kötü bir kayınvalide olmayı bıraktığımda herkes bana takıntılı oldu

36

Bu, Alexei'nin vergi denetimi için aradığı anlamına mı geliyor?

O anda Barones Londini sesini yükseltti.

"Üç bin brüt büyük olacak!"

...Üç bin büyük mü?

Anriche, hiç beklemediği para miktarına biraz şaşırdı. Hayır, şimdiye kadar Anriche kadar vergilendirilecek kadar ne kadar para harcadılar?

"Biz Liliana'nın akrabalarıyız ve Liliana'yı yetiştirmekle harika bir iş çıkardık, değil mi?"

"Yani vergi soruşturmasını bir şekilde durduramaz mısın?"

Londini Ducal çifti, ilk kim söylerse söylesin Anriche'e sarılmaya başladı. O sırada yüzündeki şaşkın ifadeyi gizleyemedi.

'Hayır, bana söylemek istedikleri tek şey bu muydu?'

Ayrıca, vergi denetimini neden durdurması gerekiyor?

"Bunu neden benden istiyorsun?"

"Evet, vergi denetimi Düşes tarafından yaptırılmış olmalı..."

"Vergi denetimini görevlendirdiğimden neden bu kadar eminsin?"

Bu soru üzerine Baron Londini çifti hemen kaskatı kesildi. Gergin bir şekilde, "B-o halde, onu görevlendiren Dük'ün kendisi mi...?" dedi.

Öte yandan Anriche, bu iki kişinin tepkisi konusunda biraz alaycıydı.

"Bu ne, benden değil de Dük'ten mi korkuyorsun?"

Can sıkıcıydı, gerçekten.

Sesi kendiliğinden soğudu.

"Onları fırçalarsan herkesin biraz tozu olduğunu göreceksin." *

"...."

"...."

"Yani, bir dereceye kadar vergi denetimi yapılırken dikkate alınan koşulların farkındayım."

Doğruydu.

Nasıl balıklar çok berrak suda yaşayamıyorsa, vergi işi de öyleydi. Fazla uzağa gidersen, gölgelerde daha da fazla saklanacaksın. Yani, böyle bir durumda, o kadar da para cezası öderseniz...

'Bu, gerekli minimum belgeleri hazırlamadığınız anlamına gelir.'

Anriche gözlerini kıstı.

"Vergi denetimine tabi tutulsanız bile sorun çıkmasın diye tamamen temiz tutacak kadar ileri gitmem."

"Şey, hala...!"

"Fakat göz yummak yeterli, o halde neden bazı şeyleri dikkate almıyorsunuz?"

Anriche, kaybolan iki kişinin önünde başını salladı.

"Ama böyle bir durumda, bu kadar ağır bir para cezasına maruz kalma boyutunda olsaydı."

Bunu söylerken dudağının ucunu büktü.

Açık bir gülüştü.

"Fırçalandığında toz almaktan ziyade 'dururken toz almak' düzeyinde değil mi?"

"Haklısın."

Birden soğuk bir ses duyuldu.

Üç kişi şaşkınlıkla arkasına baktı. Orada, Alexei ifadesiz bir yüzle onlara bakıyordu.

"Du, Valois Dükü..."

"Biz, şey, bu..."

Baron Londini çifti boğulmuş, bahane bulmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu. Ancak, sanki bu bahaneyi duymak istemiyormuş gibi, Alexei sadece salona bir adım attı.