DÜŞMANLARIN ARASINDA

16.BÖLÜM KÖTÜ BİR GÜN

Enes kanlı canlı bir şekilde karşımızda duruyor.

"Işık ben sana söylemiştim ben istediğim herşeyi alırım diye."

Enes bir silah çıkardı Ayaza doğru tuttu ve ateş etti. Ben çığlıklarla bağırırken enes beni kolumdan tuttu odadan çıkardı öylesine sert tutuyorduki gücüm yetmiyordu bile. En son Kaan ve Doruk'u gördüm. Gözlerimi açtığımda
Bir yatağın üstünde yatıyordum.
Kapı açıldı içeriye enes girdi

"Ooo bakıyorumda uyanmışsın uyuyan güzel."

"Sen piskopatın tekisin Ayazı nasıl vurdun beni Ayazın yanına götür."

"Işık artık sen benimsin
Ayaz diye bir şey yok artık."

Hıçkırıklarımın arasında konuşmaya çalışıyordum ama yok olmuyordu lanet olsunki olmuyordu. Aradan saatler geçti aģlamaktan ölecek raddeye geldim ama Enes beni Ayazın yanına götürmüyordu. Birkez daha kapı açılınca sinirle ayağa kalktım. Kapıda içeriye abim girimce şok içinde baka kaldım. Koşarak abıime sarıldığımda abimde bana sarıldı ağlamam bin kat daha arttı.

"Işık tamam abicim geçti Enes manyağı gitti seni bana emanet etti hadi kendini toparla Ayazın yanına gidelim Kaan va Doruk yanındalar."

Başımı salladım ve yarım saatin sonunda hastaneye gittik. Koşarak Kaan ve Doruk'un yanına gittim.

"Ayaz iyimi?"

Soruma Doruk cevap verdi,

"İyiymiş birazdan gidip görebilirmişiz."

Doktor odadan çıktı ve hepimiz Ayazın yanına gityik. Ayaz uyanmıştı o sırada kendimi tutamayım hıçkırıklarımın ardından Ayaza sarıldım.

"Şşş tamam geçti güzelim geçti."

Hıçkırıklarımı göz yaşlarımı istesemde durduramıyordum. İstesemde beceremiyordum bir türlü.

"Işık geçti güzelim tamam ağlama artık."

Ayaz ellerini yüzümün iki yanına yerleştirip göz yaşlarımı sildi. Ve Kaan konuşmaya başladı,

"Şimdi biz bu Enes manyağını ilk önce ölümüne dövüp sonrada öldürüp denizemi atacağız. Yoksa ilk önce döveceğiz sonra denize atıp boğacağız en sonundada onun mezarını kazıp gömecekmiyiz."

Cevap veren Ayazdı,

"Çok düşündünmü bu planı yaparken?"

"Yoo yeni kurdum bu planı. Sanki senin daha iyi bir planın var."

"Seninkine benziyor ama işimiz daha kolay olacak. Direk döverek ödüreceğiz. Sonrasındada öldüğü yerde bırakacağız."

Doruk gülerek cevap verdi,

"Mükemmel plan."

Abimde ona katılarak cevap verdi,

"Artı bir bende katılıyorum bu plana neyse biz çıkış işlemlerini halledelim."

Üçüde odadan çıkarken Ayaz ve ben tek başımıza kaldık.

"Şu gerizekalı sana bir şey yaptımı o evde?"

Başımı hayır anlamında sallayarak ekledim,

"Yok hayır yapmadı."

Ayaz elimi tutup avucumun içini öptü. Yaklaşık yarım saat içinde eve geldik abim Kaan ve Doruk ta bizde kalıcaklardı bugün yatmak için odalara dağiildığımızda ben yine herzamanki gibi ayazın odasında uyuyacaktım.

"Ayaz."

"Söyle güzelim."

"Enese ne yapacaksınız şimdi."

"Babası yaptıklarını öğrenince yanına çağırdı."

"Babası nerede peki?"

"Amerikada."

"Bayağı uzakmış."

"Bizden ne kadar uzak okadar iyi."

Ayaz enesin babasından bahsedince aklıma kendi annem ve babam geldi. Onları çok özledim.

"Ayaz annem ve babam ne zaman gelir."

"Hiç bir fikrim yok bilmiyorum yani."

Başımı salladımımda Ayaz beni kolunun arasına aldı ve saçlarımı öptü. Bir anda kapı açıldı ve içeriye kaan girdi.

"Kanka benim aklıma yeni. Bir plan daha geldi."

"Ne geldi acaba yine? Çocuk babasının yanına gidiyor sen daha plan diyorsun."

"Bak şimdi Enesi ilk önce mezara gömeceğiz sonra geri çıkaracağız. Ellerinden tutup ağaca bağlayacağız sonraca boks yapacağız. Bence mükemmel bir plan. Siz nedersiniz. Berke ve Doruk'a anlattım onlar güldüler siz ne diyorsunuz?"

Ayaz cevap verdi,

"Yani şimdi ilk önce planlarınla bizi aydınlattığın için teşekkür ederiz. Ama bunlara gerek kalmadı çocuk babasının yanına amerikaya gidiyor."

"Neyse tamam ya ben gidiyorum. Sizde uyuyun yarın sizi mükemmel bir gün bekliyor."

Kaan odadan çıktı ve bizde yatağa yatıp uyuduk. Kötü bir günün sonu nihayetinde iyi bitiyordu....