"Şu adam geldiğinden beri düzgün giden bir şey olmadı !"
Beast öfkeyle Kai'ı göstererek konuştu .
Kai umursamaz tavrıyla televizyonu gösterdi .
"Sence bunun benimle ne alakası var ? Sende iyice her şeyi benden bulmaya başladın !"
Beast öfkeyle Kai'a döndü ve her zamanki gibi kavgaları tekrar ve tekrar yeniden başlamıştı .
"Sen yapmıyor olabilirsin ! Ama uğursuzsun! "
Kai , Beast'e doğru bir adım attığı an Hope onun kolundan tuttu ve durdurdu .
"Bunun Kai ile bir alakası yok . Şuana kadar olan hiç bir şeyin onunla alakası yok ! Neden abartıyorsun?"
Kai ilk defa kendisini savunan sevdiği kadına hayranlıkla baktı .
Hope ciddi bir tavırla direkt Beast'e bakıyordu .
"Erik'i tanıyorsun , Hope! O asla böyle bir şey yapmazdı! Biri onun aklına girmiş olmalı ! Bunu burada yapabilecek kaç kişi var!"
Hope televizyondaki habere tekrar kafasını çevirdi .
Bu ana kadar sadece suçlu olan devlet adamlarını ve önemli insanları öldüren Erik artık suçsuz olan insanları da öldürmeye başlamıştı . Ülkeler birleşmiş bu adamı yakalama konusunda kaç aydır uğraşıyorlardı . Ve en sonunda Erik'in gücüne karşı silahlar ve zırhlar geliştirmişlerdi . İçinde asla metal parça bulundurmayan parçalarla üretmişlerdi . Hatta haberde dendiğine göre yer altına doğru 50 kat inşa edilmiş özel bir tesis yapılmıştı . Ve Erik şuan o en alt katta tutuluyordu .
Tüm ülke hatta dünya rahat bir nefes almıştı .
Haber de ise son olarak şöyle bir söylem geçiyordu.
'Sıra diğer mutantlarda!"
Hope bakışlarını öfkeden kudurmak üzere olan Beast'e çevirdi .
"Haklısın , Erik asla böyle bir şeyi yapmaz . Ama emin ol ki tek zihin kontrolünü biz yapmıyoruz . Bunu sende biliyorsun."
Beast öfkeyle bağırdı .
"Sen şimdi Profesör ve Jean'i mi suçluyorsun?!"
Beast'in görünümü mavi halini almaya başladığında Kai hızlıca Hope'un önüne geçti .
Hope boş bakışlarıyla mavi canavara bakarken Beast onların üstüne atladı .
"YETER!"
Kai elini kaldırıp Beast'i tam fırlatacakken Charles'ın sesi yankılanmıştı .
Beast hızlıca kendini yere attı ve eski haline döndü .
"Yeter , dedim size!"
Charles sinirli bakışlarıyla üçünün yanına doğru yürüdü .
Beast hızlıca ayağa kalktı ve Charles'a baktı .
"Özür dilerim profesör . Kontrolümü kaybettim bir an . "
Kai yavaşça elini indirdi ve bakışlarını Hope'a çevirdi .
Hope'un yüzündeki düşünceli bakışları bir o fark edebilmişti . Çünkü o da hâlâ aynı şeyleri düşünüyordu .
Buraya geleli nerdeyse 2 ay olmuştu . Kendini onlara kabul ettirmek ne kadar zor olsada Hope bu konuda ona yardım etmişti .
Hope için kendini dizginlemeyi bile öğrenmişti .
Ama çok geçmeden her şey çığrından çıkmaya başlamıştı .
Erik denen adam ve ekibinin yaptığı katliamlar ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Tribrid
FanficIzdırap... ...asla bitmiyor . Ve tüm acımın ortasında bir şiir hatırlıyorum , boşluğun içinde gerçeği fısıldayan Dostuma öfkelenmiştim . Öfkemi söyledim , geçti öfkem . Düşmanıma öfkelenmiştim . Dile getirmedim , büyüdü öfkem . Ve korkularla sula...