı bir insana neden istek atacaktım ki.İnstagramdan ani bir karar ile çıkarak Spotify'a girdim mantıklı düşünemiyordum sakinleşmek için müzik dinlemem gerekiyordu Nelly Furtodo-Say It Right ı açıp gözlerimi kapatarak havanın sakinleştirici esintisine kendimi bıraktım.Gözlerimi kapattıktan sonra ne ara uyuyakaldığımı bilmezken annemin yumuşak ve huzur veren sesiyle uyandım;" Eda haydi kızım uyan yemeğe..."
Biricik annem uyandırmaya kıyamamış üzerime bir pike ötrüp akşam yemeğini kendisi hazırlamıştı bile.Yemeğe otururken masada koyu bir muhabbet vardı annem benim masaya oturmama yardımcı olurken babamın dedikleri ile ilgili yorumlar yapıyordu.Olayın ne olduğunu anlamamış olsam da babamın çalıştığı şirket ile ilgili bir durum olduğunu fark etmiştim. Yemeğimizi yiyip bitirdikten sonra annemin defalarca karşı çıkmasına rağmen bulaşıkları yıkamasına yardımcı olduktan sonra odama geçtim yatağa uzandığımda her zaman ki alışkanlığım olarak  perdemi sonuna kadar çekerek ay ışığının camdan içeri doğru süzülmesini izledim.Çok güzel ve asil duruyordu.Ay ışığını izlemeye başlamışken uyuduğumdan beri aklımda bile olmayan telefonumun bildirim sesiyle irkildim. *İnstagram 1 bildirim: Burak Caymaz seni takip etmek istiyor.
Bildirime baktığımda gördüğüm isim hiç tanıdık gelmemişti bilmiyordum kim olduğunu bakmak için hemen bildirimin üzerine tıkladım.Evet gerçekten tanımıyordum ama 2 ortak arkadaşımız vardı:Sinem Karahan ve Onur Karahan...
Sinem abla ve Onur abinin tanıdığı bana neden takip isteği atsın diye düşürken aklıma Atakan geldi ve belkide Atakan aracılıyla atılmış bir istektir düşüncesi ile isteği kabul ettim ve geri takip attım.Sonra telefonumun ekranını kapatıp yastığımın altına koyarak düşünmeye başladım.Napıyordum ben? Bu hallerimde neydi böyle?Atakan dediğimde neden kalbim deli gibi çarpıyordu? Yok canım basit küçük şeyler biriydi her insan birini tipli bulabilir ya da arkasından laf edebilirdi başka ne olacaktı ki?

Sabah her zaman ki uyandırma seansım küçük canavarım üzerindeyken gözlerimi açtım.Ece gelmiş üzerimde zıplıyordu.Ece'yi cidden özlemiştim.Ece sanki ayağımın rahatsız olduğundan haberdar gibi ayağıma dokunmuş uf oldu uf diyordu.Bilidiği belliydi.Bana sanki çocukların bu konuda daha sağduyulu gibi geliyordu.Ece yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra annem Ece'yi kucakladı ve odadan çıktılar.Yatağımda biraz daha uzanırken gece yastığımın yanına koyduğum telefonumu elime aldım.Whatsapptan ve İnstagramdan mesaj vardı ama gözüme çarpan tek bir bildirim oldu *İnstagram 2 mesaj: Burak Caymaz hikayene yanıt verdi.  Burak Caymaz/En sevdiğim ve Beğendiğim kitabı güzel tercih :)
Kitap okurken kahvem ve kitabımın resmini çekip atmayı çok seven insalardandım.Ve dünde Victor Hugo-Bir İdam Mahkûmunun Son Günü adlı kitap ile story atmıştım.Takipçilerimin attığım storye güzel cevaplar vermesi hoşuma gidiyordu mesaja tıkladım ve teşekkür ederim yazıp mesajını beğendim.Elimden telefonumu bırakarak kalktım ve yatağımı düzelttikten sonra yüzümü yıkayıp mutfağa yöneldim doktorun verdiği ilaçlar işe yaramış artık daha rahat ağrım olmadan yürüyebiliyordum zaten hareketsiz kalması ayağımı daha ağrılı hale getireceği canım acısa için artık üzerine yürümem lazımdı.Mutfağa girdiğimde annem Ece'ye kahvaltısını yaptırıyordu bende masaya oturup kahvaltımı yapmaya başladım.Kahvaltıyı yaptıktan sonra annemden izin alıp biraz dolaşmak için dışarı çıktım.Annem ayağımın daha yeni iyileşmesinden dolayı kendimi yormamam gerektiği için biraz karşı çıksada iyi geleceğini düşündüğü için izin verdi.Biraz mahallede gezindikten saate baktığımda online dersime az kaldığını gördüm ve eve geri döndüm.Eve geldiğim de Ece her ne kadar benimle oynak istediği için huzursuzluk çıkartıp ağlamaya başlasada annem online dersim olduğunu dersten sonrada çalışmam gerektiği için Ece'yi yatıştırıp onunla evcilik oynamaya başlamıştı.Derse girip ders bittiminden sonra çalışmaya başladım sonuçta sınava az kalmıştı ve benimde bir şeyler yapıp sınavı kazanmam gerekiyordu.Çalışmaya ara verip odamdan çıkacağım sırada zil çaldı.Saat akşam beşe geliyordu Sinem abla  gelmiş olmalıydı annemden önce kapıya giderek kapıyı açtım zaten içeriden ses gelmiyordu anlaşılan Ecem öğle uykusuna yatmış ve hala uyanmamıştı.
Kapıyı açtığımda yanılmadığımı anladım gelen Sinem ablaydı. Ece'nin hala uyuduğunu söyleyerek  içeri davet ettim.Sinem abla içeri girdi ve biraz oturduk otururken annem kucağında Ece ile yanımıza geldi.Ece uyku mamuru kocaman minik gözlerini elinin tersi ile ovuşturarak bize bakıyordu.Sonra annesini fark edince "Anniii" diye bağırdı annem terlediği için üzerini değiştirmiş üzerim değişti dercesine bir eliyle gözünü ovuşturmaya devam edip diğer eliylede üzerindeki kıyafetlerini tutup"Bak annii cicim"dedi.Fazla konuşamıyor olsada kendini ifade edebilecek kadar kelime biliyordu.
Annemle Sinem abla sohbete başlamış bende içeride onlara kahve yapıyordum.Kahveyi yapıp getirdiğimde Ece'yi kucağıma aldım ve yanıma oturttum annemler sohbet ederken bizde Ece ile oyun oynuyorduk.
Annem ve Sinem ablanın konuşmasını pek dinlemeyip Ece'ye odaklanmıştım taa ki Ece'nin bugün neden Atakanla kalmadığını Atakan'ın kız arkadaşının olup onun bugün Eskişehir'e geldiğini öğrenene kadar...

No:09Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin