"ORHAN!!!"
Diye bağırdı Meri heyecanlı bir şekilde. Orhan ilk başta tabii ki bunun heyecanlı bir bağırış olduğunu algılayamamıştı o yüzden hızlı hızlı lavaboya koştu, kötü bir şey oldu sanmıştı. Meri'nin ağladığını görünce de kesin kötü bir şeyler oldu diye kafası karıştı. Meri de tabii ki hemen onun panik halinden bazı şeyleri yanlış anladığını sezmişti.
"Orhan sakin ol kötü bi şey yok yahu. Sadece... galiba bu sefer oldu!"
Meri ve Orhan çocuk deneyeli biraz olmuştu, sonunda amaçlarına varmışlardı. Orhan hemen ona sarıldı ve öptü. Hazırlanıp hastaneye gittiklerinde Meri hemen İpek'e koştu. İpek o sırada 8 aylık hamileydi ama hala işinin başındaydı. Meri, İpek'in odasına girdi ve İpek'e gülümsemeye başlayınca İpek hemen ne olduğunu anladı.
"Oldu mu?"
Meri kafayı salladı ama cevap da verdi.
"Yani bu ne kadar doğru ama ultrasondan sonra öğrenicez bakalım..."
İpek ona sarıldı, onun adına çok sevinmişti. Hemen ultrason için yer ayarladı, bu sırada da Orhan'ın mutlu olduğunu gören Ateş sormadan ne olduğunu uzaktan anladı. Ona doğru gitti ve direkt tebrik etti.
"Doktorum tebrikler."
Dedi Ateş bastonuyla oynayarak. Orhan ilk başta onun tuzağına geldi.
"Teşekkür ederim dokt- bekle ya sen nereden biliyosun? Meri daha ofise uğramamıştır, mesaj da atma, atsa da sen bakmazsın zaten. Nasıl anladın yine?"
Ateş güldü.
"Uzaktan mutlu olduğunu görünce tahmin ettim, yemi attım yedin. Bu kadar basit senden laf almak."
Orhan hemen yüzünü ekşitti.
"Basit mi? Benden?"
Dedi abartarak. Ateş kafasını salladı.
"O zaman Meri ile yeniden bir araya geldiğimizi anlamadın? İpek bile senden önce çaktı hı?"
Ateş'in yarasıydı bu. Ama burada da Meri'nin aklını kutlamak lazımdı, çok iyi idare etmişti. O istemese İpek de bilmezdi. Bu Ateş'e daha dikkatli olması için ders niteliğinde bir olaydı.
Meri bu sırada İpek'in odasına doğru gidiyordu. Uzun zamandır bu kadar heyecanlı olduğunu hatırlamıyordu, hatta eli ayağı titriyor bile olabilirdi. Yürürken hatırladı, Nil'e ilk hamile olduğu zamanları hatırladı, Orhan yine ağlamıştı. Baba olma duygusunun onu nasıl heyecanlandırdığını Meri uzaktan hissetmişti. Orhan'ı o anda kimse üzemezdi. Meri sonrasında duraksadı. Anlık bir anksiyete onu düşündürmeye başlamıştı. Tam duygulara kapılacakken, bir el omzuna dokunarak onu bu dipsiz kuyu misali duygulardan uyandırdı.
"Meryem?"
Bu İpek'ti. Meri kendini toparlayıp İpek'e eski heyecanıyla baktı. İpek'in hamile karnı onu daha da çok heyecanlandırmıştı.
"Gökte ararken yerde buldum, gel sana bir şey söylemem lazım."
Dedi ve gülümseyerek elini tuttu ve İpek'in odasına doğru gittiler. Meri kapıyı kapadı ve istemsizce gülümsemeye devam etti. İpek'e yaklaştı ve karnına baktı.
"Nasıl yeğenim iyi mi?"
Dedi neşeli bir sesle. İpek ne olduğunu anlamamıştı.
"Kızım doğdu doğacak da... Sana noluyo bugün Meryem baya neşelisin, meraktan çatlatma lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka (Alternatif Evren)
FanfictionMeri yetenekli bir cerrahtır ama travmatik geçmişi onu her yerde takip eder. Eski kocası Orhan'dan olan kızı Nil'i ameliyat masasında kaybedince kendini hayattan ve hayatındaki herkesten soyutlar, Ateş Hekimoğlu haricinde. Ateş yıllar sonra onu hast...